25 Temmuz 2013 Perşembe

Yaz Sergileri -2


Pera Müzesindeki “Manola Valdés” sergisini kaçırdıysanız lütfen İstanbul Modern’deki “Erol Akyavaş – Retrospektif” sergisini kaçırmayın. 25 Ağustos’ta bitiyor fazla zamanınız kalmadı. Yaz sıcağında klimalı bir ortamda çok güzel hazırlanmış, güzel eserlerden oluşan bir sergiyi gezmek çok zevkli, üstelik bu aralar İstanbul trafiği rahatlamış durumda. Yani gitmek için neden çok, ama biraz uzun vakit ayırın sergiyi keyfiyle gezin.
Sergi, Akyavaş’ın Doğu-Batı sanat ve kültür dünyası arasında kurduğu kendine özgü sentezi, zaman içinde dönüşüm geçiren, tuval üzerindeki perspektif ve mimari düzenlemelerini, insan figürünü merkez aldığı bilinçaltı arayışlarını ve son döneminde dünyanın farklı kültürleri ile hesaplaşmalarını geniş bir çeşitlilik içerisinde bir araya getiriyor. Yaklaşık 290 yapıtlık seçki, sanatçının 1950’li yıllarda başlayan ve 1990’lı yılların sonuna uzanan yarım asırlık sanatsal birikiminin bir dökümünü çıkartıyor.
Türkiye’de doğan, Avrupa ve Amerika’da mimarlık ve sanat eğitimi alan, Doğu sanatlarına ve özellikle de İslam sanatına duyduğu ilgi ile tasavvuf geleneğini sanatının merkezine yerleştiren Erol Akyavaş’ın çalışmaları, Batı dışı modernlik arayışlarının en yetkin örneklerinden birini oluşturuyor.
“Padişahların Zaferi” adlı resmiyle, New York’taki Modern Sanatlar Müzesi’ne yapıtı kabul edilen ilk Türk ressamı ünvanını kazandığı zaman henüz 30 yaşındaymış. 1999 yılında kaybettiğimiz Erol Akyavaş’ın çoğu koleksiyonerlerden toplanmış eserlerini bir arada görmek için belki de son fırsatınızdır bu sergi, kaçırmayın.
 

22 Temmuz 2013 Pazartesi

Yaz Sergileri - 1


Pera Müzesindeki Manola Valdés sergisinin son günü olduğunu okuyunca dün müzeye gittik. Gerek gazetelerdeki sanat köşelerinde gerekse yollardaki afişlerde gördüğüm kadın portreleri çok hoşuma gidiyordu. Sergiyi gezdiğimde bunların yağlı boya tablolar değilde çuval bezi üzerine yapılmış katmanlı boyalardan oluşan farklı yapıtlar olması beni çok şaşırttı. Heykellerinde kullandığı malzemelerin çeşitliliği, formları, boyutları çok etkileyiciydi.
1942’de Valencia İspanya’da doğan Manolo Valdés, Pop sanatın İspanya’daki öncüsü olan “Equipo Cronica”nın kurucuları arasında yer alır. Eserlerinin çoğunu eski ya da günümüze dair bir tabloyu seçip, öncesinde resmin dili, ardından heykelin bakış açısıyla yorumladığını söylüyor sanatçı. Geçmişin başyapıtlarından yola çıkan, tarihsel izler, renk tonları ve dokulardan oluşan sonsuz bir görsel zenginlik sunan ve sanat tarihinden referanslarla hareket eden sanatçının yapıtları, Velázquez’den Zurbarán’a, Matisse’ten Picasso ve Lichtenstein’a izler taşıyor. Resmi, özgün bağlamından çıkartıp pop bir anlayışla yeniden yorumlayan sanatçının konuları özellikle figür, nesne ve serilerden oluşuyor.
Sergide Valdes’in resimlerinin yanı sıra metal, ahşap ve su mermeriyle gerçekleştirdiği heykelleri de var. “Baş”ı anatominin heykele en uygun kısmı olarak ifadelendiren Valdes’in biçim verdiği başları süsleyen kelebekler ya da palmiyeler zengin bir görsellik sunmaktalar.
Maalsef sergi bitti, internetten sanatçının eserlerini incelerseniz kaçırdığınıza üzüleceksiniz.

 
 

 

21 Temmuz 2013 Pazar

Leyla Erbil


 Balat Hastanesi'nde lösemi tedavisi gören edebiyatçı, yazar Leyla Erbil hayata gözlerini yumdu.” haberini gazetede okuduğumda çok hüzünlendim.  Bilmem sizde öyle hisseder misiniz, kitabını okuduğunuz ve de sevdiğiniz bir yazarı kendi arkadaşınızmış veya bir yakınınızmış gibi hisseder misiniz?

Geçen sene Mart ayında “Kalan” adlı romanını okuduğumuz Leyla Erbil 1950’den bu yana çağdaş Türk edebiyatının en özgün yazarlarından biridir. Erbil, cesur ve yenilikçi yazarlık tavrıyla dikkat çekmiş ve yapıtlarında her zaman toplumsal ve siyasal sorunlara duyarlılık göstermiştir. Ayrıca Erbil, romanlarında ve öykülerinde yeni biçimler ve teknikler geliştirmiştir. “Kalan”ı hiç büyük harf kullanmadan yazması bizi çok şaşırtmıştı. Karakter çözümlemeleri ve zengin felsefik içeriği ile uzun uzun tartıştığımız romanını 80 yaşında yazmış olması ise bizi şaşırtan diğer bir nokta idi.

Edebiyat dünyasının ve sevenlerinin başı sağ olsun.