7 Kasım 2012 Çarşamba

Ahmet Hamdi Tanpınar





23 Haziran 1901'de İstanbul'da doğdu.1923 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirdi. 1939 yılında İstanbul Üniversitesi’nde Yeni Türk Edebiyatı profesörlüğüne atandı. 1942-1946 yılları arasında Maraş Milletvekili olarak görev yaptı. Bir süre Milli Eğitim müfettişliği yaptı. Sonra 1949 yılında Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ndeki görevine döndü. Gençlik yıllarında Yahya Kemal ve Ahmet Haşim'in talebesi ve dostu olmuş, Batı edebiyatından Paul Valéry ile Marcel Proust'u kendisine üstad olarak seçmiştir.

Tanpınar şiiri hayatının en büyük ihtirası haline getirmiş, hece vezniyle yazdığı ilk şiirleri, imge zenginliklileri ve müzikal nitelikleriyle dikkat çekmiştir. Bu şiirlerde öteki hececilerden ayrı bir estetik peşinde olmuş, kendine özgü bir sözcük ve kavram dünyası yaratmaya çalışmıştır. Şiirlerinde zaman kavramı üzerinde sıkça durmuştur. Onun eserlerinde zaman, basit bir süreklilik göstermez, çok katlı ve karmaşıktır. "Bursa'da Zaman" şiiri bu olgunun güzel bir örneğidir. Altmış kadar şiirinden ancak otuz yedisi ile tek şiir kitabını ölümüne yakın çıkardı: Şiirler (1961).

Romanlarında, zengin hayatların hikâyesinden çok, Türkiye meselelerine kendine has yorumlar getirir. Medeniyet değiştirme girişimlerinin insanımızı soktuğu çıkmazları araştırırken yaptığı tahliller, insanımız ve toplum yapımız açısından dikkate değer hükümler taşır.

İlk romanı Mahur Beste'de dönemlerinin özellikleri, iş ve ev yaşamları, sarayla ilişkileri, alışkanlıkları, merakları, tutkuları, felsefeleriyle imparatorluğun son yıllarında yaşayan insanlar sergilenir.
Huzur'da Cumhuriyet'in ilk yıllarında kişiliğini kabul ettirmek isteyen okumuş genç kadın ve erkeğin sorunları, yeni toplumsal koşullarla ilişkileri, eski ile yeni arasındaki uyum arayışları işlenmiştir. Saatleri Ayarlama Enstitüsü toplumumuzun bu değişme süresi içindeki durumunu, fertten yola çıkarak topluma varan teknikle anlatıyor. Sahnenin Dışındakiler, II. Abdülhamit döneminin artıkları ile II. Meşrutiyette ortaya çıkan XIX. yüzyıl kuşağının okumuş kesiminin romanıdır. Ölümünden sonra plan ve notlarına dayanılarak bir araya getirilen ve 1987'de yayımlanan "Aydaki Kadın"da da aynı irdeleme vardır.
Tanpınar, 24 Ocak 1962 günü geçirdiği kalp krizi ile hayata veda etti. Cenazesi Rumeli Hisarı Kabristanı'nda, hocası ve dostu Yahya Kemal'in yanı başına defnedildi. Mezartaşı üzerinde çok bilinen şiirinin iki mısrası bulunmaktadır:


"Ne içindeyim zamanın / Ne de büsbütün dışında".           

Ahmet Hamdi Tanpınar adına yapılan “İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali”, bu yıl Ekim ayının ilk haftasında Avrupa Birliği Kültür Programı ve Literature Accross Frontiers'ın stratejik partnerliğinde düzenlendi. 21 farklı ülkeden 79 yazarın katılımıyla gerçekleşen festival tematik yazar okumaları ve söyleşiler, interaktif edebiyat projeleri, öğrencilerle buluşmalar, atölye çalışmaları, imza etkinliklerini kapsıyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder