23 Ocak 2020 Perşembe

Hasan Ali Toptaş





1958’de Denizli’nin Çal ilçesine bağlı Baklan kasabasında doğdu. Balkan İlkokulu ve Balkan Ortaokulu ile Çal Lisesini (1975) bitirdi.

Okuma yazma bilmeyen annesinin çok iyi bir hikaye anlatıcısı olduğunu söyleyen yazara göre annesi, Hatice kod adlı bir Şehrazad’dır. Babasının ise çok az konuştuğunu, yüz hatları ve göz rengiyle İrlandalı yazar Samuel Beckett’e benzediğini söyler yazar. “Ben, Beckett ve Şehrazad’ın evliliğinden doğmuş bir çocuğum.” der.

Hasan Ali Toptaş’ı edebiyat eserleriyle tanıştıran, ilkokul 3. sınıfa giderken nahiyeye gelen emekli bir posta memuru Halil Ahmet Amca, poğaça ve gazozun yanında kitap da satmaktadır. ‘Konuşan Katır’ isimli ilk kitabını ondan satın alır ve tesadüf eseri hikaye kahramanının ismi de Hasan’dır.

13 yaşındayken arkadaşı Hamdi Kahya ile kimse onları anlamasa da bir roman oluşturmaya çalışırlar. Hasan Ali yazarken, arkadaşı onun yazdıklarını okuyarak defteri resimlerle süsler. Toptaş, bu ilk romana Orhan Kemal’in etkisiyle başladığını, çocukça bir heves olduğu için de tamamlayamadığını söyler.

Çal Lisesi’nde okuduğu sırada, 1975’te Orman Haftası nedeniyle düzenlenen bir yarışmada Tövbe adlı öyküsüyle birincilik kazanır. 1976’da Çal Orman İşletmesi’nin düzenlediği bir yarışmaya da Çoban Nesip adlı öyküsüyle katılır.

Yazar, ilkokuldan başlayıp liseyi bitirene kadar, ders saatleri dışında, babasının yanında minibüs muavinliği yapar. Nasıl bir muavin olduğunu şu sözlerle özetler: “Yolculardan para isteyemeyen, uyuyan yolcuları uyandıramayan…” Bu yüzden de o yıllarda babasıyla pek geçinemez.

Liseden sonra, aynı yıl Uşak Meslek Yüksekokulu Sosyal Bilimler Bölümü’ne girer. Ancak, dönemin kaotik yapısı nedeniyle devamsızlıktan sınıfta kalarak okulu bırakır. Bu yıllarda işsizlik sorunu yaşayan Toptaş, dayısıyla birlikte 1,5 sene bir kahve işletir. Daha sonra askere gider. Dönüşünde Maliye’nin sınavını kazanır ve Denizli’nin Çivril ilçesindeki vergi dairesinde 5 yıl boyunca veznedarlık yapar. Sonrasında Maliye Bakanlığı’nın orta dereceli yönetici yetiştirmek için açtığı 2 yıllık okula devam etmek üzere Ankara’ya gider.

Eğitiminin sonunda Sincan Vergi Dairesi’ne icra memuru olarak atanır, bu görevi 1997 yılına kadar devam eder. Aynı yıl Hazine Avukatlığı’na memur olarak atanır ve 2004’te emekli olur. 25 yıl memurluk yapan Toptaş, en büyük sevdası olan yazmaktan, karşılaştığı her türlü zorluğa rağmen vazgeçemez.

Hasan Ali Toptaş’ın 1983 yılında ilk hikayesi Dönem Dergisi’nde ‘Dili Mühürlü Gelin’ ismiyle yayımlanır. 1987’de o güne kadar yayımlanan öykülerini bir araya getirdiği “Bir Gülüşün Kimliği” adlı öykü kitabını kendi parası ile bastırır.

“Ölü Zaman Gezginleri” adlı öykü dosyasıyla 1992 yılında Çankaya Belediyesi ile Damar edebiyat dergisinin düzenlediği yarışmada birincilik ödülü aldı. Aynı yıl “Sonsuzluğa Nokta“ adlı yayımlanmamış romanıyla Kültür Bakanlığı’nın düzenlediği yarışmada mansiyon aldı ve “Sonsuzluğa Nokta” Kültür Bakanlığı tarafından yayımlandı. 1994’te “Gölgesizler” adlı yayımlanmamış romanıyla Yunus Nadi Roman Ödülü’nü aldı. 1996’da yayımlanan “Kayıp Hayaller Kitabı”, Toptaş’ın otobiyografik özellikler taşıyan ve hayatından ipuçları barındıran romanlarından biridir.

“Bin Hüzünlü Haz” adlı romanı 1999 Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü’ne, “Uykuların Doğusu” adlı romanı ise 2005 Orhan Kemal Roman Armağanına değer görüldü. Yazarın ayrıca “Yalnızlıklar“ adlı şiirsel metinlerden oluşan bir kitabı, “Kayıp Hayaller Kitabı“ adlı bir romanı, “Ben Bir Gürgen Dalıyım“ adlı bir çocuk romanı ve “Harfler ve Notalar“ adlı bir deneme kitabı vardır. Yazarın Almanya, Finlandiya, Güney Kore, Hollanda, İsveç ve Fransa’da yayımlanan “Gölgesizler“ adlı romanı 2009’da Ümit Ünal tarafından aynı adla filme çekildi. “Yalnızlıklar“ adlı eseri de önce Hollanda’da, daha sonra da Tiyatrooyunevi tarafından Türkiye’de tek kişilik oyun olarak sahnelendi. Yazarın 2013’te yayımlanan “Heba“ adlı romanı 2013 Sedat Simavi Ödülüne değer görüldü.

2017’de yayımlanan Kuşlar Yasına Gider, baba-oğul ilişkisini hem yerel hem de evrensel çizgide bir kavramsal derinlikte anlatır.
Ümit Ünal’ın çizimlerinden oluşan, 2017 tarihli öykü kitabı “Gecenin Gecesi”nde beş öykü yer alır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder