Yazar: Ivan S. Turgenyev
Orijinal Dili: Rusça
Yayınevi: İş Bankası Yayınları
Çeviren: Ergin Altay
Basım Yeri / Tarihi: İstanbul, Ağustos 2014, 8. Baskı
Turgenyev Babalar
ve Oğullar'da Rusya'nın 1850-60 yılları arasındaki durumunu resmediyor. Eserin
temel sorunsalını, egemen durumdaki liberal soyluların farklı sınıflardan gelen
demokratlarla yer değiştirmesi sırasında yaşanan sıkıntılar oluşturuyor. Bu
sorun, eserde insanlık tarihi kadar eski bir başka sorunla, kuşaklar arasında
yaşanan çatışmayla beslenerek su yüzüne çıkıyor. Bu iki sorunun nasıl bir
nitelik taşıdığını nihilist gençlerin temsilcisi Bazarov ve arkadaşı
Kirsanov'un bizzat kendi babalarıyla, babalarının kuşağından olan ve farklı
sınıflardan gelen diğer insanlarla, üst düzey görevlilerle, farklı sınıf ve
yaşlarda kadınlarla ve kölelerle kurdukları diyaloglarda izleme olanağı
buluyoruz. Turgenev eserini bir çırpıda
okunabilecek kadar sürükleyici bir dille yazmıştır. Babalar ve Oğullar'da,
Tolstoy'un eserlerindeki hayat öğretmenini, Gogol'ün eserlerindeki korkunç,
hatta okuru dehşete düşüren anlatıcıyı, Dostoyevski'nin eserlerindeki huzursuz
edici havayı hissetmiyoruz. Aksine, eserde son derece trajik bir şekilde
gerçekleşen ölümün bile bilinçle kabullenildiğini görüyoruz. (Arka Kapak)
Yorumlarımız:
Nihilizm yani
“Hiçlik” felsefesinin öncü yazarı İvan Sergeyeviç Turgenyev’in Babalar ve
Oğullar kitabı edebiyat için bir mihenk taşı olma vasfını taşımakta. Bu nedenle
bu kitabı okuduğum için çok mutluyum. Benim Nietche ve Freud’u daha iyi
anlamama özellikle “Varoluşçuluk” felsefesinin nerelere dayandığını görmemde
ciddi katkısı oldu. Ayrıca 1860-1895 yıllarında Rusya’da Nihilizm akımı
başlamış, İtalya’da Pucci “La Boheme” gibi operalar yazarken aynı dönemde
Osmanlının kültürel bağnazlık ve çoraklık dönemi özellikle dikkatimi çekti.
Sanatın her türlü dalında gözlemlenebilen batı dünyasıyla açılmaya başlamış
olan ciddi ara, günümüzdeki problemlerinde kaynağı olduğu kanısındayım. Kitabı
felsefe ve edebiyatla ilgilenen herkese tavsiye ederim. DEMET
“Babalar ve Oğullar”
romanı ile ilgili yorumları okurken hep kuşak çatışmasından bahsediliyor.
Aslında ben de çocuklarımı büyütürken, kendimi genç anne olarak tanımlamama rağmen,
sorunlar yaşadım. Romanda anlatılanda kuşak çatışması değil aileler ve çocukları
arasındaki kuşak farkı. 1860’larda varolan kuşak farkı şimdi de var, her
zamanda olacak.
Çatışma sadece roman kahramanı Bazarov’dan
kaynaklanıyor. Kendini “Nihilist” olarak tanımlayıp, her şeye eleştirisel yaklaşan,
kural tanımayan bir kişi. Geleneksel Rusya ile özdeşleşmiş herşeyi küçümsemesine
ve hafife almasına rağmen, salt bilimin hâlâ bir amacı ve değeri olduğuna
inanır. Ama Anna Odintsova'ya âşık olmak, insani duygularla yüzleşmek, Bazarov'un
nihilizmini paramparça eder.
Aslında romanda
sadece kuşak farkı ve hüzünlü bir aşk hikâyesi anlatılmıyor. Roman karakterleri
detaylı bir şekilde işlenirken aynı zamanda arka planda Rus toplumu ve sorunları,
toprak reformunun başlangıcı ve yaklaşan devrimin sinyalleri de çok güzel anlatılıyor.
Çok rahat okunan bu
romanı tavsiye ederim. NURİZER
Rus yazar Turgenyev'in '' Babalar ve Oğulları '' mutlaka
okunmalı diyorum. Roman, Rusya’da bir dönemin başlangıç kıvılcımlarını
hareketlendiren soylu liberallerle, farklı sınıftan demokratların değişimini
anlatıyor. Ayrıca Nihilizm yani Hiçlik akımının öncülerinden olan yazar,
romanında tanıttığı karakterlerle bilgilerimizin tazelenmesine neden oluyor.
1850 yıllarının Rusya'sında babalar ve oğulları arasında nesil farkına vurgu
yapan yazar hoş, akıcı bir üslupla kendimizi romanının içine alıyor ve
sürüklüyor. Trajik sahnelerde bile insanı hüzne boğmayan, kabullenmeyi öğreten,
bir anlatım mevcut. Kuşaklar arası farklar romanda ne kadar önemli ise, o
dönemin siyasi ve felsefi düşünceleri de ön planda olabilmiş ve bizi etkiliyebilmiştir.
Kendimi yeniden '' hatırlamak ve öğrenmek'' hiçliğe karşı, varoluşu sorgulamaya
zorlandığımı hissettim. Bu yüzden okumanızı şiddetle öneriyorum. ZELİHA
Turgenyev’in “Babalar ve Oğullar”ı gerçekçi roman türü
örneklerinden olup, anlatıcı olayları o kadar yalın, açık ve detaylı anlatıyor
ki okuyucunun yorum yapmasına, hayal gücünü kullanmasına gerek kalmıyor. Özellikle
son kısımda her karakterin geleceği hakkında bir kaç cümle ile açıklama yaparak
finali yapması, aynı gerçek yaşam öyküsünden alınmış film sonları gibi
hissettirdi bana.
Ana karakter Bazarov olmakla birlikte diğer bütün
karakterlerde gelişim, dönüşüm süreci detaylı olarak işleniyor. Karakterlerin adeta
yaşadığını, ete kemiğe büründüğünü hissettiriyor.
Bazarov nihilist felsefeyi benimsemiş; sanat, doğa ve
aşkı hiç sayıp sadece bilimin gerçekliğine inanıyor. Âşık olduğunda ise bu
düşüncesiyle ters düşüp aşkın gücünü kabulleniyor.
Kitap kulübünde oy birliği ile çok beğendiniz kitaplara
bunu da ekleme yaptık; okunması gereken bir klasik olarak. IŞIL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder