Yazar:
Gianrico Carofiglio
Özgün
Adı: Le Tre Del Mattino
Orijinal
Dili: İtalyanca
Yayınevi:
İş Bankası Kültür Yayınları
Çeviren:
Eren Cenday
İlk Yayın Tarihi: 2017
Basım
Yeri / Tarihi: İstanbul, 2024, 2.Baskı
Anne
ve babası o henüz çocukken ayrılan genç Antonio, bir gün sebebi belirsiz
krizler yaşamaya başlar; konan teşhise göre epilepsi hastasıdır. Marsilya’da
alanında uzman bir doktorun methini duyan aile, soluğu turistlerce tekinsiz
bulunan bu eski liman şehrinde alır. Muayeneden sonra durumun geçici olduğunu
öğrenirler fakat emin olabilmek için son bir test yapılmalıdır: Antonio normal
hayatına devam edeceği iki gün iki gece boyunca uykusuz kalmalıdır, krizler
buna rağmen tetiklenmezse tamamen iyileşmiş sayılacak, bu zaman zarfında uykuya
dalmadığından emin olmak için babası da ona eşlik edecektir. Ve böylece baba
oğulun kırk sekiz saat boyunca müzik, aşk, matematik, felsefe kısaca hayat
üzerine sohbet ederek şehrin sokaklarını arşınladığı ve birbirlerini belki de
ilk kez tanıdığı bir yolculuk başlar…
Yorumlarımız:
Antonio'nun anne ve babası o daha dokuz yaşındayken
ayrılmaya karar vermişlerdi. Antonio babasının onu ve annesini terk ettiği
düşüncesi ile büyümüştü. Ancak on sekizine girdiğinde yaşayacağı şeyler
sonucunda bunun pekte doğru olmadığını fark edecekti.
Sağlık sebeplerinden ötürü Marsilya’da uyumadan babası
ile birlikte iki gece geçirmesi gerekir. Antonio ve babasının bu yolculuğuna eşlik
ediyoruz biz de. Bilmedikleri, tanımadıkları bir şehirde, sorumluluklarından
uzakta; şehirle beraber birbirlerini keşfedişlerinin öyküsü.
Babasıyla ilgili daha önce fark etmediği şeyler
öğrenir. Şiir, müzik, özgürlük ve hayat hakkında konuştuklarında birbirlerini
daha çok tanır ve aralarındaki sevgiyi keşfederler.
Bir çocuk diliyle yazılan bu kitapta , çocuk olarak
hislerini, sezgilerini çok güzel ifade ediyor Antonio. Son derece iddiasız,
sakin, olaysız bir kitap. NURİZER
Sevgili okur,
Yazar ve eleştirmen Adnan Binyazar bir yazısında ‘
ünlü şairlerin , romancıların, oyun yazarlarının nice yüzyıllar aşarak günümüze
kalmalarının özünde yarattıkları uslup yatar’ der. Bizim bu ay okuduğumuz Gianrico Carofiglio’nun 150 sayfalık kısacık
romanı ‘Sabahın Üçü’ duru, akıcı, sakin bir yazım sitiline karşın bir o kadar
düşündürücü, duygu yüklü , insanın içini cız ettiren, hayatın gerçeklerini
yüreklere kazıyan yapısı ile etkileyici bir kitaptır. Hukuk mesleğinde
karşılaştığı olaylardan büyük ihtimalle esinlenerek kurguladığı bu kitapta
zaman zaman farklı düşünürlerin, felsefecilerin, hatta matematikçilerin
sözlerine de yer vererek yazar özünde sade bir uslubu olan kitabı biraz daha
çekici kılmıştır. Bence önemli olan da yazarın kısa ya da uzun yazması değil,
tam tersi bir gencin iki gecelik zaman diliminde 18 yıllık hayatında
yaşadıklarını, bu yaşamla ilgili önyargılarını, düşüncelerini, bildiğini zannetiği bilmediklerini nasıl altüst ettiği,
adeta nasıl yeni bir Antonio yarattığıdır….
Antonio daha çocukken annesi- babası boşanmış bir
İtalyan ailesinin oğludur. Anne edebiyatçı, baba matematik profesörüdür.
Antonio annesi ile yaşamaktadır ve epilepsi hastasıdır. Bir gün babası ile
birlikte tedavi olmak için Marsiya’ya , bu konuda meşhur bir doktoru görmeye
giderler ve birlikte iki gün iki gece geçirirler. Hikayenin özü burada başlar…Sevgili okurlar: gerisini merak
ettiyseniz bu kitabı okuyun derim. Güzel, acı-tatlı duyguları olan bir aile
hikayesi. Her bireyin kendi hayat hikayesinde mutlak bir parça bulacağı bir
yazın bence. Marifet az yazarak çoğu yaratmaktır. Bence yazar bunu başarmıştır.
Bu hikayede herkes iki gecede ‘büyümüştür’ ( tıpkı arka kapakta Publishers
Weekly’nin dediği gibi).
İyi okumalar dileklerimle. LEYLA