29 Mart 2016 Salı

Bülbülü Öldürmek

                                             



                                               Yazar: Harper Lee
                                               Orijinal Dili: İngilizce
                                               Orijinal Adı:  T0 Kill A Mockingbird          
                                               Yayınevi: Sel Yayıncılık
                                               Çeviren: Ülker İnce
                                               Basım Yeri / Tarihi: İstanbul, Ocak 2016, 11. Baskı

1960 yılında yayımlandığından bu yana bütün edebiyatseverlerin gönlünde özel bir yer edinen, Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek, Amerika'nın güneyinde yaşanan ırkçılığı ve eşitsizliği bir çocuk kahramanın, Scout Finch'in gözünden anlatıyor. 
Harper Lee, kullandığı yalın ama çarpıcı dil aracılığıyla adalet, özgürlük, eşitlik ve ayrımcılık gibi hâlâ güncel temaları, Scout'ın büyüyüş öyküsüyle birlikte dokuyarak, iyilik ve kötülüğü hem bireysel hem de toplumsal düzeyde mercek altına alıyor. Bir "zenci"nin haksız yere suçlanması üzerinden gelişen olaylar; önyargılar, riyakarlık, sınıf ve ırk çatışmalarıyla beslenen küçük Amerikan kasabasının sınırlarını aşıp, insanlar arası ilişkide adaletin ve dürüstlüğün önemini anlatan evrensel bir hikâyeye dönüşüyor. Etkileyici gerçekliği ile ürperten, "insani" vurgusuyla sarıp sarmalayan, çağdaş dünya edebiyatının en önemli örneklerinden biri olan bu klasik roman, 

"İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır." (Arka Kapaktan)

Yorumlarımız:


Harper Lee’nin bu klasikleşmiş romanı 1930-40’larda ABD’nin güneyinde yaşam, Hırıstiyanlık inancı ve ırkcılığı anlatmakta. Bu, oranın eğitimli bir ailesinin iki çocuğunun yaşamı, arkadaşları, ebeveyinleri ve komşuları ile ilişkileri üzerinden anlatılmakta. Irkçılık ise ister istemez bir çok yerde su yüzüne çıkmakta. Kitabı okuduktan sonra o günden bu güne ırkçılık konusunda ne kadar ilerleme kaydedildiğini düşündüm. Kanunlar ve genel uygulama konusunda ciddi bir yol katedilmişse bile bugün bile ırkçılığın yaşadığını gözlemliyoruz. Bu acı bir gerçek, ancak öte yandan ABD siyah bir başkan tarafından iki dönem yönetildi- özellikle bu kitaptan sonra bu olayın büyüklüğü daha anlam kazandı- ne de olsa aradan geçen süre sadece yetmiş beş sene! DEMET

17 Mart 2016 Perşembe

Nelle Harper Lee



Nelle Harper Lee, 28 Nisan 1926’da Alabama / Monroeville’de doğdu. Ailenin beş çocuğu içinde en küçüğüydü. Aile ona babaannesi Ellen’ın adının tersten okunuşu olan Nelle adını vermeyi uygun buldu. Annesi ev kadını, babası AC Lee, gazete editörü ve sahibiydi, 1926/1938 yılları arasında Alabama Eyalet Meclis üyeliği yaptı, ardından serbest avukat olarak çalıştı.

Harper Lee, Huntington Koleji ve Alabama Oxford Üniversitesinde eğitimini tamamladı, Eastern Air Lines havayolu şirketinde işe başladı. Bir yandan da öyküler yazıyordu. 
Harper Lee, Bülbülü Öldürmek romanını 1960’da yazdı. Bülbülü Öldürmek ile Amerikan yazını içerisinde önemli bir yer edindi; kitap yayımlandıktan hemen sonra çoksatanlar arasına girdi, satış rekorları kırdı, 1961 Pulitzer Ödülünü aldı. Kitap 1962’de sinemaya uyarlandı ve film üç dalda birden Oscar Ödülü aldı.
Harper Lee, Bülbülü Öldürmek romanını Scout adlı kız çocuğunun gözünden anlatır. Scout biraz da yazarın kendisidir, yazarın otobiyografisi ile roman karşılaştıracak olursa, Scout’un Harper Lee ile benzeşik olduğu görülecektir.
1966’ya gelindiğinde Bülbülü Öldürmek, Virginia / Richmond’da, Hanover County Okulu Yönetim Kurulu tarafından yerleşik ‘Güneyli Ahlak’ anlayışına uygun görülmediği gerekçesiyle ‘ahlakdışı’ sayılarak okula girmesi yasaklanır. Lee, okul yönetimine yazdığı bir mektupla yasaklamayı kınar ve ‘ahlaksızlık’ suçlamasını sığlık olarak niteler, reddeder.

Harper Lee, romanına ve romanı aracılığıyla kendisine yapılan halksızlığa kırılır, uzun zaman tek satır yazmaması, yazdığı iki romanı da bitirmeden yarım bırakarak, yayımlamaması, hatta kendisine Notre Dame Üniversitesi’nden fahri doktora verilse de konuşmaktan kaçınması buna bağlanabilir. Lee, bu ırkçı ahlaktan kaçar ve New York’ta yaşayan ablasının evine kapanır.

5 Kasım 2007 tarihinde, George W. Bush Başkanlık Özgürlük Madalyası’nı Amerikan Yazını’na yaptığı katkıları gözeterek Harper Lee’ye verdi. Törende yaptığı konuşmada Harper Lee, şunları söyleyecektir: “Aptal olmaktansa sessiz olmak daha iyidir!”

 2007’de geçirdiği felç nedeniyle görme ve duyma duyularını da kaybeden Lee, büyüdüğü yer olan Monroeville’de bir bakımevinde hayatını sürdürdü.
2014’ün Ağustos ayında, Harper Lee’nin tüm işlerini ve avukatlığını yürüten kızkardeşi Alice ölünce, ünlü yazarın avukatlığını Alice’in yardımcısı genç avukat Tonja Carter üstlendi. Eylül ayında Carter, Harper Lee’nin romanını yazdığı daktilosu, el yazısı müsvetteleri, mektupları gibi kişisel eşyalarını sakladığı bankanın kasasını kontrol etmek için açtığında bir roman müsvettesi buldu. Önce bunu “Bülbülü Öldürmek”in ilk kopyası zannettiyse de daha sonra iki romanı birbiriyle karşılaştırınca bunun tamamın başka, ikinci bir kitap olduğunu fark etti.  14 Temmuz 2015’te yayınlanan “Go Set A Watchman (Tesbih Ağacının Gölgesinde)” daha satışa sunulmadan yazarın tutkulu hayranları tarafından kapışıldı.

19 Şubat 2016’da hayata gözlerini yumdu.

11 Mart 2016 Cuma

Kardan Adam




                                               Yazar: Jo Nesbo
                                               Orijinal Dili: Norveççe
                                               Orijinal Adı:  Snomannen          
                                               Yayınevi: Doğan Kitap
                                               Çeviren: Can Yapalak
                                               Basım Yeri / Tarihi: İstanbul, Ekim 2015, 1. Baskı


Yılın ilk karı yağmıştır. Jonas gece yarısı uyandığında annesini evde bulamaz. Ondan geriye sadece bir iz kalmıştır: Bahçede kendiliğinden belirmiş bir kardan adamın boynuna sarılı duran pembe bir atkı. Jonas'ın annesine hediye ettiği atkı…

Dedektif Harry Hole kayıp kadınla kendisine ulaşan imzasız mektubun arasında bir bağlantı olduğundan şüphelenir. İlk araştırmanın sonucunda son on yılda on bir kadının, yılın ilk karı yağdığında kaybolduğu ortaya çıkar. Cesetleri yok eden katilin aklında korkunç bir plan vardır. Ve bu planda Harry Hole'a dehşet verici bir başrol öngörülmüştür. (Arka Kapak)

Yorumlarımız:

Kitap Kulübümüzde, Ahmet Ümit’in “İstanbul Hatırası” romanından sonra polisiye okumamıştık. Leyla'nın tavsiyesi ile bu seferde Jo Nesbo’nun “Kardan Adam”ına karar verdik. Polisiye romanı çok tartışamayız diye önceleri çok istememiştik ama keyifle okuduk.
Ana karakterlerin dışındaki karakterlerin ve yer isimlerinin Norveççe olması okumamı biraz zorlaştırdı ama sonuna doğru katili meraktan sürüklenip bitirdim. Olayları birbirine bağlaması, heyecanı doruğa çıkararak yanlış kişiyi katil olarak düşündürmesi, kişiler arasındaki ilişkileri ve kişilerin ruh durumlarını detaylı anlatarak çok güzel bir polisiye yazmış Nesbo. Sanırım anlatımındaki sadelik sayesinde dünya çapında bu kadar çok hayranı olmuş.
Polisiye seviyorsanız okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. NURİZER


Kardan Adam, Jo Nesbo tarafından yazılmış bir polisiye roman. Okuduğum ilk Jo Nesbo kitabı ve bir polisiye olarak çok başarılı buldum. Uzun bir roman olmasına rağmen (500 sayfa), gerilimi son sayfalara kadar taşıyabilmesi önemli özelliği bu kitabın. Yazarın Norveçli olması nedeniyle olsa gerek, hikaye Norveç'te geçiyor ve bu kuzey ülkesinin havası ve insan ilişkileri çok güzel bir şekilde anlatılmakta.  Okuyucu adeta o havayı teneffüs ederek okuyor romanı- ayrıca ülke ile ilgili ister istemez bir çok bilgiyi de içermekte. Kitabı tüm polisiye seven okuyuculara tavsiye ediyorum. DEMET

Jo Nesbo'nun "Kardan Adam"ı  çok başarılı bir roman olmakla birlikte kitap kulubünde polisiye roman türünün  fazla yoruma ve tartışmaya açık olmadığını gördük .
Ana karakter dedektif Harry Hole;kendi sorunlarıyla boğuşan ,alkol problemi yaşamış, adalet sorumluluğu olan muhalif bir kişilik Harry Hole, Norveç'in başkenti Oslo ve Bergen'de geçen seri katil cinayetlerini çözmeye çalışırken, katil ile mesafesi daraldıkça olaylar kişisel hesaplaşmaya dönüyor. Norveç'in kuzeye özgü soğuk puslu havası ile gerilim daha artıyor. Gelişen olaylar karşımıza  değişik şüpheliler çıkararak , gerilimin yüksek tempoda devam etmesini sağlıyor.
Çok iyi bir kurgu, akıcı anlatım ve heyecanın sürekliliği ile güzel bir kuzey polisiyesi. IŞIL