Yazar: F. M. Dostoyevski
Orijinal Dili: Rusça
Çeviren: Mazlum Beyhan
Yayınevi: T. İş Bankası Yayınları
Basım Yeri / Tarihi: İstanbul,
Ocak 2014- 15.Baskı
Fyodor Mihayloviç
Dostoyevski (1821-1881): İlk romanı İnsancıklar 1846'da yayımlandı. Ünlü
eleştirmen V. Belinski bu eser üzerine Dostoyevski'den geleceğin büyük yazarı
olarak söz etti. Ancak daha sonra yayımlanan öykü ve romanları, çağımızda
edebiyat klasikleri arasında yer alsa da, o dönemde fazla ilgi görmedi. Yazar
1849'da I. Nikola'nın baskıcı rejimine muhalif Petraşevski grubunun üyesi
olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Kurşuna dizilmek üzereyken cezası sürgün ve
zorunlu askerliğe çevrildi. Cezasını tamamlayıp Sibirya'dan döndükten sonra
Petersburg'da Vremya dergisini çıkarmaya başladı, yazdığı romanlarla tekrar
eski ününe kavuştu.
Suç ve Ceza Dostoyevski'nin bütün dünyada en çok okunan başyapıtıdır. (Arka Kapaktan)
Suç ve Ceza Dostoyevski'nin bütün dünyada en çok okunan başyapıtıdır. (Arka Kapaktan)
Yorumlarımız:
Klasik bir roman
okumamız için ısrar eden Nurizer’e teşekkür ederek başlamak istiyorum yazıma. Ayrıca
seçimimiz de mükemmel oldu. Çünkü bence “Suç ve Ceza” her bakımdan mükemmel bir
roman, bir başyapıt. 1860’lı yıllarda yazılmasına rağmen hiçbir yabancılık
çekmedim okurken. Ayrıca çevirmen Mazlum Beyhan’a da çok teşekkür etmek
isterim bu yalın ve akıcı dilinden dolayı.
Roman
karakterleri sanki bugün de etrafımızda görebileceğimiz sıradan
insanlardı. Onların farklı zaman ve mekânlarda olması, farklı töreleri
bulunması romanın özünü hiç değiştirmiyordu. Bence insanoğlunun dramları,
zayıfın güçlüyü ezmesi, ‘doğru’ ve ‘adalet’ kavramlarının göreceli yorumları
zamana, mekâna, kültüre göre değişmiyor ya da sadece nüanslar bulunuyor… Gene
de insan düşünmeden edemiyor: Acaba Raskolnikov’un kendi adalet anlayışı (
tefeci kadını öldürüp, ondan çalacağı paralarla fakirlere destek olmak)
toplumların sağlığı/düzeni için ne kadar geçerli? Herkes kendi adaletini
yaratmaya çalışırsa kaos doğmaz mı? Diğer taraftan Raskolnikov’un makalesinde
ileri sürdüğü gibi insanlığın kurucuları, yasa koyucular kendi ileri sürdükleri
ülküler için kan dökerken suçlu değiller mi? Ben bu romanı okurken ikilem
içinde kaldım. Kimin doğrusu daha doğru? Sanırım bunu hep tartışacağız… LEYLA
Kitabı ilk elime
aldığımda 1866 da yazılmış bir klasik üstelik700 sayfa, ben bunu nasıl
okuyacağım diye düşündüm. Ama su gibi aktı gitti. Olay örgüsü, karakterlerin
romana girişi, akış o kadar güzel ki, ne zaman kitabı elime alsam bırakmak
istemedim. Rusçasıda bu kadar rahat okunabilen akıcı bir roman mı yoksa bu
Mazlum Beyhan’ın başarısı mı bilemem. Okurken kitap insanı içine alıyor. Sanki
samanpazarında dolaşan Raskolnikov değil de benim diye hissettim çoğu zaman.
Raskolnikov’un psikolojisi ve vicdan muhasebesi, diğer karakterlerin psikolojik
tahlilleri ancak bu kadar güzel anlatılabilir.
Bir roman boş
yere "klasik" sıfatını almıyormuş... Okumanızı şiddetle tavsiye
ederim. NURİZER
Ana karakter Raskolnikov müşterisi olduğu tefeci bir
kadını ve tesadüfen orada görgü tanığı olan tefeci kadının kız kardeşini
öldürüyor. Raskolnikov'un yaşam felsefesine göre etrafındaki kişilerin kanını
emen bu tefeci kadını öldürmek cinayet değil toplumun iyiliği için yapılması
gerekli bir işlemdir. Ama toplumun yasaları ve ahlak kurallarına göre bu bir
cinayettir. Raskolnikov'un yaşadığı ikilemler,vicdan muhakemeleri ve etrafındaki
insanlarla kurduğu ilişkiler ile
psikolojik ve felsefe yönü ağırlıklı bir
polisiye roman türüne sokuyor.
Sürükleyici, akıcı ve bir sonrasının ne olacağı heyecanı
ile elinizden bırakamayacağınız müthiş bir klasik eser, şiddetle tavsiye
edilir. Ayrıca çevirideki başarının kitabın rahat okunmasında önemli bir yeri olduğunu
ilave etmeliyim. IŞIL
Uzun zamandır arzuladığımız bir dünya klasiği okumaktı. Kararımız; ilk defa zamanın Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'in talimatıyla Türkçeye çevrilen Dostoyevski - Suç Ve Ceza oldu.
Başlangıçta 700 sayfa, klasik olması, süre gözümüzü korkutmuştu. Toplantımızda gördük ki okuduğumuz bu romandan hepimiz hayranlıkla bahsediyorduk. Asır öncesi yazılmasına rağmen, bugün gibi keyifle okunabilen, zevkli, sürükleyici, elimizden zor bıraktığımız bir kitap seçmiştik Bunda Rusçadan dilimize çeviren Mazlum Beyhan'ın rolünün önemli olduğu kanaatindeyim.
Roman kahramanı Raskolkinov ders vererek para kazanırken, çalışmaya tembelliği tercih eden, bu yüzden üniversite tahsilini yarım bırakan bir kişi. Aile ilişkisinde de kopukluk olmuş, zor geçen günler psikolojisini bozmuş, hatta kendi adaletini uygulamaya kalkarak tefeci kadın ve kız kardeşini ( görgü şahidi ) baltayla öldürmüştür. Daha sonra vicdanen rahatsız olan Raskolnikov suçunu itiraf eder. Sibirya’da sekiz yıl çekeceği kürek mahkûmiyeti cezasında onu her gün ziyarete gelen, onun gibi toplumdan dışlanmış Sonya'dır. Birbirlerine verdikleri destek onlara yeniden doğuşun ışığı olur. Bu arada hukuk fakültesinden arkadaşı Razumukin kardeşi Dunya ile evlenmiştir. Raskolnikov hakkında haberleri Sonya'dan almaktadırlar.
Toplumsal ve ailevi sorunları bu sorunlar karşısında insan psikolojisini, felsefi ve polisiye bir tarzda anlatılan Suç ve Ceza' da bulabilirsiniz. Dünya klasiklerinden olan bu başyapıtı muhakkak okumanızı tavsiye ederim. ZELİHA
Uzun zamandır arzuladığımız bir dünya klasiği okumaktı. Kararımız; ilk defa zamanın Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'in talimatıyla Türkçeye çevrilen Dostoyevski - Suç Ve Ceza oldu.
Başlangıçta 700 sayfa, klasik olması, süre gözümüzü korkutmuştu. Toplantımızda gördük ki okuduğumuz bu romandan hepimiz hayranlıkla bahsediyorduk. Asır öncesi yazılmasına rağmen, bugün gibi keyifle okunabilen, zevkli, sürükleyici, elimizden zor bıraktığımız bir kitap seçmiştik Bunda Rusçadan dilimize çeviren Mazlum Beyhan'ın rolünün önemli olduğu kanaatindeyim.
Roman kahramanı Raskolkinov ders vererek para kazanırken, çalışmaya tembelliği tercih eden, bu yüzden üniversite tahsilini yarım bırakan bir kişi. Aile ilişkisinde de kopukluk olmuş, zor geçen günler psikolojisini bozmuş, hatta kendi adaletini uygulamaya kalkarak tefeci kadın ve kız kardeşini ( görgü şahidi ) baltayla öldürmüştür. Daha sonra vicdanen rahatsız olan Raskolnikov suçunu itiraf eder. Sibirya’da sekiz yıl çekeceği kürek mahkûmiyeti cezasında onu her gün ziyarete gelen, onun gibi toplumdan dışlanmış Sonya'dır. Birbirlerine verdikleri destek onlara yeniden doğuşun ışığı olur. Bu arada hukuk fakültesinden arkadaşı Razumukin kardeşi Dunya ile evlenmiştir. Raskolnikov hakkında haberleri Sonya'dan almaktadırlar.
Toplumsal ve ailevi sorunları bu sorunlar karşısında insan psikolojisini, felsefi ve polisiye bir tarzda anlatılan Suç ve Ceza' da bulabilirsiniz. Dünya klasiklerinden olan bu başyapıtı muhakkak okumanızı tavsiye ederim. ZELİHA
Toplantılarınıza bende katılmak isterim. Kabul ederseniz ;)
YanıtlaSilTeklifiniz çok hoşumuza gitti. Üzgünüm ama biz sekiz kişilik kapalı bir grubuz.
SilHayatımda okuduğum en mükemmel kitap.
YanıtlaSilNot : Acaba her biriniz 'en beğendiğim 25 kitap' gibi bir liste oluşturup, yayınlayabilir misiniz? Çok faydalı olacağını düşünüyorum.
Merhabalar,
YanıtlaSilDünyanın en büyük yazarlarından kabul edilen Rus Yazar Fyodor Mihayloviç Dostoyevski’nin 1866’da yayımlanan ve güncelliğini hiç yitirmeyen ölümsüz eseri Suç ve Ceza adlı romanından hafızama kazınan 20 alıntıyı okumanız için sizinle de paylaşmak istedim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/dostoyevskinin-suc-ve-ceza-romanindan-hafizama-kazinan-20-alinti/
‘’Sonra öğrendim bunun asla olmayacağını, insanların değişmeyeceğini ve onları kimsenin değiştiremeyeceğini ve bunun çabalamaya değmediğini. Evet, böyledir.’’ En çok da bu cümle hafızamda yer edinmişti. İnsanları olduğu gibi kabul etmemiz ve değiştiremeyeceğimiz şeyler için kendimizi üzmememiz gerekir.
Umuyorum keyifle okursunuz,
sağlıkla kalın.