15 Haziran 2016 Çarşamba

7. Yılımızın Ardından....

-        Puslu Kıtalar Atlası – İhsan Oktay Anar
-        İki Şehrin Hikayesi – Charles Dickens
-        Bülbülü Öldürmek – Harper Lee
-        Kardan Adam – Joe Nesbo
-        Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği – Milan Kundera
-        Sıfır Sayı – Umberto Eco
-        Hınzır Kız – Mario Vargas
-        Don Quite – Cervantes

7. yılımızda okuduğumuz kitapların dökümünü yapıp arkadaşlarıma “ Hangisini en çok sevdiniz?” diye sordum. İşte aldığım cevaplar:

Bence bu yıl çok iyi , doyurucu, genellikle okurken zevk aldığımız kitap seçimleri yaptık. Bir fazla bir eksik....
Kitaplarla ufkumuz  genişledi.  Bilgilendik, öğrendik, eğlendik, düşlere daldık, hayran kaldık, hüsrana uğradık, bazen sert bazen tatlı tatlı tartıştık, ama okuma isteğimiz hep kamçılandı. Keşke dedik daha çok okusak, okuduğumuz yerleri gezsek, görsek ve empati yapsak. Sanırım bu yıl daha fazla geçmiş yüzyıllarda geçen romanları okuduk. Geçmişe özlem duymadık, çünkü çoğu romanın 'zamansız' olduğunu gördük. İnsanoğlu hep aynı. Güçlüler daha güçlü olmak için güçsüzleri ezme peşinde. Yada güçsüzler bir şekilde iktidar olduğunda onlar güçlerini kötüye kullanma peşinde. Yaşam düşle gerçek arasında bir yerde. Şüphelerimiz , düşüncelerimiz ve düşlerimiz var. Kontrol edemediğimiz hayatın gerçekleri var. Kısacası hayat çıtır bir yumak gibi. Biz sekiz kadın bu yumağı kendimizce çözüp daha renkli bir dünyada gidebildiğimiz kadar gitmek istiyoruz..Çıtır yumak açılıp küçülürken, sevgimiz ve dostluğumuz büyüyor, büyüyecek. LEYLA

Ne okursak okuyalim, kitap kulubunde okumuş olmanin hakkini veriyor, çok çeşitli ve karşIt fikirler üretiyoruz her kitap hakkInda....
FarkIndaysaniz, kendi başiniza okuduğumuz bir kitabin ardindan "kalanlar" kitapla ilgili olur sadece....biz de ise en az o kadar da "tartişmalar , 8 farklı aynadan yansimalar" kaliyor zihnimizin süzgeçlerinde....ne keyifff...
2016 nin ardindan Cervantes, Ihsan Oktay Anlar ve Vargas dolduruyor benim süzgecimi.
Niye derseniz; kahramanlarinin ve yazarlarinin yaratmayi başardiği onlara özgü "ayrıksı", bazen "aykırı", bazen  "evrensel", bazense " fütursuzca özgün" olma durumu sanırım......Giriyor içimize, kapliyor zihnimizi yüreğimizi...bir parçası oluyorlar, hep bizle kalabilmeyi başariyorlar...
Daha nicelerini paylaşmak üzere...UFUK

Benim icin 1- Varolmanin Dayanilmaz Hafifligi 2- Cervantes en hosuma giden ve bende iz birakan kitaplar oldu. Bir de polisiye okumak istyenlere Kardan Adam, Jo Nesbo'yu tavsiye edebilirim ama tabii ki ilk iki kitap katagorisinde degil. :))DEMET

Ben de en çok Don Kişot u beğendim. Hem okumak büyük bir keyif verdi. Hem de tartışmak.......BEYZA

Don Kişot bir numara , tartışması bile güzeldi. Bülbül Öldürmek farklı anlamda etkilendiğim kitap oldu. ZELİHA

Seçtigimiz kitaplar seçerken verdigimiz emekle hep okumaya değer oluyor.
Kitap grubumuzda konuşurken yani yorumlarken tartışırken ne kadar çok görüş ortaya çıkıyorsa benim zihnimde roman o kadar derinleşiyor çoğalıyor ve ufkum genişliyor.
Bu nedenle Don Kişot’u ilk sıraya koyuyorum. Daha sonra Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliği ve de Puslu Kıtalar Atlası diyorum. YÜKSEL

Bu senenin kitaplarından ben de en çok Don Quite 'dan etkilendim ve bir numaram.
Ama diğerlerine de haksızlık yapmak istemiyorum. Varolmanin dayanılmaz hafifliği ,Bülbülü öldürmek ve Puslu kıtalar atlası zevk alarak okuduklarım arasında.Kardan adam polisiye roman türünün en iyi örneklerindendi benim için.
Bu sene yabancı yazarlara ve klasik romanlara ağırlık vermişiz. IŞIL

Sanırım biz kitap seçiminde zorlanmayı, okumadan toplantıya gitmemeyi, kendi fikirlerimizi söyledikten sonra diğerlerinin yorumlarını dinleyip farklı açılardan kitabı yeniden düşünmeyi, birlikte tartışmayı, aynı görüşte olmasak da birbirimizin fikirlerine saygı göstermeyi, yalnız edebiyat değil resim, müzik, sinema gibi sanatın diğer konularında da birbirimizi bilgilendirmeyi, gezilerimizi, anılarımızı, üzüntülerimizi ve sevinçlerimizi paylaşmayı, kısacası birlikte olmayı seviyoruz. Ama bu birlikteliğin temelini kitap okuma sevdamız oluşturuyor.  Her toplantının sonunda kitabı sevmemiş olsak bile “ama iyi ki okuduk” deyip, bize açtığı farklı pencereleri görebiliyoruz.
Bu sene okuduğumuz her kitap beni mutlu etti. Ama Don Kişot ve Bülbülü Öldürmek sanki beni daha çok etkiledi. NURİZER

1 yorum:

  1. Leyla hanim yazar olmayi dusunur mu acaba ??? 'Çıtır yumak' her ne ise, bayildim o tabire..:-))

    Melda (Nurizerin arkadasi)

    YanıtlaSil