4 Kasım 2015 Çarşamba

Don Quijote





                                            Yazar: Miguel de Cervantes Saavedra
                                            Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
                                            Orijinal Adı: El İngenioso Hidalgo Don Quijote De La Mancha
                                            Orijinal Dili: İspanyolca
                                            Çeviren: Roza Hakmen
                                            Kapak Tasarım: Mehmet Ulusel
                                            Basım Yeri/Tarihi: Istanbul, Ekim 2014 - 18. Baskı


Kitabın sunuş yazısını yazan Prof. Jale Parla'nın sözleriyle: "Birinci kısmının basıldığı 1605 yılından beri en çok okunan, en çok sevilen, en çok yorumlanan ve yeniden en çok yazılan La Mancha'lı Şövalye Don Quijote ve silahtarı Sancho Panza'nın serüvenleri", bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de ilgiyle karşılanmış, ancak dilimize daha çok İngilizce ve Fransızca gibi ikinci dillerde çocuklar için hazırlanmış baskılarından yapılan çevirileriyle girmişti. Yine de, ancak bir iki tane ve ikinci dillerden de olsa, tam metin çevirileri de yapıldı.

Şimdi ise, Jale Parla'nın yerinde saptamalarıyla: "Shakespeare'le birlikte belki de ilk kez modern okuru düşleyen" ve sadece "şövalye romanları"nın değil, "Rönesans'ta kullanılan bütün (yazınsal) türlerin otoritesini yıkan" bu önce yazarın belki postmodern anlatıyı bile neredeyse dört yüzyıl önceden haber veren bu öncü romanı ilk kez tam anlamıyla Türkçeye kazandırılmış oluyor.
(Arka Kapaktan)



Yorumlarımız:


Şövalye Donkişot ve silahtarı Sancho Panza birbiriyle zıt iki insanın karakterlerini sergiliyorlar; biri cesur, soylu, romantik, hayalperest ve idealist, öbürü cahil, saf, kurnaz, çıkarına düşkün ve bencil.
İkisinin yaşadıkları maceralar sonunda Sancho Panza para, pul, şan, şöhreti Donkişot'un hayaller dünyasında yaşamak için terkeder. Donkişot'da sonunda gerçekleri farkeder. Fakat gerçek dünya onun ölüm nedenidir.
Miguel de Cervantes 1605 ve 1615 yıllarında iki cilt olarak Donkişot'u kaleme almıştır.
Ortaçağ şövalyeliğini alaycı bir dille eleştirirken aynı zamanda toplumun yok olan değerlerini de eleştiriyor.Yer yer komedi unsurları taşıyan ,sade ve akıcı bir dil ile yazılmıştır.
Modern romanın başlangıcı kabul edilen Donkişot hala dünyanın en çok okunan klasik eserlerindendir ve 38 dile çevrilmiştir. Donkişot günlük hayatımıza o kadar girmiştir ki, hayalleri peşinde koşanların simgesi olmuştur.
İlk ciltte Donkişot okuduğu şövalye kitaplarından etkilenerek gezgin şövalye olmak için yola çıkar.Silahtarı Sancho Panza ile maceralar yaşar.
İkinci ciltte ise Donkişot yaşadığı maceraları kitap olmuş bir gezgin şövalyedir.Yeni maceralar için yola çıkmışlardır ama bu sefer daha iyi şartlarda yolculukları geçer ve artık tanınmış bir şövalyedir. Davranışları ne kadar deli ise düşünceleri o kadar zekidir. İkinci cilt de başrol Sancho Panza'nındır. İlkine göre Donkişot'dan daha fazla rol almakta, daha fazla repliği vardır .
Her yaşta tekrar, tekrar okunacak bir roman. Mutlak okunmalılar listesine alınmalıdır. IŞIL


Cervantes'in bu baş yapıtı, edebiyat tarihinin de bir baş yapıtı ve bir çok edebiyat akımının da miladi başlangıcı kanımca. Her ne kadar Don Kişot'u çocukluğumuzdan beri tanısak bile aslında roman hem kurgu, hem anlatım, hemde içerik acısından oldukça karmaşık ve dikkat ve özenle okumayı gerektirmekte. 
Cervantes anlatım açısından bir çok kişiye yer vermiş; yazarın kendisi, hikayeye gerçeklik yüklemek için kullandığı magribi yazar, sahte Don Kişot, ana karakterler- özellikle Don Kişot tarafından anlatım, gerçeklik ve fantazi arasında gelgitler, Don Kişot ve hizmetkarı Sancho Panza dışında önemli roller üslenen 18 kadar diğer karakter ki bunlar 17 yüzyıl Avrupa'sının değer yargılarını, inançlarını, sosyal katmanlarını okuyucuya iletmek için son derece başarılı bir şekilde kullanılmakta ve bu açıdan önemli roller üstlenmişler.
Kitap her ne kadar komik olaylar silsilesiyle devam etmekte ise de çok önemli hicivler de içermekte aynı zamanda- kısacası gülerken düşündürmekte ve olaylara nerden baktığınızın, yani bakış acısının önemini de göstermekte. Öyle ki bir noktadan sonra okuyucu neyin delilik neyin delilik olmadığı konusunda bile kendini sorgulama durumunda bırakılıyor. Kitap bana aynı zamanda "büyülü gerçeklik" akımını hatırlattı ve hatta bu akımın Don Kişot ile ilk tohumlarının atıldığını bile düşündürttü.

