Kitap gurubumuzun birlikteliğinin 3. yılını doldurması nedeniyle arkadaşlarım benden konuyla ilgili bir yazı talebinde bulundular çünkü benim gurubu bir araya getirmekte küçük bir rolüm oldu – şöyle ki kuruluş aşamasında herkesi bir tek ben tanıyordum!
Bu gurubu bir araya getirirken iki düşünceden hareket ettim; ilki benim için “özel” olan arkadaşlarım içinden vakit olarak bu işe gönül koyabilecek kişileri bulmak, bir de İstanbul gibi bir şehirde ulaşım için fazla vakit harcamayacağımız arkadaşlarımı bir araya getirmek önceliğiydi. Bu nedenle gurubumuz Anadolu yakasında oturan ve kitap okumayı çok seven 8 kişiden oluştu. Bizler daha samimi ve rahat bir ortam için evde toplanma kararı aldık ve okuduğumuz kitapların, biraz daha ağır ve düşündürücü olmasına dikkat etmeye çalıştık. Her toplantımız bir çok değişik görüş/ algılamanın ortaya çıktığı, güzel tartışmaların olduğu ve zamanla bir sonraki toplantı gününün hepimiz tarafından iple çekildiği bir birlikteliğe dönüştü.
Diğer taraftan herkes birbirini daha iyi tanıdıkça hepimizin ortak bir ilgi alanını daha keşfettik- bu da güzel tatlara düşkünlüğümüz! Her bir araya geldiğimizde birbirimize hoş, lezzetli şeyler sunmak için çabalarken bulduk kendimizi. Sonunda son derece rahat bir ortamda birbirini çok iyi tanıyan, çekincesiz, yakın bir arkadaş gurubuna dönüştük. Geçen bu süre içinde okuduklarımızı, lezzetlerimizi bize katılamayan diğer arkadaşlarımızla da paylaşabilmek için “8ekiz kitap kulübü” blog’unu kurduk.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder