Ekim 1917’de Dobruca’da doğan yazar,
romanlarının yanı sıra; başarılı dramaları, Macar edebi geleneğine yeni ufuklar
açan denemeleri, kişisel deneyimleriyle bütünleşen seyahat anıları ve
şiirleriyle bilinir. Dobruca Üniversitesi’nde Latin ve Macar edebiyatı üzerine
eğitim alarak aynı yerde, Kalvinist bir kız okulunda öğretmenlik yapar.
1945-1949 yılları arasında kültür bakanlığında çalışan yazar, 1947’de evlendiği
yazar ve çevirmen Tibor Szobotka ile aktif bir politik ve edebi mücadeleye adım
atar.
Magda Szabó, Çağdaş Macar edebiyatının
yaşayan en ünlü kadın romancısıdır. Aynı zamanda bir William Shakespeare
çevirmeni olan yazar, yazı serüvenine şair olarak başlar. Üretken bir yazar
olarak, edebiyatın her alanında eser veren Szabó, ilk şiir kitabı “Kuzu”yu
1947’de yayımlar. Kültür bakanlığında çalışırken aldığı Baumgarten Ödülü,
politik nedenlerden ötürü aynı gün iptal edilir ve aynı yıl bakanlıktaki
işinden kovulur. Macaristan’ın karanlık yılları sayılan 1949-1958 arasında
rejim tarafından kitaplarının yayımlanmasına izin verilmeyen Szabó ve kocası,
rejim tarafından başlatılan karalama kampanyası sonucunda işsiz kalırlar. Bu
dönemde bir ilkokulda öğretmenlik yapmaya zorlanan yazar, 1958’de yayımlanan ve
ilerde ona uluslarası ün kazandıracak romanı “Fresco”yu yayımlayarak
sessizliğini bozar ve büyük başarı elde eder. Genç bir kadının, Corina’nın
sanatçı olma mücadelesi uğruna saygıdeğer ailesini bırakmasını anlatan Fresko,
birbirine dolaşmış ve bilinç akımıyla sunulan bir iç monologlar dizisi. Eski püritan
bir ailenin, cenaze için bir araya geldiği romanın sonunda, aile tarihi ve
yalanlar ortaya dökülür. Corina’nın başkaldırısı, sanatın, diktatörlük
yönetiminin kültürel politikası karşısında kazandığı değeri simgeler.
1963’te yayımladığı romanı “Yavru Ceylan”
bir yandan yaşamın sırlarını ifşa etmeye çalışırken diğer yandan ümitsizce aşk
ve mutluluk girişimlerinde bulunan bir kadının iç monologlarından oluşur.
1969’da savaş boyunca üç ailenin yaşadığı ilişkileri anlattığı ve kitabın
merkezini oluşturan ‘Katalin Caddesi’ geçmişi kayıp bir gençliği temsil eder.
1970’de büyülü bir çocukluk geçirdiği ailesini ve çocukluk anılarını anlattığı
“Eski Bir Çeşme”yi yazarak otobiyografiye geçer. 1971’de Macaristan’da ilk kez
kadın cinselliğinin açıkça tartışılmasına yol açacak kitabı “Eski Usul
Hikâye”yi kaleme alır. 1975’ten sonra bir süre “Saatler ve Kurtlar” adı altında
topladığı dramalar yazan Szabó, 1978’de “Kapı”yla ciddi başarılar kazandığı
romana geri döner. Türkçedeki son kitabı Kapı’da ince bir hüzün ve mizah
duygusu hâkim. Çocukluk ve gençlik travmalarını Macaristan’ın yakın tarihiyle
birlikte iç içe geçirerek anlatır. 1992’de çıkardığı deneme kitabıyla edebiyata
hâlâ tutkuyla bağlı olduğunu ispatlayan bu yürekli kadın, tüm ömrünü adadığı
yazınını, mücadeleci ve güçlü kişiliğinin bir sembolü haline getirmeyi başarır.
Fransa’nın yabancı roman dalında en saygın
ödülü olan Femina ödülünü kazanan “Kapı” romanı Türkçe’ye çevrilmiş son
eseridir.
19 Kasım 2007'de Kerepes'te hayatını
kaybeden yazar, yaşamını kaybettiğinde 90 yaşındaydı. Szabo, sadece Macar
edebiyatının değil aynı zamanda Avrupa edebiyatının da en önemli
romancılarından biriydi. Macaristan’da pek çok ödül kazanan eserleri, tüm
dünyada kırk iki dilde basılmış ve çeşitli Avrupa ülkelerinin en iyi yüz kitabı
sıralamasında, en üstte yerini almıştır.
Henüz sadece Kapı kitabını okudum lakin bu sene tüm kitaplarını okumak istediğim bir yazar.
YanıtlaSil