Kitabın sonunda Don Kişot'un tamamen iyileşmesi yani "deliliklerinden" vazgeçmesi ise beni en acıtan yanı bu kitabın. Çünkü bence bu ulvi ideallerle yola çıkmış ve bu uğurda her şeyini yitirmeyi göze almış idealist bir insanın "gerçekler" karşısında yenilgisi, kabullenişi ve sonunda ölümü anlamına geliyor. Sanırım çok küçük bir azınlık haricinde idealleri içün büyük özverileri göze alan bir çok insanın tarih boyunca akıbeti yenilgi ve yokoluş olmamış mıdır??? DEMET


Yaratıcı Asilzade Don Quijote okuduğu şövalye romanlarıyla dünyası değişmiş hata delirdiği söylenen bir kişiliktir. Öyle bir hayal dünyasına kapılır ki dünyanın gerçekleriyle değil de, hayalinin süslediği şatolar, asilzadeler,başarılarla yol alır. Aslında yazarın verdiği mesaj çok önemlidir. O dönem İspanya'sını hiciv ederek anlatmaktadır. 
Cervantes Cezayir'de esir düştüğü hapishanede eserini yazmıştır.Romanda Doğu anlatılarının etkisi ortadadır.Ayni zamanda ilginç bir kurgu tekniği kullanıldığından, Avrupa'da çağdaş romanın başlangıcı sayılmaktadır. 
Don Quijote'un hayalperestliğine, iyi niyetine, kötülerin karşısında olmasına karşılık yardımcısı , silahtarı Sancho Panza realist ve fırsatçıdır.Yazıldığı yıllar itibariyle roman İspanya'nın ganimetlerle zenginleştiği , yoksulun yine yoksul kaldığı yıllardır.Ayrıca Avrupa'da Rönesans'ın başlangıç yılları sayılabilir. Boş işlerle uğraştığını düşündüğümüz Don Quijote, sonunda gerçeğe dönmüş ve acı içinde ölmüştür. Ama insanların zihinlerine uğraşılarını kazımayı başarmıştır. Böylece Cervantes kazançlıdır. Acı çeken, hapse giren kendince mücadele eden yazarın bu romanı ; bugün dünyada onlarca dile aslından çevrilmiş ve okunmaktadır.
Miguel de Cervantes Saavedra 'nın ''La Manchal'lı Yaratıcı Asilzade Don Quijote'' romanı toplumu ortak acılarda, gülüşlerde, coşkularda buluşturan bir baş yapıt olup, mutlaka okunmalıdır diyorum. ZELİHA
2015 boyunca Kitap Kulübümüzde okuduklarımızdan benim için en değerlisi, en hayran olduğum, şaşırdığım, öğrendiğim, zevkle okuduğum iki ciltlik Don Quijote idi. 1605 yılında yani bundan yüzlerce yıl önce bir yazarın biraz kendi hayatından da esinlenerek yazdığı bu romanı okurken şaşırdım çünkü: beklemediğim kadar akıcı ve güzel bir dili vardı, müthiş bir hayal gücü ile yazılmış ve kurgulanmıştı, Öğrendim çünkü: O yüzyıldaki feodal yapıyı, zengin-fakir, köylü-asil ayrımını, savaşları, haçlıları hatta Osmanlıları anlatıyordu. Zevkle okudum, çünkü: sürükleyici idi, merak uyandırıyordu, hem komik hem dramatikti, kahramanların ve tabiatın tasvirleri olağanüstü idi, herşey hem çok gerçekçi hem değildi, endişelendiriyor, güldürüyor ve bir o kadar empati duygusu yaratıyordu.
Bence bu roman için daha fazla bir şey yazmamalı, bu roman okunmalı ve tadına varılmalı. Çünkü  modern romana geçişin başlangıcı olan bu roman bir baştacı. LEYLA






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder