25 Ocak 2025 Cumartesi

Romantik Hareket

 



                                             

                                                Yazar: Alain de Botton

                                                Orijinal Adı: The Romantic Movement

                                                Yayınevi: Sel Yayıncılık

                                                Çeviren: A. Sıla Bayer

                                                Basım Yeri / Tarihi: Istanbul, 2001

 

Romantik Hareket'te Alain de Botton bir aşk ilişkisinin başlangıcından bitişine kadarki gelişimini keşfediyor, bu keşif sırasında sanat ve aşkın doğasına ilişkin düşüncelerini paylaşıyor okurla. Reklamcı Alice ile bankacı Eric arasındaki ilişkiye aşama aşama tanıklık ediyoruz.

Tanıklığımıza şemalar, resimler ve Descartes'tan Platon'a, Aretha Franklin'den Flaubert'e kadar birçok ismi kapsayan bir yazarlar ve düşünürler korosu eşlik ediyor.

 

Yorumlarımız:

 

Alain de Botton’un Romantik Hareket (The Romantic Movement) kitabı, modern ilişkilerde aşkın doğasını ve karmaşıklığını inceleyen kurgu ve makalelerden oluşan katmanlı bir eserdir.

Kitap, aşkı psikolojik, felsefi ve toplumsal yönlerden inceler. Botton, bir çiftin ilişkisini anlatırken, bu ilişkiyi daha geniş bir bağlamda analiz eder. Aşkın başlangıcındaki tutku, zamanla ortaya çıkan hayal kırıklıkları, özlem ve bağlılık ve ayrılık gibi farklı aşamaları ele alır.

Modern aşk anlayışımızın romantik ideallerden nasıl etkilendiğini sorgular. Bu ideallerin bireyler üzerinde yarattığı baskılar ve gerçeklerle yüzleştiğimizde ortaya çıkan uyumsuzluklar tartışılır.

Botton, aşkın sadece duygusal bir deneyim olmadığını, aynı zamanda kişinin varoluşunu şekillendiren karmaşık bir süreç olduğunu, kimlik arayışının ve bireysel eksikliklerin bir yansıması olduğunu savunur.

Aşkın, bireyin kendi eksikliklerini yansıtma ve bunlarla başa çıkma biçimi olduğuna dikkat çeker.

Kitap, aşka dair büyük beklentilerin neden olduğu hayal kırıklıklarını da tartışır. Botton, romantik beklentilerin gerçeklikte karşılanamamasının bireyde nasıl bir eksiklik duygusu yarattığını detaylı bir şekilde işler.

Aşk, yalnızca bir duygusal bağ değil, aynı zamanda bireyin geçmiş travmaları ve arzularıyla yüzleştiği bir arenadır. Botton, aşkın bilinçaltındaki etkilerini ve bireyin kendisini tanımasına, kendine dair nasıl bir farkındalılık yarattığına olan katkısını analiz eder.

Kitaptaki karakterler, aşkı ve insan ilişkilerini farklı açılardan temsil eden figürlerdir. Kadın karakter, genellikle duygusal bir derinliği ve kendini sorgulamayı temsil ederken, erkek karakter ise rasyonalite ve romantik ideallere karşı bir eleştiriyi temsil eder. İki karakter arasındaki diyaloglar, ilişki dinamiklerinin çatışmalarını ve uyum çabalarını yansıtır.

Botton, ilişkileri hem felsefi hem de psikolojik bir bakış açısıyla ele alır. Kitap boyunca sıklıkla filozoflardan, edebiyat eserlerinden ve psikolojik teorilerden referanslar verilir.

Yazar, aşkın büyük dramatik anlarından ziyade gündelik hayatın küçük detaylarını vurgular. Çiftlerin birlikte geçirdiği sıradan anlar, ilişkilerin dinamiğini anlamak için anahtar niteliğindedir.

Botton, aşkın bazen absürt ve trajikomik doğasını mizahi bir şekilde ele alır. Bu ironi, kitabın felsefi derinliğini daha erişilebilir hale getirir.

Alain de Botton’un Romantik Hareket adlı eseri, alışılmış aşk hikayelerinden farklı olarak aşka dair yüzeysel anlayışlarımızı sorgulatan, derin ve düşündürücü bir eserdir. Aşkın idealize edilmiş bir peri masalı olmadığını, aksine bireyin varoluşsal karmaşasının bir yansıması olduğunu hatırlatır.

