2 Mayıs 2018 Çarşamba

Jerzy Kosinski




1933 yılının 14 Haziran’ında, Polonya’nın Lodz kentinde yaşayan bir Yahudi ailesinin bir oğlu olur. Adı Josef Lewinkopf’tur. Josef henüz küçük bir çocukken Nazi imparatorluğunun ayak seslerini duyan baba Moses, ailenin soyadını Kosinski’ye çevirir ve daha doğuya taşınırlar. Artık aile Hıristiyan olmuştur. Josef Lewinkopf ise Jerzy Kosinski adıyla bir kilisede vaftiz edilir. Alman işgali boyunca aile Katolik kimliğiyle saklanır. Savaşın sonra ermesiyle baba Kosinski komünist saflarına katılacaktır.
Jerzy Kosinski, Lodz Üniversitesi’nden tarih ve sosyoloji dallarında yüksek lisans derecesi alır ve bir süre Polonya Bilimler Akademisi’nde doçent olarak çalışır. Lodz Üniversitesi’nde okurken daha sonra Amerika’da yakın dostluk kuracağı ünlü film yönetmeni Roman Polanski ile tanışır. Babasının aksine komünizmden nefret eden genç Kosinski, hazırladığı sahte belgelerle 1957 yılında ABD’ye iltica eder. Artık yaşamını Yeni Dünya’da sürdürecektir. Amerika’ya yirmi dört yaşında ayak basan Kosinski, önüne gelen her işte çalışıp bir yandan da eğitimine devam eder. Columbia Üniversitesi’ni bitirdikten sonra kendini tümüyle yazmaya adaya Kosinski, bir yandan da Yale ve Princeton gibi seçkin üniversitelerde “creative writing” (yaratıcı yazarlık) dersleri vermektedir.
O yıllarda Joseph Novak takma adıyla The Future Is Ours, Comrade ve No Third Party adlı antikomünist kitapları yayınlanır.
Yirmi dokuz yaşında geldiğinde bir çelik imparatorluğunun mirasçısı alkolik Mary Hayward Weir ile evlenir. Artık özel uçağı, yatları olan bir yazar olarak New York’taki evlerinde devrin zenginlerine, entelektüellerine partiler düzenlemekte, hayalinde kurguladığı çocukluk anılarını anlatmaktadır.
Kosinski ikinci evliliğini 1962 yılında, Almanya’nın Bavyera eyaleti aristokrasisinden gelen Katherine von Fraunhofer ile yapar.
Kosinski’nin en bilinen romanı The Painted Bird – Boyalı Kuş 1967 yılında yayınlanmıştır. 1971 yılında yayınlanan Being There – Bir Yerde adlı eseri ise Amerikan medya kültürünün yüzeyselliğiyle dalga geçen satirik bir romandır. Being There daha sonra Peter Sellers ve Shirley Maclaine’nin başrollerini oynadığı “The Gardener” adıyla beyaz perdeye uyarlanmıştır. Steps – Adımlar (1969), The Devil Tree – Şeytan Ağacı (1973), Passion Play – İhtiras Oyunu (1979) adlı romanların da yazarı olan Kosinski 1975 yılında Cockpit – Boşluk adlı romanını yayınlanmıştır. Yazar başından geçen bir macerayı bu romanda yarattığı roman kahramanının öyküsü haline getirecektir. Gerçekten de Kosinski, yakın arkadaşı Roman Polanski’nin karısı olan film yıldızı Sharon Tate ve misafirlerinin Charles Mason’un ‘Helter Skelter” çetesi tarafından katledildiği gece havaalanında kaybolan bir bagaj yüzünden davete geç kalmış olmasaydı, pek çok ünlü eseri yayınlanamadan 1969 yılında ölmüş olacaktı.
Hayatının son yıllarında, yazdığı romanlar hakkında çeşitli söylentiler çıkan, kalp yetmezliği ve ruhsal çöküntü içinde sıkışan Kosinski, banyo küvetinde başına geçirdiği bir naylon torbayla intihar ettiğinde elli sekiz yaşındaydı.
Ölmeden önce bir kâğıda “Her zamankinden daha uzun bir süre uyuyacağım. Buna sonsuzluk deyin” diye yazmıştı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder