30 Ekim 2013 Çarşamba

Sapma



                                               Yazar: Stephen Greenblatt
                                                Orijinal Adı: The Swerve
                                                Orijinal Dili: İngilizce
                                                Yayınevi: Can Sanat Yayınları
                                                Çeviren: Suat Ertüzün
                                                Basım Yeri / Tarihi: İstanbul, Ocak 2013, 1.Baskı
 

"Her şey görünmez parçacıklardan oluşur. Maddenin temel parçacıkları -şeylerin tohumları- ebedidir. Temel parçacıklar sayıca sonsuz ama şekil ve boyut bakımından sonludur. Evrenin bir yaratıcısı veya tasarlayıcısı yoktur. Her şey, bir sapmanın sonucunda meydana gelir.
Özgür iradenin kaynağı sapmadır.
Doğa durmadan deney yapar. Ruh ölümlüdür. Ölümden sonra hayat yoktur. Tüm örgütlü dinler hurafelerle dolu yanılgılardır. Dinler şaşmaz biçimde zalimdir. Melekler, şeytanlar, hayaletler yoktur. İnsan hayatının en yüksek amacı, hazzı artırmak ve acıyı azaltmaktır.
Hazzın önündeki en büyük engel acı değil, yanılgılardır."

Lucretiusun Evrenin Yapısı adlı, bin yıldan uzun geçmişi olan kadim şiirinden bu dizeler, tarihin her dönemi için tehlikeli ve aykırı fikirlerle doludur. Gelgelelim yüzyıllardır kayıp elyazmasını 1417 kışında, Almanyanın güneyindeki ücra bir manastırın tozlu raflarında bulan büyük kitap avcısı Poggio Bracciolini, bu keşfiyle Batı medeniyetinin kaderini değiştireceğini ve tarihe yön vereceğini herhalde bilmiyordu... (Arka Kapaktan)


Yorumlarımız:

 
2012 Pulitzer ödülü ve 2011 National Book award almış bir kitap SAPMA. Yazarı Harvard Üniversitesi’nden profesör, aynı zamanda bir Shakespeare uzmanı olan Stephen Greenblatt. Kitabı satın almaya gittiğimde kitapçılarda Araştırma bölümünde buldum. Bazı yazarlar ise bir tarih kitabı olduğunu söylüyorlar. Kısacası bu ay Kitap Kulübümüzde bir roman okumadık. Son derece ayrıntılı bir çalışmayla, çok çeşitli kaynaklara başvurularak  hazırlanmış bir kitap okuduk. Sapma merakla okunuyor, sürüklüyor, öğretiyor ve düşündürüyor. Keşke biraz teoloji, tarih, felsefe, filoloji bilseydim, o zaman şüphesiz daha derin anlamlar katardı okuduklarım dağarcığıma, çünkü bu konularda sayısız bilim adamına referans ver ve bilgisizce okumak doğrusu incitiyor.
Kitap aslında sekiz papaya hizmet etmiş, hümanist Pooggio Bracciolini’nin 1417 yılında keşfettiği  Epikürcü Lucretius’un ‘Evrenin Yapısı’ adlı şiirinden yola çıkarak kaleme alınmış. Bu şiir kitabı bin yıl boyunca raflarda saklanmış, çünkü bu dönem Hıristiyanlığın yayılma dönemi; paganizmi aşağılama dönemi; zulüm dönemi. Lucretius’un şiir kitabında  başlıca kavramlar atom, haz, ölüm sonrası hiçsizlik, ilahi takdirin inkârıdır. Bu temalar çerçevesinde o kadar çok konu anlatılmış ki özümsemek, hepsini anlamak, bilgilenmek emek istiyor. Örneğin Paganizm-Hıristiyanlık hatta Ortodoksluk-Katoliklik; Klasik dönem-Rönesans; Yunanca-Latince; Gericilik-Medeniyet  gibi karşılaştırmaları yapabileceğiniz bilgiler sarmalamış kitabı. Buradaki görüşlere katılıp katılmamak önemli değil, bu herkesin şahsi görüşü. Ancak bir gerçek var ki o önemli: İnsanoğluna hurafeler, zalimlikler, aşağılamalar  her dönem acı çektirmiş. Ne zaman ki bilimsel yaklaşım hız kazanmış o kadar tünelin sonunda  ışık görünmüş, Umarım bu ışık artarak devam eder, bu ışık yalnızca insanoğlunun  değil tüm evrenin mutluluğu için kullanılır… 

Son olarak kitapla ilgili bir eleştirim var ki o da kitap kapağındaki kadın resmi. Bunu açıklayan bir not yok. Umarım bu resim bir satış politikası aracı değildir, çünkü içerik bunu kaldırmayacak kadar güçlü. Gene de, bir okur olarak, Can Yayınları’nın bu soruma tatminkar bir cevap bekleme hakkımın olduğuna inanıyorum .. LEYLA
 
Sapma (The Swerve) Stephen Grenblatt tarafından Rönesans’ı yani felsefede, sanatta ve bilimde “Yeniden Doğuş” u tetikleyen eski Roma’da yaşamış Lucretius adlı bir filozof/şair’in “Dererum Natura - On the Nature of Things” ( Evrenin Yapısı) şiirinin 15.yy da bulunmasını anlatıyor. Kitap özetle eski Yunandan başlayarak günümüze dek inanç sürecinin tarihçesi niteliğinde. Kitapla ilgili ne yazacağımı düşünürken benim hayatımda mihenk taşı olmuş bir eser ve ilk cümlesi hep aklıma geldi; Shakespeare’in Kral Lear adlı trajedisinin başında kral küçük kızı Cordelia’ya ona karşı sevgisi ile ilgili ne söyleyeceğini sorunca “hiçbir şey” cevabını alır.  Eserin sonunda “hiçbir şey”in kelimelerle ifade edilemeyecek çok şeyi kapsadığı anlaşılır. Bende bu kitapla ilgili “hiçbir şey” söylemeyeceğim. Sadece herkese muhakkak okumasını tavsiye ediyorum. DEMET  

Günümüzde kısa bir maziye sahip bilgisayar ve internet,  insanların  her çeşit bilgiyi avuçlarının içinde yakalamasını sağlıyor. Sınır tanımayan bu gelişmeler,  toplumları hızla değişen bir yaşam biçimine dönüştürüyor. Hâlbuki M.Ö. yıllara dayanan Antik Mısır, Yunan ve Helenistik dönemdeki birçok buluşların, yıllarca gerçek değerleri anlaşılamamıştır. Ben bu dönemleri yüzeysel olan bilgilerimle felsefe ve mitoloji dönemi diye tanımlayabilirdim. Dünya tarihinde ise esas medeniyetin  Rönesans ve reform  dönemiyle geldiğini söyleyebilirdim. Bu kitap benim görüşlerimi değiştirdi. Şimdi ise Avrupa'da kilise baskısının antik dönemdeki birçok buluşu ve aydın düşünceyi baskı altına almaya çalışarak kendi hegemonyalarını kurduklarını, antik dönemle ,Fransız ihtilalı arasındaki kopukluğun sebebinin kilise olduğunu düşünüyorum. Moleküler yapı ve sonsuzluk, madde ve hacımda sınır, moleküler yapıda hareketlilik, hareket halindeyken yollarında sapmalar, meydana gelen değişimler... Bu fizik ve metafizik tezlerinin M. Ö ne ait olması. Birçok bilim adamı ve felsefe insanına ışık tutan bu bilgilerin Lucretius'un şiirinde saklı kalması ve Almanya'nın güneyinde bir manastırda Poggio Bracciolini tarafından 1417 yılında bulunan bu kitapla batı medeniyetlerinin kaderinin değişmesi..
Kitabı biraz daha felsefe ve antik dönemi bilerek okumayı çok isterdim. Yazarı Stephen Greenblatt'e büyük bir hayranlık duydum. Çok çok uzun çalışmalar, araştırmalar yaptığı ve  esriyle bizleri bilgilendirdiği  için.  ZELİHA

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder