25 Aralık 2018 Salı

Ian McEwan




Eminim hepiniz okuduğumuz kitap ve yazarları internetten bakıyorsunuzdur. Ben de Ian McEwan hakkında epey bir şeyler okudum ve videolarını seyrettim. Özellikle sempatik bulduğumu söyleyemeyeceğim ama çok çalışkan ve kaleminde güzel bir ışık olduğu besbelli. Onun hakkında bazı küçük notlar almıştım, sizlerle paylaşayım dedim.
                                             
-       21 Haziran 1948 İngiltere’de doğmuş
-       Feci halde İngiliz, ama babası subay olduğu için çocukluğunda Singapur, Almanya ve Kuzey Afrika’da bulunmuş
-       Bir kardeşi olduğu ortaya çıkmış. Anne babası evlenmeden bir çocukları olmuş (çünkü annesi o sırada başkası ile evliymiş) ve bu çocuğu bir Doğu Alman’a evlatlık vermişler ! Şu anda duvar işçisi olan bu kişinin hikâyesi yıllar sonra medyaya düşmüş.
-       Ian McEwan’ın kitapları kaç tane satmış dersiniz? Tam 15.000.000. İnanılır gibi değil.
-       Bu kitapların bazılarında başka kitaplardan alıntılar olduğu zaman zaman söylenmiş ama o hep inkâr etmiş.
-       İki defa evlenmiş. 3 çocuğu var ve şu anda Oxford’da yaşıyor.
-       Bir dolu romanları var ama opera ve müzikli oyunlara da söz yazmış.
-       Sayısız ödülleri var. Son aldığı ödül “Jerusalem Price”. Bu ödülü alışı sırasında yaptığı konuşmayı pek yaratıcı bulmadım. Üstelik her şeyi batının gözlükleri ile söylemiş. Bence Orhan Pamuk’un Nobel konuşması kesinlikle çok daha doyurucu, ilginç ve güzeldi.
-       Kritikler – İngilizce okuyanlar- dilini çok akıcı ve doyurucu buluyorlar. Ben sadece bir Türkçe romanını okudum, ama dilini çok sevdim.
-       Benim için tüm bu hikâyedeki en ‘sentimental’ taraf şu: kendileri Sussex Universitesi Edebiyat mezunu. Söylemesi ayıp benim üniversitem. LEYLA


1 Aralık 2018 Cumartesi

Mustafa Kemal




                                               Yazar: Yılmaz Özdil
                                               Yayınevi: Kırmızı Kedi Yayınevi
                                               Basım Yeri / Tarihi: İstanbul, 2018 – 1. Baskı




“Ey Türk gençliği! Birinci vazifen...”
Yılmaz Özdil’in “Türkiye'nin kurtuluş reçetesi Mustafa Kemal'in hayat hikâyesidir,” diyerek kaleme aldığı Mustafa Kemal, Kırmızı Kedi etiketiyle buluşuyor. Özdil’in kaleminden, Modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı aynı zamanda Kırmızı Kedi Yayınları’nın 1000’inci kitabı.
Yılmaz Özdil yeni kitabında, Mustafa Kemal’in Osmanlı ordusunda görevli bir askerken -bilhassa 1.Dünya Savaşı’nda görev aldığı Çanakkale cephesinde- çeşitli cephelerde ve daha sonra Türk Kurtuluş Savaşı’nda emperyalist güçlere karşı kazandığı başarıları, kurduğu yeni cumhuriyetle gerçekleştirdiği “çağdaş” demokratik cumhuriyet idealini, kadın hakları başta olmak üzere sosyal hayatta gerçekleştirdiği reformları, eğitim-kültür-sanat-ekonomi-tarım-sanayi-gündelik yaşam ve diğer başka alanda hayata geçirdiği, dönemi için emsalsiz denebilecek başarıları kaleme alırken, gündelik hayatından da kesitler sunuyor. 
Ayrıca Mustafa Kemal’in, sanatsever ve entelektüel kimliğini, hayvanseverliğini, doğa bilincini, çocuk sevgisini, kadın hakları konusunda sergilediği vizyonerliğini ve diğer sıra dışı özelliklerini sebep sonuç ilişkisi içinde ele alıyor.      
Onun, ailesiyle, arkadaşlarıyla, çocuklarıyla ve çocuklarla, hayatına giren kadınlarla olan ilişkisini; cephede askeri veya diplomatik temasta bulunduğu kişilere karşı “insan sevgisi” etrafında şekillenen barışçı tutumunu; ülkede gerçekleştirdiği kültür reformunun önemini; tüm dünyada “ezilen toplumlar” tarafından örnek alınan askeri ve siyasi başarılarını; bunların yanında en sevdiği yemekten en çok dinlediği şarkılara, giyim tarzından sevdiği hayvanlara, hatta Türkiye’nin “çağdaş” ülkeler seviyesine geçebilmesi için gündelik yaşamda yaptığı ve yapılmasını arzuladığı davranışlara kadar eksiksiz ve insani yönleriyle bütüncül bir Mustafa Kemal portresi ortaya koyuyor.

Bu kitapta, Mustafa Kemal’in çocukluğundan Kuvayı Milliye ruhuna, idam fermanından Kurtuluş Savaşı’na, Cumhuriyet’in kuruluşundan Mustafa Kemal’in kişisel özelliklerine, hizmetlileri ile olan diyaloglarından gece hayatına ve hayatında iz bırakan yakınlarına kadar pek çok detayı bulacaksınız. 
Bugüne kadar hep Atatürk’ü okudunuz Yılmaz Özdil’in kaleminden Mustafa Kemal’i okuyacaksınız! (Tanıtım Bülteninden)

Yorumlarımız:


Yılmaz Özdil’in kaleme aldığı M. Kemal kitabı biografik bir eser. Doğumundan ölümüne kadar olan süreçte  Atatürk’ün hayatı, dolaysıyla Osmanlının sonu, cumhuriyetin kuruluşu ve yaklaşık ilk on yıla ait tarihsel ve toplumsal gelişmeler son derece yalın, öz, anlaşılır ve akıcı bir dille kağıda dökülmüş. Adeta bir konuşma metni gibi bir uslupla yazılmış. Konular ana hatları ile verilirken adeta yaşlıların geçmiş hafızaları tazelenmiş; yeni neslin ise yakın tarihin, Atatürk önderliğinde nasıl zorluklarla ve azimle oluştuğu konusunda dikkati çekilmiştir. Benim açımdan  kitabın en can alıcı ve faydalı bölümü Mustafa Kemal’li yıllarda dünya... bölümüdür. Bu bölüm karşılaştırmalı bir analiz gibidir. Bence M. Kemal kitabını herkes özellikle gençler okumalıdır. Kitap kulüpleri  için ise benim tavsiyem Andrew Mango’nun Atatürk kitabıdır; çünkü içinde çok  derin analizler vardır. Yazarı ingiliz olmasına rağmen oldukça objektif bir yaklaşım içerir. Şüphesiz başucu kitabıdır. LEYLA

İtiraf etmeliyim ki, bu kitabı okumaya karar verdiğimizde, daha ilk sayfayı çevirirken “pozitif ayrımcılık”, ya da pozitif önyargı ile başladım….
Yılmaz Özdil gibi, ciddi araştırmacı bir gazetecinin ürünü olması, Özdil’in gerçek bir Atatürkçü kimliği, ve kitabın misyonunun Atatürk’ün kişilik özelliklerini detaylı olarak gün yüzüne çıkarmak olduğunu bilmem, benim için en baştan keyifli bir sürecin ipuçlarıydı…. Ve kitap süresince hiç hayalkırıklığına uğramadım…
Atatürk’ün ne olağandışı bir vizyon ve yaşam enerjisine sahip olduğunu, detaycılığının günlük yaşantısının ne kadar farklı yönlerine uzandığını, ve bunların çok küçük yaşlarından itibaren  üstüste koyduğu eğitim, öğrenme, deneyimleme, gözlemleme yeteneklerine dayandığını görüyoruz kitapta.
Son derece dirayetli bir azim ve kararlılıkla Cumhuriyet ve Medeni Türkiye’yi yaratma misyonunun, neredeyse çocuk denecek yaşlarında tüm benliğinde hissettiğini, her adımının sanki bu misyona ulaşmak üzere birer yapıtaşı olduğunu anlayabiliyoruz…… Bildiğimizi zannettiğimiz birçok konunun ne denli derinlikleri olduğunu keşfediyoruz sayfalar ilerledikçe…..
Ben, Özdil’in satırlarında; Atatürk’ün bildiği yabancı dilleri ne yetkinlikte (çeviri yapacak kadar), nerede, ne koşullarda ve ne tür bir güçlü itkiyle öğrendiğini, öğrenmeye devam ettiğini şaşkınlıkla okudum… Çok sayıda kitap okuduğunu bilmekle beraber, savaş sırasında, kumandan sıfatıyla, çadırlarda geceleyerek yer aldığı çarpışmalar süresince de vakit ayırıp, adeta ibadet edercesine, meditasyon yaparcasına, sadece kendisi istediği, onun karakterinin bir parçası, her daim alışkanlığı olduğu için kitap okuduğunu okudum…. Yüksek ve asil hedeflerin peşinden koşan , tüm milletin varoluşu, geleceği için çabalayan bir insanın, gerçek anlamda bir “insan” olduğunu, müzik, sanat, siyaset, bilim, felsefe, askeriye, sosyalbilimler gibi alanlara derinden ulaşabildiğini…… akılcı ama bir yandan da o kadar duygusal tarafı gelişkin bir adam olduğunu, okudum…… Zekasının hem akıl hem duygusal yönünün birbiriyle yarışır olmasının Atatürk’ü Atatürk’ün yaptığını okudum… Ve bir kez daha hayran oldum.
Kitabın beni şaşırtan ve üzen bir yönü ise, tarihimize, değerlerimize ne kadar az sahip çıktığımızı, arşivleme kültürümüzün zayıflığı nedeniyle Atatürk’ümüzün ve onun yaptıklarının, fikirlerinin belgelemelerinin ne ölçüde eksik kaldığını bir kez daha hayıflanarak farketmek oldu….. Birçok anlatı, aktarı sadece Özdil özelinde değil, genelde de aktarılan anılara ( ki bunların çoğunun farklı versiyonları olması doğaldır, yazılı ve ortaklaşa paylaşım/basım ortamından gelmedikleri için) dayanmaktadır….. Bu açıdan eleştirilere açıktır kuşkusuz kitabın detayları, ancak, daha önce belirttiğim gibi, yazarın amacının ve niyetinin gerçekleri belli bir algı yaratmak uğruna saptırmak olmayacağını bilmem, benim için soru işaretlerini tamamen ortadan kaldırmıştır en baştan….. Sağlama yapmak için değil ama, derin ve uzun süreli bir araştırmaya dayanan bu kitabın araştırma kaynaklarının, referanslarının listesinin kitabın sonuna eklenmesi çok büyük bir zenginlik olacaktır kanımca…
Yılmaz Özdil’in kitabının özellikle, hikaye etme tekniğinden kaçınılarak yazılan ve gerçek anlamda bir Biyografi olarak da nitelenemeyecek bir kitap olduğunun başından beri bilincindeydim. Dolayısıyla, tekniği sorgulamaktansa içeriğine odaklanmak gerektiğini kavramak ve kitabı bu şekilde okumak gerektiğini düşünüyorum……Ve bu kitabın okuyucuyu sokmaya çalıştığı okuma rutinine ayak diretmektense, onun akışına kapılarak, içeriğin gücünden, zenginliğinden keyif almanın çok değerli bir kazanım olacağına inanıyorum herkes için….… UFUK


Bu ay kitap kulübü olarak okuduğumuz kitap Yılmaz Özdil'in yeni kitabı "Mustafa Kemal". Kitabı okuduğumda Mustafa Kemal Atatürk hakkında ne kadar az bilgi sahibi olduğumu gördüm.

Genel olarak Atatürk'ü asker, komutan, lider, Cumhurbaşkanı, reformist kimlikleri ve askeri, siyasi başarıları ile tanıyoruz. Bu kitap ise bize Mustafa Kemal'i bu özelliklerinin detaylı anlatımı yanı sıra; özel hayatı ( ailesi, manevi çocukları, arkadaşları, hayatına giren kadınlar, geçirdiği hastalıkları vs.) ve insani yönleri ( doğa sevgisi, hayvan sevgisi, hobileri, sevdiği yemekler, dinlediği müzikler , giyim tarzı vs.) ile anlatıyor .

Kitapta Yılmaz Özdil'in köşe yazılarından alıştığımız anlatım dili kullanılmış . Kısa paragraflar , kısa cümleler , rahat okunabilen sade bir dil kullanılmış. Bu özelliği ile herkesin rahatlıkla okuyabileceği ve Mustafa Kemal'i daha yakından tanıyacağı bir biyografi  kitabı .
Biyografi kitabının kitap kulübünde tartışılması zor olmasına rağmen, herkesin Atatürk  için söyleyeceği çok sözü olduğu için  toplantı verimli  geçti.
Geniş kitlelere ulaşmasını ve herkesin okumasını tavsiye ediyorum.IŞIL

Yılmaz Özdil’in kaleme aldığı Mustafa Kemal adlı, Atatürk'ü kişisel/ insani yönleriyle tanıtmayı amaçlayan kitabını zevkle okudum. Kitap bir roman formatından ziyade onu tanıyan insanların anıları, belgelerde yer alan ancak herkes tarafından çok bilinmeyen, pek fazla gün ışığına çıkmamış bilgilere ve anekdotlara dayandırıldığından, alışageldiğimiz romanlardan farklı bulmak mümkün. Ancak, olayların akışında her ne kadar kronolojiye çok sıkı bir şekilde sadık kalınmasa da, kolay okunur ve sürükleyici bir kitap ortaya çıkmış. Atatürk’ün sadece bir askeri deha olmadığını anımsayarak, bilim alanında yaptığı hizmetler, sosyal yaşamda kadın erkek eşitliği, sanatın önemi, Türk dili ve tarihine yaptığı hizmetler, din konusunda gösterdiği hassasiyet ve bilgisi, yaptığı devrimler ve yaşadığı dönemin çok ötesini görebilme yetisi/ vizyonu hakkında ne kadar çok bilgi edinebilirsek onu tanımamız o kadar sağlam temellere oturacaktır görüşündeyim.

Öte yandan kitabın, günümüzde yobaz dinci kesim veya ülkeyi bölmek isteyen güçlerin ortaya attığı bir takım asılsız iddiaları çürüterek, gerçekleri aydınlatıcı bakış açısıyla da önemli olduğunu düşünmekteyim. Atatürk'ü özümsemiş kitlelerin bile yalan, yanlış hikayelere maruz bırakıldığı durumlarda hiç olmazsa bu yalanlara pabuç bırakılmaması açısından da bir işlev üslendiğini yadsınamaz. Yılmaz Özdil’in kitabına bu perspektifle baktığımda Atatürk ile ilgili bizlere şimdiye kadar okuduklarımızın yanısıra, farklı bilgiler vermesinden ve onu daha yakın tanımamıza olanak sağladığından dolayı başarılı bulup, okunmasını herkese öneririm. DEMET


Yılmaz Özdil ‘in kaleme aldığı Mustafa Kemal biyografisini  hem  satışından elde edilen gelirin bir hayır kurumuna bağışlanma kararı hem de Atatürk’ün daha az bilinen taraflarının kolay okunabilen bir dille yazılması  açısından amacına uygun ve başarılı buldum.
Kitabı okudukça her Türk vatandaşı gibi her yönüyle hayran olduğumuz Mustafa Kemal’e zekası, bilgisi, görgüsü, öngörüsü, liderlik vasfı, askeri dehası ve devlet adamlığı ve de burada sayılmayacak kadar çok yönüyle  bir kez daha hayran oldum ve onun yarattığı Türkiye Cumhuriyetinin bir ferdi olarak gurur duydum. Kitabı okudukça onun çok  bilinen taraflarının yanısıra  ne kadar arkadaş ve dost canlısı olduğunu, manevi çocukları ile ne kadar yakından ilgilendiğini, savaş alanından tanıdığı ve yararını gördüğü nice asker “çocuğu”(kendi ifadesiyle) daha sonra yakın hizmetine alması gibi naif yönlerini de öğreniyoruz. Yılmaz Özdil’in köşe yazılarında alışık olduğumuz anlatımı bu kitapta da fark ediyoruz. Bu da biyografinin kolay okunmasını sağlıyor ancak kronolojik olarak anlatımlarda zaman zaman kafa karışıklığına neden oluyor. Kitabın arkasında yer alan bölümde  Mustafa Kemal ‘in hayatındaki  çeşitli devreleri o dönemde dünyadaki gelişmeleri  anlatarak vermesi  çok başarılı bir bilgilendirme olarak nitelenebilir. Daha geniş kitleler tarafından okunması ve satın alınması  dileğiyle Yılmaz Özdil’i kutluyorum. BEYZA

Mustafa Kemal’i çok iyi tanıdığımı, hakkında her şeyi bildiğimi düşünürdüm. Ama bu kitap gösterdi ki bilmediğim çok şey varmış.
Bir biyografi değil bu kitap, kronolojik bir sırası yok. Sanki bir anekdotlar demeti. Her bölümün sonunda yeni bir yönünü keşfediyorsun Mustafa Kemal’in, kitap tutkusunu, annesine olan düşkünlüğünü, hayvan sevgisini, bitmek bilmeyen enerjisini, her konudaki detaycılığını, giyimine olan merakını, kadınlara karşı olan saygısını, müziğe, sanata, felsefeye olan merakını, .... Ömrünün yarısı savaş alanlarında geçmiş bir insanın nasıl bu kadar naif olduğuna şaşırarak..

Üstelik bunları köşe yazılarından alışık olduğumuz üslupla yazmış Yılmaz Özdil, kısa, net akılda kalıcı cümlelerle... Belli ki uzun bir çalışmanın ürünü bu kitap. Bu kadar anıyı bir araya toplamak hiç  kolay olmamıştır. Umarım geniş kitlelere ulaşır ve bilhassa gençler tarafından çok okunur. NURİZER