Yazar: Yu
Hua
Özgün
Adı: Huozhe
Orijinal
Dili: Çince
Yayınevi:
Jaguar Kitap
Çeviren:
Bahar Kılıç
Basım
Yeri / Tarihi: İstanbul, 2024, 56.Baskı
Aile
servetini yiyip tükettiği gençlik günlerinde, uzun bir hayatın ona neler
sunacağından habersizdir elbette Fugui.
Yıllar
sonra, yaşlı öküzüyle tarlasını sürerken tanıştığı bir yabancıya hayatından söz
etmeye başladığında, şımarık bir gencin başına gelenlerden fazlasını sayıp
dökecektir bu yüzden: Fugui, kendisiyle birlikte altı insanın hayatını, kaderin
sürprizlerini, yaşamın acılarını ve sevinçlerini anlatır. Onun dilinden -daha
doğru bir ifadeyle Yu Hua’nın kaleminden- dökülenler, insanlık durumlarına dair
epik bir romana dönüşür böylece. Basit bir anlatım, güçlü bir anlatı doğurur:
Sabanın toprakta bıraktığı izlere benzer kâğıt üzerinde satırlar. Yaşamın her
şeyi kapsaması gibi, Yaşamak da hayatı olduğu gibi kucaklar. Doğumları ve
ölümleri, mutsuzlukları ve umutlarıyla...
Yayımlandığında
ülkesinde yasaklanmasına rağmen, bir hayat öyküsü okumamış da sanki bir hayat
yaşamış olduklarını söyleyen okurlarının her geçen gün artmasıyla bir “modern
klasik”e dönüşen Yaşamak’ı Bahar Kılıç, Çince aslından çevirdi.
Yorumlarımız:
Yu Hua Çin’in Mao
(1983-1976) sonrası önemli avangard yazarlarından biridir. Çocukluğu
Kültür Devriminde geçen (1966-1976) Yu Hua, “Yaşamak” adlı romanında Çindeki iç
savaştan başlayarak Kültür devriminde yaşananları köy hayatı süren Xu ailesi
üzerinden anlatmakta. Aklın alamayacağı yokluk içindeki toplum bireylerinin
yaşama çabaları ailenin babası Fugui’nin anlatımıyla okuyucuya aktarılmakta.
Fugui tüm aile bireylerini kaybedip öküzüyle başbaşa kaldığı yaşamı acı ve
yokluklarla dolu. Ancak okuyucu bu son derece gercek ve depresif ortamı anlatan
kitabı elinden düşürmeden okuyabiliyor çünkü son derece realist ve duygu
sömürüsüne yer vermeyen uslub, sürükleyici bir okumaya neden oluyor. Roman
insanın her şartta yaşam mücadelesinden vaz geçmemesi ve hayata asılması, insan
direncini göstmesi açısından da önemli. Benim için ise Çin’in 1976’lara kadar
içinde bulunduğu koşullar/ ekonomik durumdan 48 yıl içinde bugünlere nasıl
gelebildiğini, Çin mucizesinin nasıl gerçekleştiğini anlamaya çalışmak,
düşünmek için bir fırsat oluşturdu. Sonunda doğru ekonomik politikaların
teknokrat bir merkezi sistemden uygulanması, zaten korkunç şartlarda yaşamaya
alışık büyük nüfüsun (1.4 milyar insan) ekonomik olarak mobilize edilmesi,
tarihsel olarak büyük bir imparatorluk kurmuş, gelenek ve göreneklerine sadık
bu ulusu, ciddi reformlarla- özellikle eğitim alanında ve çok çalıştırarak
batının karşısına Asyann supergücü olarak çıkabilmesine şaşmamak gerek.
“Yasamak” adlı bu kitap orta vadede de dünyanın birinci ekonomik güç olarak
tahtına yerleşebileceğini anlamamda bir basamak taşı oldu. Okunmasını tavsiye
ederim. DEMET