Yazar: Jorge Amado
Orijinal Dili: Portekizce
Yayınevi: Sel Yayıncılık
Çeviren: İpek Gürsoy
Manavbaşı
Basım Yeri / Tarihi:
İstanbul, Mart 2025
Doğup
büyüdüğü toprakları tüm yalınlığı ve gerçekliğiyle anlatmaktaki mahirliği sayesinde
Brezilya'da tüm zamanların en çok satan yazarı unvanının sahibi olan Jorge
Amado, bu kez memleketini tutkulu bir aşkla kutsuyor.
Amado
siyasetin amansız ve karanlık gerçekliğiyle, koltuklarından edilmek üzere olan
toprak ağaları ve onlara karşı savaşan sermaye sahibi burjuvaların
mücadelesini, Brezilya'nın vahşi güzellikteki doğası ve dizginlenemez bir
coşkuyla akan yaşamını arka planına alarak işler. Böylece edebiyat sahnesinin
nadide âşıkları Nacib ile Gabriela, karanfil kokan bir liman kasabasında ete
kemiğe bürünür. Kakao tarımının bölgeye getirdiği zenginlik vesilesiyle
dramatik dönüşümler geçiren bir kentin tutucu ve ilkel geleneklerine sevdası
uğruna kafa tutan Nacib de yoluna çıkan engellere karşı direnirken dönüşümün ta
kendisi olur.
1983
yılında sinemaya uyarlandığında oldukça ses getiren ve yaşama içkin en derin
arzuların çekincesiz işlenişiyle tepkilere konu olan Tarçın Kokulu Kız,
Jean-Paul Sartre'ın ifadesiyle "halk romanının en iyi örneği."
"Bazı
çiçekler vardır, hiç dikkatinizi çekti mi? Bahçelerde, dallarda oldukları
sürece güzeldirler, mis kokarlar. Vazoya konduklarında, vazo gümüşten bile
olsa, solup ölürler."
Yorumlarımız:
Jorge Amado bu kitabı 1958 yılında yazmış ve 1925
yılının Brezilya'sını anlatıyor... daha doğrusu büyüdüğü Ilhéus kentini
anlatıyor… babasının kakao plantasyonunda doğmuş bir yazar… kakao plantasyonlarının
kuruluş aşamasında oldukça kanlı bir mücadeleyi geride bırakmış olan Ilhéus
kenti…. kakaodan gelen zenginleşmenin de etkisiyle gelişmeye çalışmaktadır...
Bu yıl hasadın olağanüstü olacağı, önceki yılları çok
geride bırakacağı konuşuluyordu, eğer beklenen yağmurlar gelirse….. Sao Jorge’a
adanan adaklar yağmurları gerçekleştirirse…“Kilise kadın işidir.” diyen kakao
albayları bile bu yıl düzenlenen törenlerde eşlerinin yanında dua ediyorlardı
verim için…
Kakao fiyatlarının sürekli artışı daha büyük
zenginlik, refah ve bolluk demekti…. Albayların büyük şehirlerdeki en pahalı
okullara giden oğulları, yeni açılan sokaklarda aileler için yeni konutlar,
büyük mağazalar, gelişip büyüyen ticari hayat… nihayetinde gelişme ve uygarlık…
İşte böyle bir
ortamda kentteki toprak ağalarından, tüccarlara, bar sahiplerinden, şairlere,
öğretmenlerden, politikacılara kadar herkesin hikayesi anlatılıyor romanda...
ön planda Gabriela ile Nacib’in naif aşkı yer alırken aslında o dönemdeki
toplumun değer yargıları, gelenekleri sorgulanıyor..
Yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde erkek egemen toplumun
koşulları; kadınların hiçbir hakka sahip olmadığı, ailesinin seçtiği kişi ile
evlenip eve kapatıldığı, çocuk büyütüp başka hiçbir şeye karışamadığı, kiliseye
gidip dua ettiği, kocasını aldatan kadının öldürülmesi gerektiği ve kocaya her
hangi bir cezanın verilmediği bir toplum yapısı bu... Ama kocanın metresine ev
açıp, gururla koluna takıp dükkanlarda para harcadığı bir toplum…
Toplumdaki bu düzene karşı çıkan kadın karakterler de
var… Malvina, Gabriela, Gloria gibi…. bunların isyanları toplumdaki bazı
değişimlere yol açıyor…bazı gelenekler yıkılıyor..
Romanın oldukça fazla erkek karakteri var. Onlar da bu
arada siyasi bir mücadele yürütüyorlar... Bu toprakları kakao ile tanıştıran
zengin toprak ağaları bunca yıldır siyasettede tek söz sahibi idiler… şimdi kendi
kakaolarını satan tüccarlar siyaseti de ele geçirmeye çalışıyor….yeni bir dönem
mi başlıyor??... Bastos’un ölümü
seçimleri etkileyecek mi??.. seçimler yeni bir limanın habercisi mi?.. yeni
liman daha çok zenginlik demek mi?... Bar sahibi Nacib de aşkı uğruna yoluna
çıkan engellere karşı direnirken geleneklerin değişimine mi neden olacak??
Yazarın dili çok güzel, akıcı, neşeli ve esprili bir
anlatımı var... tüm siyasi çekişmelere, politik manevralara rağmen kulağının
arkasına taktığı kırmızı gülüyle etrafta dolaşan Gabriela’nın canlılığı,
yaptığı yemeklerin kokusu, aşkının saflığı, karakterinin sahiciliği ile yüzünüzde
bir gülümseme ile okuyacağınız bir roman. NURİZER