Bu kitap, aşkı daha iyi anlamak ve insan ilişkilerini daha derin bir perspektifle değerlendirmek aşkın karmaşıklığını entelektüel bir derinlikte keşfetmek isteyenler için her zaman okunabilecek niteliktedir. YÜKSEL

5 Ocak 2025 Pazar

Alain De Botton


 

Alain De Botton, 20 Aralık 1969 yılında İsviçre’nin Zürih kentinde dünyaya geldi. Babası “Global Asset Management”’ın yaratıcısı da olan bir finansördü. Alain De Botton, 8 yaşına kadar Zürih’te yaşadı, bu dönemde iyi düzeyde Almanca ve Fransızca öğrendi. 1977 yılında İngiltere’ye geldikten sonra, Oxford’daki Dragon School’a kaydoldu. Sonrasında eğitimine Harrow School’da devam etti. Bu okuldan mezun olduktan sonra tarih okumak için CambridgeÜniversitesi’ne gitti. Felsefe doktorası yapmak üzere Harvard Üniversitesi’ne başladı, fakat roman yazmak istediği için çalışmalarına bu yönde devam etmeye karar verdi.

1993'de ilk romanı “Essays In Love” ( Aşk Üzerine) yayınlandı. Eleştirmenlerce ayakta alkışlanan kitapta, aşk kavramı, bir ilişkinin ekseninde a’dan z’ye ele alınıyordu. Kitabın tarzı farklıydı, çünkü roman türünde pek karşılaşılmayan nitelikte analizler ve yansımalar içeriyordu. Filozoflardan ve büyük düşünürlerden yapılan alıntılar kurgusal bir hikayeyi aydınlatıyor, konunun işlenişine çok boyutluluk katıyordu.

 Essays In Love’ın ardından 1994 yılında “The Romantic Movement” (Romantik Hareket) ve hemen ardından 1995’te “Kiss and Tel”l (Öp ve Anlat) yayınlandı. Bu iki kitapta da De Botton, farklı tarzını zengin ve etkileyici anlatımıyla bütünlemeye devam etti.

1997 yılında dördüncü kitabı “How Proust Can Change Your Life” (Proust Hayatınızı Nasıl Değiştirebilir?) yayınladığında tüm dünya onu tanımaya başladı. Kitap Amerika ve İngiltere’de best-seller oldu. Dahiyane yazar Proust’un hayatını ve çalışmalarını baz aldığı kurgusal olmayan kitabında, De Botton, ironik biçimde yeni bir “Kendi kendine yardım” teorisi geliştirdi ve bu konuda daha önce yayınlanıp büyük yankı bulmuş “kendine kendine yardım” kitaplarının analizini yaptı.

"The Consolations of Philosophy" (Felsefenin Tesellisi), 2000 yılında raflardaki yerini aldı. Alain de Botton bu kitabında bütün zamanların en büyük düşünürlerinin hayatları ve yazdıkları arasından günlük yaşama bilgece yaklaşımlarını bir araya getirdi. Felsefe ve edebiyatın aynı potada eridiği kitabı, 2002 yılında yayınladığı “The Art of Travel”(Seyahat Sanatı) takip etti. De Botton bu kez de okuyucularını Flaubert, Wordsworth, Baudelaire ve Van Gogh gibi yazar ve sanatçıların rehberliğinde, yine vizyonu geniş olan bir edebi seyahate çıkardı.

2004 yılında statü endişesinin tarihsel öyküsünü ve tarih boyunca bu endişeyi yenmeye çabalamış hareketleri incelediği kitabı “Status Anxiety”i(Statü Endişesi) yayınladı. Kitapta toplumun acımasız yargılarına karşı kalkanlar edinen ve bu yolla mutluluğa ulaşmaya çalışan yalın ayaklı filozofların, üstsüz bohemlerin, komedyenlerin, şair ve ressamların resmi geçidini okurlarına sundu.

Alain De Botton 2006 yılında “The Architecture of Happiness”i( Mutluluğun Mimarisi) yayınladı. Bu kitabında yazar, farklı yapıda binalar, duvarlar, ev eşyaları ve çevre düzeniyle çevrili olan hayatımızda mimari ve mutluluk arasındaki bağı inceledi.

Alain De Botton’un aynı zamanda yönetmen Neil Crombie ile kurduğu, kitaplarının ve çalışmalarının belgesellerinin hazırlandığı, “Seneca Productions” adında bir prodüksiyon şirketi var.

2003 yılında evlendiği eşi Charlotte, iki oğlu Samuel ve Saul’le birlikte batı Londra’daki Hammersmith kentinde yaşıyor.