16 Kasım 2025 Pazar

Jorge Amado


 

10 Ağustos 1912’de Brezilya’nın Bahia eyaletinin güneyindeki Itabuna şehrinde babasının işlettiği kakao plantasyonunda dünyaya gelir. Bir yaşında iken çiçek hastalığı salgını nedeniyle ailesi ile birlikte  liman şehri Ilhéus’a taşınır. Çocukluğu burada geçti. Dört kardeşin en büyüğü idi. Bu şehrin tropikal ortamı hemen her yapıtında bir arka plan öğesi olarak yer alır.

Orta öğretim için eyaletin başşehri Salvador’a gider. 14 yaşında bazı dergilerde yazarak edebiyat hayatına başlar.

İlk romanı “O Pals do Carnaval” (Karnaval Ülkesi, 1931), 19 yaşında yayınlanır. Aynı yıl Matilde Garcia Rosa ile evlenir. Kızı Lila’nın doğduğu 1933 yılında çocukluğunda tanıklık ettiği sahneleri anlattığı Cacao (Kakao, 1933) romanı yayınlanır.

Rio de Janeiro’da Hukuk Fakültesini bitirir. Hiçbir zaman avukatlık yapmaz ama üniversite yıllarında  sol siyasetle tanışır ve giderek radikalleşir.   “Suor (Alınteri, 1934)” başlıklı romanında Brezilya işçi sınıfının mücadelelerini betimler.

Diktatör Getúlio Vargas rejiminde devrimci görüşleri nedeniyle 1935’te tutuklanır. İki yıl sonra tüm kitapları yasaklanır ve Brezilya’dan sürülür. Arjantin ve Uruguay’da geçirdiği sürgün yıllarından sonra Brezilya’ya döndüğünde eşinden ayrılır.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 1945’te Brezilya’da kurulan yeni rejimin kabinesinde komünistleri temsil eder. Aynı yıl yazar Zélia Gattai ile evlenir. 1947’de oğlu João Jorge dünyaya gelir. 1948’de kurucusu olduğu Komünist Partisi yasadışı ilan edilir, kapatılır, üyeleri tutuklanır ve Amado bu sefer Fransa’ya sürgün edilir ve beş yıl Fransa’da kalır. İki yılda Prag’da sürgün hayatı yaşadıktan sonra 1952’de Brezilya’ya geri döner ve eşinin ailesinin Rio de Janeiro’daki evine yerleşir.

1951’de Stalin Uluslararası Barış Ödülü’ne layık görüldü.

Amado’nun siyasete olan ilgisi 1950’lerden itibaren azalırken erken dönem yapıtlarında baskın olan siyasal protestonun yerini olay örgüsü, karakter çizimi ve üslupta yetkinliğe önem veren bir romancı duyarlığı alır. 1943 ve 1944’te peş peşe yayımladığı “Sonsuz Topraklar” ve “Kızgın Topraklar” yeni bir gerçeklik ve üslup arayışını yansıtan geçiş romanlarıdır. 1958’de yayımlanan “Tarçın Kokulu Kız” ise Amado’nun erken dönem yapıtlarından gerek içerik gerek konu gerek anlatım bakımından farklıdır. Tarçın Kokulu Kız’da Amado toplumsal adalet, siyasal gerçeklik, isyan vb. temaları doğrudan ele almak yerine toplumsal değişim süreci içindeki bireyin çelişkilerini kurmaca düzleminde somutlaştırır. Amado’nun kişileri bundan böyle karikatür olmaktan çıkıp karakter haline gelirler.

1963’te yeniden Salvador, Bahia’ya dönen Amado tamamen edebiyata odaklanır ve peşpeşe romanlar yazar. Gecenin Çobanları (1964), Dona Flor e Seus Dois Maridos (Dona Flor ve İki Kocası, 1966), Mucizeler Dükkânı (1969), Tereza Batista: Savaş Yorgunu (1972), Tieta do Agreste (Tieta, Keçi Kız, 1977), Farda Fardão Camisola de Dormir (Kalem, Kılıç ve Gömlek, 1979), Tocaia Grande (Pusu, 1984), O Sumiço da Santa (Azizler Savaşı, 1988), A Descoberta da América pelos Turcos (Amerika’nın Türkler Tarafından Keşfi, 1994) gibi yapıtlarında Amado, Latin Amerika edebiyatına özgü büyülü gerçekçilik akımının olanakları ve kendine özgü bir dinî senkretizm ışığında Brezilya’daki hayatın zengin bir tasvirini sunar.

Amado’nun romanları 55 ülkede 49 dile çevrildi, sinemaya ve televizyona uyarlandı. Kırk yıl süresince Brezilya Yazarlar Akademisi’nin onur üyesi olan Jorge Amado, İngiltere, Fransa, Portekiz, İsrail ve İtalya’daki çeşitli üniversiteler tarafından fahri doktorayla ödüllendirildi.

1984’de François Mitterrand tarafından “Légion d’Honneur” ile ödüllendirildi.

6 Ağustos 2001’de hayatını kaybetti. Külleri dört gün sonra evinin bahçesine serpildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder