Yazar: Stephen Greenblatt
Orijinal Adı: The Swerve
Orijinal Dili: İngilizce
Yayınevi: Can Sanat Yayınları
Çeviren: Suat Ertüzün
Basım Yeri / Tarihi: İstanbul, Ocak 2013, 1.Baskı
"Her şey görünmez
parçacıklardan oluşur. Maddenin temel parçacıkları -şeylerin tohumları-
ebedidir. Temel parçacıklar sayıca sonsuz ama şekil ve boyut bakımından
sonludur. Evrenin bir yaratıcısı veya tasarlayıcısı yoktur. Her şey, bir
sapmanın sonucunda meydana gelir.
Özgür iradenin kaynağı sapmadır.
Doğa durmadan deney yapar. Ruh ölümlüdür. Ölümden sonra hayat yoktur. Tüm örgütlü dinler hurafelerle dolu yanılgılardır. Dinler şaşmaz biçimde zalimdir. Melekler, şeytanlar, hayaletler yoktur. İnsan hayatının en yüksek amacı, hazzı artırmak ve acıyı azaltmaktır.
Hazzın önündeki en büyük engel acı değil, yanılgılardır."
Lucretiusun Evrenin Yapısı adlı, bin yıldan uzun geçmişi olan kadim şiirinden bu dizeler, tarihin her dönemi için tehlikeli ve aykırı fikirlerle doludur. Gelgelelim yüzyıllardır kayıp elyazmasını 1417 kışında, Almanyanın güneyindeki ücra bir manastırın tozlu raflarında bulan büyük kitap avcısı Poggio Bracciolini, bu keşfiyle Batı medeniyetinin kaderini değiştireceğini ve tarihe yön vereceğini herhalde bilmiyordu... (Arka Kapaktan)
Yorumlarımız:
Özgür iradenin kaynağı sapmadır.
Doğa durmadan deney yapar. Ruh ölümlüdür. Ölümden sonra hayat yoktur. Tüm örgütlü dinler hurafelerle dolu yanılgılardır. Dinler şaşmaz biçimde zalimdir. Melekler, şeytanlar, hayaletler yoktur. İnsan hayatının en yüksek amacı, hazzı artırmak ve acıyı azaltmaktır.
Hazzın önündeki en büyük engel acı değil, yanılgılardır."
Lucretiusun Evrenin Yapısı adlı, bin yıldan uzun geçmişi olan kadim şiirinden bu dizeler, tarihin her dönemi için tehlikeli ve aykırı fikirlerle doludur. Gelgelelim yüzyıllardır kayıp elyazmasını 1417 kışında, Almanyanın güneyindeki ücra bir manastırın tozlu raflarında bulan büyük kitap avcısı Poggio Bracciolini, bu keşfiyle Batı medeniyetinin kaderini değiştireceğini ve tarihe yön vereceğini herhalde bilmiyordu... (Arka Kapaktan)
Yorumlarımız:
2012 Pulitzer
ödülü ve 2011 National Book award almış bir kitap SAPMA. Yazarı Harvard
Üniversitesi’nden profesör, aynı zamanda bir Shakespeare uzmanı olan Stephen
Greenblatt. Kitabı satın almaya gittiğimde kitapçılarda Araştırma bölümünde
buldum. Bazı yazarlar ise bir tarih kitabı olduğunu söylüyorlar. Kısacası bu ay
Kitap Kulübümüzde bir roman okumadık. Son derece ayrıntılı bir çalışmayla, çok
çeşitli kaynaklara başvurularak hazırlanmış bir kitap okuduk. Sapma
merakla okunuyor, sürüklüyor, öğretiyor ve düşündürüyor. Keşke biraz teoloji,
tarih, felsefe, filoloji bilseydim, o zaman şüphesiz daha derin anlamlar
katardı okuduklarım dağarcığıma, çünkü bu konularda sayısız bilim adamına
referans ver ve bilgisizce okumak doğrusu incitiyor.
Kitap aslında
sekiz papaya hizmet etmiş, hümanist Pooggio Bracciolini’nin 1417 yılında
keşfettiği Epikürcü Lucretius’un ‘Evrenin Yapısı’ adlı şiirinden yola
çıkarak kaleme alınmış. Bu şiir kitabı bin yıl boyunca raflarda saklanmış,
çünkü bu dönem Hıristiyanlığın yayılma dönemi; paganizmi aşağılama dönemi;
zulüm dönemi. Lucretius’un şiir kitabında başlıca kavramlar atom, haz,
ölüm sonrası hiçsizlik, ilahi takdirin inkârıdır. Bu temalar çerçevesinde o
kadar çok konu anlatılmış ki özümsemek, hepsini anlamak, bilgilenmek emek
istiyor. Örneğin Paganizm-Hıristiyanlık hatta Ortodoksluk-Katoliklik; Klasik
dönem-Rönesans; Yunanca-Latince; Gericilik-Medeniyet gibi karşılaştırmaları
yapabileceğiniz bilgiler sarmalamış kitabı. Buradaki görüşlere katılıp
katılmamak önemli değil, bu herkesin şahsi görüşü. Ancak bir gerçek var ki o
önemli: İnsanoğluna hurafeler, zalimlikler, aşağılamalar her dönem acı
çektirmiş. Ne zaman ki bilimsel yaklaşım hız kazanmış o kadar tünelin sonunda ışık görünmüş, Umarım bu ışık artarak devam
eder, bu ışık yalnızca insanoğlunun değil tüm evrenin mutluluğu için
kullanılır…
Son olarak
kitapla ilgili bir eleştirim var ki o da kitap kapağındaki kadın resmi. Bunu
açıklayan bir not yok. Umarım bu resim bir satış politikası aracı değildir,
çünkü içerik bunu kaldırmayacak kadar güçlü. Gene de, bir okur olarak, Can
Yayınları’nın bu soruma tatminkar bir cevap bekleme hakkımın olduğuna
inanıyorum .. LEYLA
Sapma (The
Swerve) Stephen Grenblatt tarafından Rönesans’ı yani felsefede, sanatta ve
bilimde “Yeniden Doğuş” u tetikleyen eski Roma’da yaşamış Lucretius adlı bir
filozof/şair’in “Dererum Natura - On the Nature of Things” ( Evrenin Yapısı)
şiirinin 15.yy da bulunmasını anlatıyor. Kitap özetle eski Yunandan başlayarak
günümüze dek inanç sürecinin tarihçesi niteliğinde. Kitapla ilgili ne
yazacağımı düşünürken benim hayatımda mihenk taşı olmuş bir eser ve ilk cümlesi
hep aklıma geldi; Shakespeare’in Kral Lear adlı trajedisinin başında kral küçük
kızı Cordelia’ya ona karşı sevgisi ile ilgili ne söyleyeceğini sorunca “hiçbir
şey” cevabını alır. Eserin sonunda
“hiçbir şey”in kelimelerle ifade edilemeyecek çok şeyi kapsadığı anlaşılır. Bende
bu kitapla ilgili “hiçbir şey” söylemeyeceğim. Sadece herkese muhakkak
okumasını tavsiye ediyorum. DEMET
Günümüzde kısa bir maziye sahip bilgisayar
ve internet, insanların her çeşit bilgiyi avuçlarının
içinde yakalamasını sağlıyor. Sınır tanımayan bu
gelişmeler, toplumları hızla değişen bir yaşam biçimine
dönüştürüyor. Hâlbuki M.Ö. yıllara dayanan Antik Mısır, Yunan ve Helenistik
dönemdeki birçok buluşların, yıllarca gerçek değerleri anlaşılamamıştır. Ben bu
dönemleri yüzeysel olan bilgilerimle felsefe ve mitoloji dönemi diye
tanımlayabilirdim. Dünya tarihinde ise esas medeniyetin Rönesans ve
reform dönemiyle geldiğini söyleyebilirdim. Bu kitap benim görüşlerimi
değiştirdi. Şimdi ise Avrupa'da kilise baskısının antik dönemdeki birçok
buluşu ve aydın düşünceyi baskı altına almaya çalışarak kendi hegemonyalarını
kurduklarını, antik dönemle ,Fransız ihtilalı arasındaki kopukluğun sebebinin
kilise olduğunu düşünüyorum. Moleküler yapı ve sonsuzluk, madde ve hacımda
sınır, moleküler yapıda hareketlilik, hareket halindeyken yollarında sapmalar,
meydana gelen değişimler... Bu fizik ve metafizik tezlerinin M. Ö ne ait
olması. Birçok bilim adamı ve felsefe insanına ışık tutan bu bilgilerin
Lucretius'un şiirinde saklı kalması ve Almanya'nın güneyinde bir manastırda
Poggio Bracciolini tarafından 1417 yılında bulunan bu kitapla batı
medeniyetlerinin kaderinin değişmesi..
Kitabı biraz daha felsefe ve antik dönemi bilerek okumayı
çok isterdim. Yazarı Stephen Greenblatt'e büyük bir hayranlık duydum. Çok
çok uzun çalışmalar, araştırmalar yaptığı ve esriyle
bizleri bilgilendirdiği için. ZELİHA