Yazar: Yılmaz Özdil
Yayınevi:
Kırmızı Kedi Yayınevi
Basım Yeri /
Tarihi: İstanbul, 2018 – 1. Baskı
“Ey Türk gençliği! Birinci
vazifen...”
Yılmaz Özdil’in “Türkiye'nin
kurtuluş reçetesi Mustafa Kemal'in hayat hikâyesidir,” diyerek kaleme
aldığı Mustafa Kemal, Kırmızı Kedi etiketiyle buluşuyor. Özdil’in
kaleminden, Modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı aynı
zamanda Kırmızı Kedi Yayınları’nın 1000’inci kitabı.
Yılmaz Özdil yeni kitabında, Mustafa
Kemal’in Osmanlı ordusunda görevli bir askerken -bilhassa 1.Dünya Savaşı’nda
görev aldığı Çanakkale cephesinde- çeşitli cephelerde ve daha sonra Türk
Kurtuluş Savaşı’nda emperyalist güçlere karşı kazandığı başarıları, kurduğu
yeni cumhuriyetle gerçekleştirdiği “çağdaş” demokratik cumhuriyet idealini,
kadın hakları başta olmak üzere sosyal hayatta gerçekleştirdiği reformları,
eğitim-kültür-sanat-ekonomi-tarım-sanayi-gündelik yaşam ve diğer başka alanda
hayata geçirdiği, dönemi için emsalsiz denebilecek başarıları kaleme alırken,
gündelik hayatından da kesitler sunuyor.
Ayrıca Mustafa Kemal’in, sanatsever
ve entelektüel kimliğini, hayvanseverliğini, doğa bilincini, çocuk sevgisini,
kadın hakları konusunda sergilediği vizyonerliğini ve diğer sıra dışı
özelliklerini sebep sonuç ilişkisi içinde ele
alıyor.
Onun, ailesiyle, arkadaşlarıyla,
çocuklarıyla ve çocuklarla, hayatına giren kadınlarla olan ilişkisini; cephede
askeri veya diplomatik temasta bulunduğu kişilere karşı “insan sevgisi”
etrafında şekillenen barışçı tutumunu; ülkede gerçekleştirdiği kültür
reformunun önemini; tüm dünyada “ezilen toplumlar” tarafından örnek alınan
askeri ve siyasi başarılarını; bunların yanında en sevdiği yemekten en çok
dinlediği şarkılara, giyim tarzından sevdiği hayvanlara, hatta Türkiye’nin
“çağdaş” ülkeler seviyesine geçebilmesi için gündelik yaşamda yaptığı ve
yapılmasını arzuladığı davranışlara kadar eksiksiz ve insani yönleriyle
bütüncül bir Mustafa Kemal portresi ortaya koyuyor.
Bu kitapta, Mustafa Kemal’in çocukluğundan Kuvayı Milliye ruhuna, idam
fermanından Kurtuluş Savaşı’na, Cumhuriyet’in kuruluşundan Mustafa Kemal’in
kişisel özelliklerine, hizmetlileri ile olan diyaloglarından gece hayatına ve
hayatında iz bırakan yakınlarına kadar pek çok detayı bulacaksınız.
Bugüne kadar hep Atatürk’ü okudunuz
Yılmaz Özdil’in kaleminden Mustafa Kemal’i okuyacaksınız! (Tanıtım Bülteninden)
Yorumlarımız:
Yılmaz Özdil’in kaleme aldığı M. Kemal kitabı biografik bir eser. Doğumundan
ölümüne kadar olan süreçte Atatürk’ün hayatı, dolaysıyla Osmanlının sonu,
cumhuriyetin kuruluşu ve yaklaşık ilk on yıla ait tarihsel ve toplumsal
gelişmeler son derece yalın, öz, anlaşılır ve akıcı bir dille kağıda dökülmüş.
Adeta bir konuşma metni gibi bir uslupla yazılmış. Konular ana hatları ile
verilirken adeta yaşlıların geçmiş hafızaları tazelenmiş; yeni neslin ise yakın
tarihin, Atatürk önderliğinde nasıl zorluklarla ve azimle oluştuğu konusunda
dikkati çekilmiştir. Benim açımdan kitabın en can alıcı ve faydalı bölümü
Mustafa Kemal’li yıllarda dünya... bölümüdür. Bu bölüm karşılaştırmalı bir
analiz gibidir. Bence M. Kemal kitabını herkes özellikle gençler okumalıdır.
Kitap kulüpleri için ise benim tavsiyem Andrew Mango’nun Atatürk
kitabıdır; çünkü içinde çok derin analizler vardır. Yazarı ingiliz
olmasına rağmen oldukça objektif bir yaklaşım içerir. Şüphesiz başucu
kitabıdır. LEYLA
İtiraf etmeliyim
ki, bu kitabı okumaya karar verdiğimizde, daha ilk sayfayı çevirirken “pozitif ayrımcılık”,
ya da pozitif önyargı ile başladım….
Yılmaz Özdil
gibi, ciddi araştırmacı bir gazetecinin ürünü olması, Özdil’in gerçek bir Atatürkçü
kimliği, ve kitabın misyonunun Atatürk’ün kişilik özelliklerini detaylı olarak gün
yüzüne çıkarmak olduğunu bilmem, benim için en baştan keyifli bir sürecin ipuçlarıydı….
Ve kitap süresince hiç hayalkırıklığına uğramadım…
Atatürk’ün
ne olağandışı bir vizyon ve yaşam enerjisine sahip olduğunu, detaycılığının günlük
yaşantısının ne kadar farklı yönlerine uzandığını, ve bunların çok küçük yaşlarından
itibaren üstüste koyduğu eğitim,
öğrenme, deneyimleme, gözlemleme yeteneklerine dayandığını görüyoruz kitapta.
Son
derece dirayetli bir azim ve kararlılıkla Cumhuriyet ve Medeni Türkiye’yi yaratma
misyonunun, neredeyse çocuk denecek yaşlarında tüm benliğinde hissettiğini, her
adımının sanki bu misyona ulaşmak üzere birer yapıtaşı olduğunu anlayabiliyoruz……
Bildiğimizi zannettiğimiz birçok konunun ne denli derinlikleri olduğunu keşfediyoruz
sayfalar ilerledikçe…..
Ben,
Özdil’in satırlarında; Atatürk’ün bildiği yabancı dilleri ne yetkinlikte (çeviri
yapacak kadar), nerede, ne koşullarda ve ne tür bir güçlü itkiyle öğrendiğini,
öğrenmeye devam ettiğini şaşkınlıkla okudum… Çok sayıda kitap okuduğunu bilmekle
beraber, savaş sırasında, kumandan sıfatıyla, çadırlarda geceleyerek yer aldığı çarpışmalar
süresince de vakit ayırıp, adeta ibadet edercesine, meditasyon yaparcasına,
sadece kendisi istediği, onun karakterinin bir parçası, her daim alışkanlığı olduğu
için kitap okuduğunu okudum…. Yüksek ve asil hedeflerin peşinden koşan , tüm milletin
varoluşu, geleceği için çabalayan bir insanın, gerçek anlamda bir “insan”
olduğunu, müzik, sanat, siyaset, bilim, felsefe, askeriye, sosyalbilimler gibi alanlara
derinden ulaşabildiğini…… akılcı ama bir yandan da o kadar duygusal tarafı gelişkin
bir adam olduğunu, okudum…… Zekasının hem akıl hem duygusal yönünün birbiriyle yarışır
olmasının Atatürk’ü Atatürk’ün yaptığını okudum… Ve bir kez daha hayran oldum.
Kitabın beni
şaşırtan ve üzen bir yönü ise, tarihimize, değerlerimize ne kadar az sahip çıktığımızı,
arşivleme kültürümüzün zayıflığı nedeniyle Atatürk’ümüzün ve onun yaptıklarının,
fikirlerinin belgelemelerinin ne ölçüde eksik kaldığını bir kez daha hayıflanarak
farketmek oldu….. Birçok anlatı, aktarı sadece Özdil özelinde değil, genelde de
aktarılan anılara ( ki bunların çoğunun farklı versiyonları olması doğaldır,
yazılı ve ortaklaşa paylaşım/basım ortamından gelmedikleri için)
dayanmaktadır….. Bu açıdan eleştirilere açıktır kuşkusuz kitabın detayları,
ancak, daha önce belirttiğim gibi, yazarın amacının ve niyetinin gerçekleri
belli bir algı yaratmak uğruna saptırmak olmayacağını bilmem, benim için soru işaretlerini
tamamen ortadan kaldırmıştır en baştan….. Sağlama yapmak için değil ama, derin ve
uzun süreli bir araştırmaya dayanan bu kitabın araştırma kaynaklarının,
referanslarının listesinin kitabın sonuna eklenmesi çok büyük bir zenginlik olacaktır
kanımca…
Yılmaz
Özdil’in kitabının özellikle, hikaye etme tekniğinden kaçınılarak yazılan ve gerçek
anlamda bir Biyografi olarak da nitelenemeyecek bir kitap olduğunun başından beri
bilincindeydim. Dolayısıyla, tekniği sorgulamaktansa içeriğine odaklanmak gerektiğini
kavramak ve kitabı bu şekilde okumak gerektiğini düşünüyorum……Ve bu kitabın okuyucuyu
sokmaya çalıştığı okuma rutinine ayak diretmektense, onun akışına kapılarak,
içeriğin gücünden, zenginliğinden keyif almanın çok değerli bir kazanım olacağına
inanıyorum herkes için….… UFUK
Bu
ay kitap kulübü olarak okuduğumuz kitap Yılmaz Özdil'in yeni kitabı
"Mustafa Kemal". Kitabı okuduğumda Mustafa Kemal Atatürk hakkında ne
kadar az bilgi sahibi olduğumu gördüm.
Genel
olarak Atatürk'ü asker, komutan, lider, Cumhurbaşkanı, reformist kimlikleri ve
askeri, siyasi başarıları ile tanıyoruz. Bu kitap ise bize Mustafa Kemal'i bu
özelliklerinin detaylı anlatımı yanı sıra; özel hayatı ( ailesi, manevi
çocukları, arkadaşları, hayatına giren kadınlar, geçirdiği hastalıkları vs.) ve
insani yönleri ( doğa sevgisi, hayvan sevgisi, hobileri, sevdiği yemekler,
dinlediği müzikler , giyim tarzı vs.) ile anlatıyor .
Kitapta
Yılmaz Özdil'in köşe yazılarından alıştığımız anlatım dili kullanılmış . Kısa
paragraflar , kısa cümleler , rahat okunabilen sade bir dil kullanılmış. Bu
özelliği ile herkesin rahatlıkla okuyabileceği ve Mustafa Kemal'i daha yakından
tanıyacağı bir biyografi kitabı .
Biyografi
kitabının kitap kulübünde tartışılması zor olmasına rağmen, herkesin
Atatürk için söyleyeceği çok sözü olduğu
için toplantı verimli geçti.
Geniş
kitlelere ulaşmasını ve herkesin okumasını tavsiye ediyorum.IŞIL
Yılmaz Özdil’in kaleme aldığı Mustafa Kemal adlı,
Atatürk'ü kişisel/ insani yönleriyle tanıtmayı amaçlayan kitabını zevkle
okudum. Kitap bir roman formatından ziyade onu tanıyan insanların anıları,
belgelerde yer alan ancak herkes tarafından çok bilinmeyen, pek fazla gün
ışığına çıkmamış bilgilere ve anekdotlara dayandırıldığından, alışageldiğimiz
romanlardan farklı bulmak mümkün. Ancak, olayların akışında her ne kadar
kronolojiye çok sıkı bir şekilde sadık kalınmasa da, kolay okunur ve sürükleyici
bir kitap ortaya çıkmış. Atatürk’ün sadece bir askeri deha olmadığını
anımsayarak, bilim alanında yaptığı hizmetler, sosyal yaşamda kadın erkek
eşitliği, sanatın önemi, Türk dili ve tarihine yaptığı hizmetler, din konusunda
gösterdiği hassasiyet ve bilgisi, yaptığı devrimler ve yaşadığı dönemin çok
ötesini görebilme yetisi/ vizyonu hakkında ne kadar çok bilgi edinebilirsek onu
tanımamız o kadar sağlam temellere oturacaktır görüşündeyim.
Öte yandan kitabın, günümüzde yobaz dinci kesim veya
ülkeyi bölmek isteyen güçlerin ortaya attığı bir takım asılsız iddiaları çürüterek,
gerçekleri aydınlatıcı bakış açısıyla da önemli olduğunu düşünmekteyim. Atatürk'ü
özümsemiş kitlelerin bile yalan, yanlış hikayelere maruz bırakıldığı durumlarda
hiç olmazsa bu yalanlara pabuç bırakılmaması açısından da bir işlev üslendiğini
yadsınamaz. Yılmaz Özdil’in kitabına bu perspektifle baktığımda Atatürk ile
ilgili bizlere şimdiye kadar okuduklarımızın yanısıra, farklı bilgiler
vermesinden ve onu daha yakın tanımamıza olanak sağladığından dolayı başarılı
bulup, okunmasını herkese öneririm. DEMET
Yılmaz
Özdil ‘in kaleme aldığı Mustafa Kemal biyografisini hem
satışından elde edilen gelirin bir hayır kurumuna bağışlanma kararı hem
de Atatürk’ün daha az bilinen taraflarının kolay okunabilen bir dille
yazılması açısından amacına uygun ve
başarılı buldum.
Kitabı
okudukça her Türk vatandaşı gibi her yönüyle hayran olduğumuz Mustafa Kemal’e
zekası, bilgisi, görgüsü, öngörüsü, liderlik vasfı, askeri dehası ve devlet
adamlığı ve de burada sayılmayacak kadar çok yönüyle bir kez daha hayran oldum ve onun yarattığı
Türkiye Cumhuriyetinin bir ferdi olarak gurur duydum. Kitabı okudukça onun
çok bilinen taraflarının yanısıra ne kadar arkadaş ve dost canlısı olduğunu, manevi
çocukları ile ne kadar yakından ilgilendiğini, savaş alanından tanıdığı ve
yararını gördüğü nice asker “çocuğu”(kendi ifadesiyle) daha sonra yakın
hizmetine alması gibi naif yönlerini de öğreniyoruz. Yılmaz Özdil’in köşe
yazılarında alışık olduğumuz anlatımı bu kitapta da fark ediyoruz. Bu da
biyografinin kolay okunmasını sağlıyor ancak kronolojik olarak anlatımlarda
zaman zaman kafa karışıklığına neden oluyor. Kitabın arkasında yer alan
bölümde Mustafa Kemal ‘in
hayatındaki çeşitli devreleri o dönemde
dünyadaki gelişmeleri anlatarak
vermesi çok başarılı bir bilgilendirme
olarak nitelenebilir. Daha geniş kitleler tarafından okunması ve
satın alınması dileğiyle Yılmaz Özdil’i
kutluyorum. BEYZA
Mustafa Kemal’i çok iyi tanıdığımı, hakkında her şeyi
bildiğimi düşünürdüm. Ama bu kitap gösterdi ki bilmediğim çok şey varmış.
Bir biyografi değil bu kitap, kronolojik bir sırası
yok. Sanki bir anekdotlar demeti. Her bölümün sonunda yeni bir yönünü
keşfediyorsun Mustafa Kemal’in, kitap tutkusunu, annesine olan düşkünlüğünü,
hayvan sevgisini, bitmek bilmeyen enerjisini, her konudaki detaycılığını,
giyimine olan merakını, kadınlara karşı olan saygısını, müziğe, sanata,
felsefeye olan merakını, .... Ömrünün yarısı savaş alanlarında geçmiş bir
insanın nasıl bu kadar naif olduğuna şaşırarak..
Üstelik bunları köşe yazılarından alışık olduğumuz
üslupla yazmış Yılmaz Özdil, kısa, net akılda kalıcı cümlelerle... Belli ki uzun
bir çalışmanın ürünü bu kitap. Bu kadar anıyı bir araya toplamak hiç kolay olmamıştır. Umarım geniş kitlelere
ulaşır ve bilhassa gençler tarafından çok okunur. NURİZER