1933 yılının 14 Haziran’ında, Polonya’nın Lodz kentinde yaşayan bir
Yahudi ailesinin bir oğlu olur. Adı Josef Lewinkopf’tur. Josef henüz küçük bir
çocukken Nazi imparatorluğunun ayak seslerini duyan baba Moses, ailenin
soyadını Kosinski’ye çevirir ve daha doğuya taşınırlar. Artık aile Hıristiyan
olmuştur. Josef Lewinkopf ise Jerzy Kosinski adıyla bir kilisede vaftiz edilir.
Alman işgali boyunca aile Katolik kimliğiyle saklanır. Savaşın sonra ermesiyle
baba Kosinski komünist saflarına katılacaktır.
Jerzy Kosinski, Lodz
Üniversitesi’nden tarih ve sosyoloji dallarında yüksek lisans derecesi alır ve
bir süre Polonya Bilimler Akademisi’nde doçent olarak çalışır. Lodz
Üniversitesi’nde okurken daha sonra Amerika’da yakın dostluk kuracağı ünlü film
yönetmeni Roman Polanski ile tanışır. Babasının aksine komünizmden nefret eden
genç Kosinski, hazırladığı sahte belgelerle 1957 yılında ABD’ye iltica eder.
Artık yaşamını Yeni Dünya’da sürdürecektir. Amerika’ya yirmi dört yaşında ayak
basan Kosinski, önüne gelen her işte
çalışıp bir yandan da eğitimine devam eder. Columbia Üniversitesi’ni
bitirdikten sonra kendini tümüyle yazmaya adaya Kosinski, bir yandan da Yale ve
Princeton gibi seçkin üniversitelerde “creative writing” (yaratıcı yazarlık)
dersleri vermektedir.
O yıllarda Joseph Novak takma
adıyla The Future Is Ours, Comrade ve No Third Party adlı antikomünist kitapları
yayınlanır.
Yirmi dokuz yaşında geldiğinde bir çelik imparatorluğunun mirasçısı
alkolik Mary Hayward Weir ile evlenir. Artık özel uçağı, yatları olan bir yazar
olarak New York’taki evlerinde devrin zenginlerine, entelektüellerine partiler
düzenlemekte, hayalinde kurguladığı çocukluk anılarını anlatmaktadır.
Kosinski ikinci evliliğini 1962 yılında, Almanya’nın Bavyera eyaleti
aristokrasisinden gelen Katherine von Fraunhofer ile yapar.
Kosinski’nin en bilinen romanı The Painted Bird – Boyalı Kuş 1967
yılında yayınlanmıştır. 1971 yılında yayınlanan Being There – Bir Yerde adlı eseri ise Amerikan
medya kültürünün yüzeyselliğiyle dalga geçen satirik bir romandır. Being There daha sonra Peter Sellers ve Shirley
Maclaine’nin başrollerini oynadığı “The Gardener” adıyla beyaz perdeye
uyarlanmıştır. Steps – Adımlar (1969), The Devil Tree – Şeytan Ağacı (1973), Passion Play – İhtiras Oyunu (1979) adlı romanların
da yazarı olan Kosinski 1975 yılında Cockpit – Boşluk adlı
romanını yayınlanmıştır. Yazar başından geçen bir macerayı bu romanda yarattığı
roman kahramanının öyküsü haline getirecektir. Gerçekten de Kosinski, yakın
arkadaşı Roman Polanski’nin karısı olan film yıldızı Sharon Tate ve
misafirlerinin Charles Mason’un ‘Helter Skelter” çetesi tarafından katledildiği
gece havaalanında kaybolan bir bagaj yüzünden davete geç kalmış olmasaydı, pek
çok ünlü eseri yayınlanamadan 1969 yılında ölmüş olacaktı.
Hayatının son yıllarında, yazdığı romanlar hakkında çeşitli
söylentiler çıkan, kalp yetmezliği ve ruhsal çöküntü içinde sıkışan Kosinski,
banyo küvetinde başına geçirdiği bir naylon torbayla intihar ettiğinde elli
sekiz yaşındaydı.
Ölmeden önce bir kâğıda “Her zamankinden daha uzun bir süre
uyuyacağım. Buna sonsuzluk deyin” diye yazmıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder