29 Ekim 2012 Pazartesi

Elbet Sabah Olacaktır


                                                       Yazar: Hıfzı Topuz
                                                       Yayınevi: Remzi Kitabevi
                                                       Kapak Tasarım: Ömer Erduran
                                                       Basım Yeri/Tarihi: Istanbul, Nisan 2012 - 3. Baskı

 
Özgürlük şairi Tevfik Fikret'in romanı...

Tevfik Fikret aklın ve bilimin egemenliğine, aydınlanmaya ve aydınlık günlerin geleceğine
inanan bir şairdir ve kendinden sonra gelen kuşaklar için dürüstlük, özveri ve sessiz direnişin
simgesi olmuştur.
Dağılma sürecindeki Osmanlı İmparatorluğu'nun can çekiştiği bir dönemde yaşayan şair,
önce Abdülhamit'in baskıcı yönetiminin, sonra da özgürlük vaadiyle gelip aynı baskıyı
devam ettiren İttihatçıların yarattığı korkunun içinde yükselen gür bir ses olur.
Aşiyan'a inzivaya çekildiği yıllarda ve hastalıktan günden güne eridiği sön dönemlerinde bile
hiçbir güç onu susturamaz; her fırsatta gençliğe özgürlüğü haykırır. Onun gür sesi, gelecek
kuşakların yarınlara daha umutla bakmasını ve karanlığı dağıtmak için savaşması gerektiğini anlatmıştır: Ufukları yine yoğun bir sis kaplamış olsa da, elbet sabah olacaktır! (Arka Kapak)


Yorumlarımız:
 

“Elbet Sabah Olacaktır” da,  Hıfzı Topuz, Tevfik Fikret’in hikâyesine doğumunun çok öncesinden, anneanne ve dedesinin geçmişinden başlıyor. Sakız Adası’ndan getirilen iki yetim olan anneanne ve dedesinin, hayata nasıl tutunduklarından başlayıp Tevfik Fikret’in doğumuna kadar olan süreçte neler yaşadığını anlatıyor. Hikâye ilerledikçe okul yılları, evliliği, Mehmet Tevfik’ten Tevfik Fikret’e dönüşmesinin hikâyesini, Servet-i Fünûn yıllarını, oğlu Halûk’la ilişkisini, Aşiyan zamanlarını, kısaca Tevfik Fikret’e dair her şeyi anlatıyor.
Tevfik Fikret’in çocukluğuyla ilgili anılarda kişiliğinin izlerini buluyoruz. Sevdiği bir kediyi ve kanaryayı hiç unutamayıp, onların yerine yeni evcil hayvanlar beslememesi, onlara şiir yazması onun duygusallığını açığa çıkarıyor. Hac yolunda kaybettiği kardeşinden sonra şiddetle savunduğu kadın hakları, Edebiyatın yanı sıra resme olan yeteneği ve tutkusu onun duygusallığını ortaya çıkarsa da prensipleri konusunda çok katı ve tutarlıdır. Müdürlük yaptığı Galatasaray Lisesindeki yılları şairin eğitime ve gençliğe olan inancını ortaya çıkarıyor.
Roman, zamanın yazarları hakkında da detaylı bilgi vermeye başladığında kitap ders kitabı havasına bürünse de ilerledikçe Tevfik’in hayatına tamamen odaklanıyor. Onun ne denli özgürlüğe, adalete, barışa, eşitliğe âşık olduğunu görebiliyoruz.
Kitabı okuduktan sonra Tevfik Fikret’i daha iyi anlayabilmek için ömrünün son dönemini geçirdiği şu anda müzeye dönüştürülmüş olan Aşiyan’daki evini ziyaret etmemiz gerektiğini düşünüyorum. NURİZER


“Elbet Sabah Olacaktır” Hıfzı Topuz’un biyografi formatında kaleme aldığı Tevfik Fikret’in hayatını anlatmakta. Hepimiz en azından lise çağlarında Tevfik Fikret’le tanışmış olmamıza ve İstibdat devrine karşı özgürlükçü, modern görüşlü, zamanının çok ilerisinde bir şair olduğunu bilmemize rağmen kitabı okurken birçok yeni bilgi edinmek bir şekilde beni etkiledi. Örneğin büyükanne ve babasının Sakız adasından getirilmiş ve İzmirli bir aile tarafından evlat edinilmiş yetimler olduğunu bilmiyordum!
Ayrıca kitapta tanıtılan Tevfik Fikret son derece onurlu ve sefaleti göze almak pahasına ilkelerinden vazgeçmeyen son derece dürüst bir kişi. Günümüzde bu duruşa sahip pek kimse kalmadığı görüşündeyim çünkü tüm dünyayı ele geçirmiş olan maddiyatçılık bu tip insan davranışlarına tanık olmamızı engelliyor.
Kitapta şiirlere de yer verilmesi ve onların hangi şartlarda neye karşı yazıldıklarını görmek/ hatırlamakta benim için önemliydi. Tek üzücü bulduğum şey, büyük umutlar bağladığı ve “gelecek” olarak gördüğü oğlunun rahipliği seçip ABD’ye yerleşmesiydi. Bunun Tevfik Fikret için duygusal olarak çok ağır bir darbe olduğunu sanıyorum. DEMET
 
Kâinat var oldukça umutlar hiç bitmeyecek. ELBET YİNE SABAH OLACAK.....
Hıfzı Topuz Tevfik Fikret'in yaşamını romanlaştırırken bize bilmediğiz yönlerini anlatıyor. Hem hayat hikâyesiyle, hem de düşünceleriyle gerçekten takdir ettiğim şairimiz bugünün gerçekleri içinde de çok örnek alınacak değerli bir şair ve şahsiyet olduğu düşüncesindeyim. 
Hıfzı Topuz'un yalın anlaşılabilir bir dili var. Roman olarak düşünürsek çok sürükleyici bir kurgu değil. Fakat anlattığı kişi, bilmediklerimizi öğrenme duygusu kitabı cazip hale getirmiş. Yakın geçmiş tarihimiz ve edebiyatçılarımızı okumak bizi besliyor, olgunlaştırıyor. Bunun için iyi ki okuduk diyorum.
Aile büyükleri adalardan geliş biçimleri, yaşam mücadeleleri gerçekten çok zor ama ayrıcalıklı ve başarılı. Tevfik Fikret'in beklentileri düşünce yapısı, düşündüklerinin arkasında durabilmesi, umutları  karamsarlıkları çok içten duygularla gündeme getirilmiş. Yazar bize bu duyguyu hissettirebiliyor. Gerçek bir hayat hikâyesini,  değerli bir şahsiyeti ve dik duruşunu ayni heyecanla bize yansıttığı için romanı başarılı buluyorum. ZELİHA




1 yorum:

  1. NURİZER'in yorumunda "Hac yolunda kaybettiği kardeşinden sonra şiddetle savunduğu kadın hakları, Edebiyatın yanı sıra resme olan yeteneği ve tutkusu onun duygusallığını ortaya çıkarsa da prensipleri konusunda çok katı ve tutarlıdır." ifadesi bulunuyor ancak Sıdıka o hac yolculuğu sırasında hayatını kaybetmiyor aksine Tevfik Fikret'in annesi ve dayısı hayatını kaybediyor.

    YanıtlaSil