Bu hafta üç filme gittim. İlki ,“Tron Efsanesi (Tron Legacy)”. Joseph Kosinski’nin yönettiği Jeff Bridges’ın başrolünü oynadığı film 1982 de vizyona giren bir bilgisayar programına hapsolmuş olan adamın hikâyesini anlatan “Tron” filminin devamı olarak çekilmiş. İlk filmi seyretmemiş olmama rağmen konuya çok güzel giriyor film, bu yüzden kopukluk yaşamadım. Kevin Flynn oğlu 5-6 yaşlarında iken kendi yarattığı bilgisayar oyununa hapsolmuştur. Artık 27 yaşında ve teknoloji meraklısı olan oğlu Sam babasının kayboluşunu araştırınca kendini babasının 20 yıldır yaşadığı Tron’un dijital dünyasında bulur. Baba ile oğlun birbirlerini yeniden keşfetmeleri ve Tron’dan kurtulma çabalarını anlatıyor film. 3 boyutlu olarak izlediğim bu film her gün gelişen teknolojinin bizi nerelere götüreceği konusunda düşündürüyor. Bu tip bilimkurgu filmlerden çıkınca filmi yaratanların hayal gücüne bir kez daha hayran oluyorum, yaratılan yepyeni dünyayı değil, kıyafetleri bile düşünemezdim ben.
İkinci film, “21 Gram” ve “Babil” filmlerini çok severek seyrettiğim Meksikalı yönetmen Alejandro Gonzales Inarritu’nun yönettiği “Biutiful”. Başrolü oynayan “Javier Bardem” bu rolüyle Cannes Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülünü almıştı, şimdi de Oscar’a aday. Film, isterik karısından ayrı, iki çocuğu ile yaşayan, para kazanabilmek için pis işlere bulaşan, aynı zamanda kanserle mücadele eden Uxbal’ın ve benim hayran olduğum görkemli Barcelona’nın arka sokaklarında yaşayan göçmenlerin sefalet içerisindeki yaşam mücadelelerinin hikâyesi. Filmin adı sizi aldatmasın, film tam bir dram hatta sonunda bu dünya bu kadar mı kötü, arada hiç mi iyi bir şeyler olmaz diye isyan ediyorsunuz.
Üçüncü film ise, yönetmen James Cameron’dan Avatar’dan sonra yine bir üç boyutlu film, “Sanctum”. Güney Pasifik’te Esa-ala mağarasında araştırma yapan grubun tropik fırtına sonrasında yükselen sularla mücadelesi ve mağaradan kaçmaya çalışmaları anlatılıyor. Karanlık, dar geçitlerdeki ve sualtındaki ölüm kalım mücadelesinin verildiği doğa ile insan arasında geçen bir gerilim filmi.
Avatar’dan aldığım hazzı bu hafta seyrettiğim üç boyutlu iki filmde de bulamadım. Ne kadar iç karartıcı olsa da Javier Bardem’in muhteşem oynadığı, iç acıtan çarpıcı sahnelerin çok olduğu “Biutiful”u yine de tavsiye ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder