3 Aralık 2013 Salı

O Muhteşem Hayatınız


                                                Yazar: Oya Baydar

                                                Yayınevi: Can Sanat Yayınları                                               

                                                Kapak Tasarımı: Ayşe Çelem

                                                Basım Yeri / Tarihi: İstanbul, Kasım 2012- 1.Baskı
 

“Hangisi gerçek hayatım benim? Kendi yaşadığım mı, onun anlattığı mı?"
Ünü dünyayı sarmış Türkiyeli bir primadonna, bir diva... Onunla ilgili her türlü fotoğrafı, ses kaydını, gazete küpürünü toplamayı hayatının amacı edinmiş, tutkulu hayranı bir müzik öğretmeni... Annesinin izini süren genç bir kadın... Eski fotoğrafların ayrıntılarında gizli, derin bir sır: sadece Diva'nın yaşamının değil, Türkiye'nin yakın tarihinin puslu, karanlık bir kesiti...
Muhteşem hayatlar, parlak dekorların arkasında neler saklar? Muhteşem, ışıltılı, kusursuz görünen yüzümüzde, kendi kendimizden bile sakladığımız ne yıkımlar gizlidir? Kendini tanımak, kendi gerçeğiyle yüzleşmek insanı nerelere sürükler? Oya Baydar, beklenen romanı O Muhteşem Hayatınız'da, her biri kendi kimliğini arayan roman kahramanlarıyla, insanın ve bu coğrafyanın derinliklerine götürüyor bizi. Roman, derinlerde saklı gerçeklerle yüzleşmeye hazır okurunu bekliyor. ( Arka Kapak)
 

Yorumlarımız:

Coşkularının peşinden koşan, toplumdaki önyargı ya da alışılmışlıklara pirim vermeyerek kendi hayatlarını ellerinden geldiğince ödün vermeden yaşayan, birbirleriyle kaderleri garip bir şekilde  geri kalan yaşamlarını tamamen değiştirecek şekilde kesişen kahramanlar alıp götürüyor "Oya Baydar" ın hikayesini...
Keyifle ve çok akıcı bir şekilde okunan kitabı kahramanları yargılamadan ve kendinizle özdeşleştirmektense , duygularını, heyecanlarını anlamaya çalışarak okumak öykünün hümanist bakışına ulaşmanızı sağlıyor....Onlar hayatta "yüreklerinin onları götürdüğü yere" gitme cesaretini gösteren insanlar olarak ayrı ayrı özeller bana göre...Ve ayrı ayrı alkışlanmayı hak ediyorlar.....Diva (Aliye Sema), Arya,Toplayıcı, Cansa.......
Toplumsal , kültürel değerlerin DNA larımızın derinliklerine hiç farkında olmadığımız kadar  güçlü sızabileceği, yer yurt mekan demeden fırsat bulduğunda kendini açık edivereceği gerçeği son derece etkileyici sunuluyor kitapta......Ve bu değerlerin insanları nasıl zenginleştirebildiği sarıp sarmaladığı hiç hesapta yokken, ne kadar duyguyla aktarılıyor...
Memleketimizin maalesef çok iyi bilmediğimiz ve tartışamadığımız yakın tarihine ışık tutup merakımızı kışkırtıyor roman biraz acı biraz gurur biraz şaşkınlık yaratarak..... UFUK
 
Oya Baydar’ın okuduğumuz ikinci kitabıydı ve her şeyden önce okuması kolay ve sürükleyici bir kitap olduğunu söylemek isterim. Kitapta her ne kadar bir opera sanatçısının hayatı anlatılmakta ise de esas olan gıpta ile bakılan hayatların hiçte dışarıdan gözüktüğü gibi “mükemmel” olmadığı, insan ilişkilerindeki hatalar, kopukluklar, bencillikler bunların karşılığında ödenen bedeller anlatılmakta. Diğer taraftan bu hayat bir de Dersim olaylarıyla ilişkilendirilmiş- daha doğrusu Diva’nın hayatı anlatılırken bir de Doğu coğrafyası, tarihi, yöre insanı ve duygu düşünceleri verilmek istenmiş ve bu kanımca oldukça masalsı bir şekilde ele alınmış. Kitapta bir çok anlatıcının olması, ayrıca duygu ve düşüncelerin de kişilerden nerdeyse bağımsız bir iç ses olarak anlatıma katılması, bize olaylar yaşanırken kişilerin değişik psikolojilerini, duygularını, kendi deneyimlerini nasıl algıladıklarını, karşı tarafı nasıl değerlendirdiklerini vermesi açısından oldukça etkili bir araç olarak kullanılmış kanımca. Hikâyenin kurgusunu da enteresan buldum ve kitabın sonunda yazarın kendi hayatından bir takım verilerden bu romanı yazmak için yola çıktığını öğrenmem kendi kendime sorduğum ve merak ettiğim sorunun cevabı oldu. DEMET


Oya Baydar’ın “O muhteşem Hayatınız”ı zevkle okudum; hem romanın tadına vardım, hem tarihimizde acılı bir sayfa olan Dersim’i daha iyi anlamak ve öğrenmek için bir fırsat doğmuş oldu. Deyim yerinde ise kuru kuru roman okumaktansa bilgi dağarcığıma bir şeyler eklemek  beni  mutlu etti…
Romanda ilginç karakterler var: Tutkunun, bir şeye kafayı takınca azimle, hiçbir engel tanımadan gitmenin ne olduğunu ‘toplayıcı’da görüyoruz. O muhteşem hayatların aslında madalyonun yalnızca bir yüzü olduğunu, gerçek yüzünün madalyanın arka yüzünde olduğunu, meşhur olmanın bedellerinin, daha doğrusu meşhur olma yolunda gidilen adımların arkasında ne gibi hikâyeler olduğunu ‘diva’ karakterinde görüyoruz. Sakin, huzurlu, sorunsuz  aile ortamında bile ne gibi özlemler olduğunu, ne çok ‘mış’ gibi yapıldığını ‘divanın kızı’ karakterinde görüyoruz. Romanların olmazsa olmaz ‘aşk’ konusunun erkek karakteri romanda belirtilen  her türlü olumlu özelliklerine rağmen gençliğinde karanlık işlere bulaşan bir kişi olduğunu seziyoruz. Kısacası Oya Baydar bence tüm bu karakterleri ve daha fazlasını son derece akıcı bir dille anlatıp, önümüze koymuş. İyi de etmiş.
Ben romanı politik açıdan değerlendirmiyorum. Dersim olaylarını okuyup anlamadan Oya Baydar’ı ‘gündeme göre yazan yazar’ eleştirisi için de bir hüküm getirmem mümkün değil, doğru da değil. Ben romanı roman olarak sevdim ve okunmasını da tavsiye ediyorum. LEYLA

Oya Baydar'ın çok akıcı ve ilgiyle okunabilecek bir romanı diyebilirim. Yakında okuduğum romanlar arasında en keyif aldıklarımdan biriydi. Çeşitli karakterler başarıyla anlatılmış, zaman zaman beni içine alan bir romandı. Esas olarak müziğe tutku çok yönlü, değişik  kişilerin bakış açısıyla canlandırılmıştı. Dersim konusu ise son yıllarda çok gündemde olduğu için, ilk bakışta popülerlik katmak için yazılmış olabilir diye düşünsem de  Oya Baydar'ın röportajını okuyunca bu fikirden vazgeçtim.
Konun kahramanı müzik uğruna özel yaşamını ikinci plana atan veya özünü birinci plana çıkaran bir kadın sanatçı. Kocasının ona bakış açısıyla davranışları. Ayrıca çok enteresan toplayıcı bir müzik öğretmeni, onun iç dünyası, insanların kaderine yön vermesi, yıllar sonra bir araya gelmelerine vesile olduğu anne ve kızı. Ayrıca şahane bir doğa ve acılarla dolu bir Dersim. Orada yaşanan aşk.
Artık sizlerin de romanı okumanız için burada duruyorum. Sanatçı için konuşulacak çok şey var. Ya kızı, gerçekten bir anda duygularımızın esiri olup incittiklerimizi hiçe sayarak davranabilirmiyiz? ZELİHA


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder