10 Ağustos 1912’de Brezilya’nın Bahia eyaletinin
güneyindeki Itabuna şehrinde babasının işlettiği kakao plantasyonunda dünyaya
gelir. Bir yaşında iken çiçek hastalığı salgını nedeniyle ailesi ile
birlikte liman şehri Ilhéus’a taşınır.
Çocukluğu burada geçti. Dört kardeşin en büyüğü idi. Bu şehrin tropikal ortamı
hemen her yapıtında bir arka plan öğesi olarak yer alır.
Orta öğretim için eyaletin başşehri Salvador’a gider.
14 yaşında bazı dergilerde yazarak edebiyat hayatına başlar.
İlk romanı “O Pals do Carnaval” (Karnaval Ülkesi,
1931), 19 yaşında yayınlanır. Aynı yıl Matilde Garcia Rosa ile evlenir. Kızı
Lila’nın doğduğu 1933 yılında çocukluğunda tanıklık ettiği sahneleri anlattığı
Cacao (Kakao, 1933) romanı yayınlanır.
Rio de Janeiro’da Hukuk Fakültesini bitirir. Hiçbir zaman
avukatlık yapmaz ama üniversite yıllarında
sol siyasetle tanışır ve giderek radikalleşir. “Suor (Alınteri, 1934)” başlıklı romanında
Brezilya işçi sınıfının mücadelelerini betimler.
Diktatör Getúlio Vargas rejiminde devrimci görüşleri
nedeniyle 1935’te tutuklanır. İki yıl sonra tüm kitapları yasaklanır ve
Brezilya’dan sürülür. Arjantin ve Uruguay’da geçirdiği sürgün yıllarından sonra
Brezilya’ya döndüğünde eşinden ayrılır.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 1945’te Brezilya’da
kurulan yeni rejimin kabinesinde komünistleri temsil eder. Aynı yıl yazar Zélia
Gattai ile evlenir. 1947’de oğlu João Jorge dünyaya gelir. 1948’de kurucusu
olduğu Komünist Partisi yasadışı ilan edilir, kapatılır, üyeleri tutuklanır ve
Amado bu sefer Fransa’ya sürgün edilir ve beş yıl Fransa’da kalır. İki yılda
Prag’da sürgün hayatı yaşadıktan sonra 1952’de Brezilya’ya geri döner ve eşinin
ailesinin Rio de Janeiro’daki evine yerleşir.
1951’de Stalin Uluslararası Barış Ödülü’ne layık
görüldü.
Amado’nun siyasete olan ilgisi 1950’lerden itibaren
azalırken erken dönem yapıtlarında baskın olan siyasal protestonun yerini olay
örgüsü, karakter çizimi ve üslupta yetkinliğe önem veren bir romancı duyarlığı
alır. 1943 ve 1944’te peş peşe yayımladığı “Sonsuz Topraklar” ve “Kızgın
Topraklar” yeni bir gerçeklik ve üslup arayışını yansıtan geçiş romanlarıdır.
1958’de yayımlanan “Tarçın Kokulu Kız” ise Amado’nun erken dönem yapıtlarından
gerek içerik gerek konu gerek anlatım bakımından farklıdır. Tarçın Kokulu
Kız’da Amado toplumsal adalet, siyasal gerçeklik, isyan vb. temaları doğrudan
ele almak yerine toplumsal değişim süreci içindeki bireyin çelişkilerini
kurmaca düzleminde somutlaştırır. Amado’nun kişileri bundan böyle karikatür
olmaktan çıkıp karakter haline gelirler.
1963’te yeniden Salvador, Bahia’ya dönen Amado tamamen
edebiyata odaklanır ve peşpeşe romanlar yazar. Gecenin Çobanları (1964), Dona
Flor e Seus Dois Maridos (Dona Flor ve İki Kocası, 1966), Mucizeler Dükkânı
(1969), Tereza Batista: Savaş Yorgunu (1972), Tieta do Agreste (Tieta, Keçi
Kız, 1977), Farda Fardão Camisola de Dormir (Kalem, Kılıç ve Gömlek, 1979),
Tocaia Grande (Pusu, 1984), O Sumiço da Santa (Azizler Savaşı, 1988), A
Descoberta da América pelos Turcos (Amerika’nın Türkler Tarafından Keşfi, 1994)
gibi yapıtlarında Amado, Latin Amerika edebiyatına özgü büyülü gerçekçilik
akımının olanakları ve kendine özgü bir dinî senkretizm ışığında Brezilya’daki
hayatın zengin bir tasvirini sunar.
Amado’nun romanları 55 ülkede 49 dile çevrildi,
sinemaya ve televizyona uyarlandı. Kırk yıl süresince Brezilya Yazarlar
Akademisi’nin onur üyesi olan Jorge Amado, İngiltere, Fransa, Portekiz, İsrail
ve İtalya’daki çeşitli üniversiteler tarafından fahri doktorayla
ödüllendirildi.
1984’de François Mitterrand tarafından “Légion
d’Honneur” ile ödüllendirildi.
6 Ağustos 2001’de hayatını kaybetti. Külleri dört gün
sonra evinin bahçesine serpildi.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder