16 Ekim 1906'da İtalya'nın Belluno şehrinde dünyaya
gelen Dino Buzatti, üniversitede Hukuk eğitimi almak için Milano’ya gitti.
Hukuk eğitimini tamamlamadan önce, Corriere della Sera
gazetesinde haberci, redaktör ve özel muhabir olarak çalışmaya başladı. Edebi
etkinliğine, “Bàrnabo delle Montagne” (Dağların Adamı Barnabo) adlı romanını
yayımlayarak adım attı. 1933’te yayımlanan öyküleri ve daha sonraki yıllarda
yayınlanan roman ve oyunlarıyla tanındı. 1935’te yayımlanan ikinci eseri “Il
Seecreto del Bosco Vecchio” (Eski Korunun Gizemi) da daha sonraki eserlerinde
hakim olan Kafka’ya özgü gerçeküstücü ve simgeci anlatım tarzının örneklerini
içerir. 1940 Haziran’ında yayınlanan “Il deserto dei Tartari” (Tatar Çölü)’nde,
sınırdaki bir kalede kurulu garnizonda kahramanlıklarını kanıtlamak için düşman
saldırısı bekleyen bir bölük askeri konu alır. Buzzati, üç yıl bir savaş
gemisinde görev yaptı. Savaş sonunda Tatar Çölü büyük ilgi gördü ve Buzzati’yi
bir anda İtalya’nın önde gelen yazarlarından birine dönüştürdü. Uluslararası
başarısı ise Tatar Çölü’nün “Le Desert des Tartares” adıyla 1949 yılında
Fransa’da basılmasından sonra gerçekleşti ve eser kısa sürede yirmiden fazla
dile çevrildi.
1953 yılında en başarılı oyunu kabul edilen ve İtalya
Tiyatro Endüstrisi ödülünü alan, Tıp biliminin sağlıklı bir adamı ölüme sürükleyişini anlatan, “Un Caso
Clinico” (Klinik Bir Vaka) sahneye koyuldu. Bu oyun üç yıl sonra Albert Camus
tarafından uyarlanarak Fransa’da sahneye koyuldu ve büyük başarı sağladı.
Dönemin çoğu sanatçısı gibi çok yönlüydü. Gazeteciliğin
yanı sıra edebiyat alanında farklı türlerde ürün vermiş, öykülerinin yanında
roman, oyun, şiir, müzikaller için libretto yazmıştır.
Kendine özgü mizah anlayışıyla kurguladığı, gerçek ile
gerçeküstü arasında salınan, bazen tekinsiz anlatı evrenleriyle tanınır.
Oysa Buzzati’nin hayal gücü salt yazı düzlemiyle
sınırlı kalmamıştı. Kendi sürreal imgeler dünyasını tuvale de taşımış, dahası
ömrü boyunca kendini bir yazardan ziyade bir ressam olarak tanımlamıştır.
Ressam Buzzati’nin sanatsal yaratımını üç evreye
ayırmak mümkün. Birinci evre, 1923-1930 arasında sembolizmin ağır bastığı
üretimlere işaret eder. Yaptığı resimlerde figüratif sembolizmin izleri daha
belirgindir.
Olgunluk dönemi olarak tanımlanabilecek ve en özgün
çalışmalarına imza attığı 1964-1972 yılları arasında ise yapıtlarına İtalyan
pop art’ın çizgileri yansır.
Buzzati, 1958 yılında Milano’da ilk resim sergisini
açtı ve 1960 yılında bilimkurgu türündeki tek romanı olan “Il Grande
Ritratto”yu (Yaşamdan da Üstün), yine aynı yıl “İl Mantello” (Pelerin) yu
oyununu yayımladı. 1963’te yayımlanan beşinci ve son romanı olan “Un Amore”
(Bir Aşk) de orta yaşlı bir işadamının delişmen bir genç kıza olan tutkunluğu
anlatılır. 1966 yılında, dünyaca ünlü öyküsü, “Il Colombre” (Colombre), elli
bir seçme öyküsünün yer aldığı bir seçkide yayımlandı.
1969 yılında, Orpheus’un modern bir çeşitlemesi kabul
edilen “Poema a Fumetti” (Çizgi Roman Biçiminde Şiir) adlı resimli romanı
yayımlandı ve büyük ilgi gördü. 1971 yılında “Le Notti Difficili” (Zor Geceler)
adıyla, öykülerinin altıncı basımı yapıldı. Bu, aynı zamanda Buzzati’nin,
hayattayken yayımlanan son kitabı oldu.
Buzzati modern toplum insanının endişe ve umutsuzluk
dolu hayatını işlemiştir. Gerçeküstücü ve simgeci anlatım biçimi ve ürkütücü
imgelemi yoğun Kafka etkileri taşır.
28 Ocak 1972’de Milano’da öldü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder