27 Kasım 2020 Cuma

Camilo Jose Cela

 



Modern İspanyol edebiyatının en büyük yazarı kabul edilen Camilo Jose Cela, 1 Mayıs 1916’da İspanya’nın Galiçya bölgesindeki Iria Flavia’da doğdu. Ailesi başkente taşınınca Cela eğitimine dokuz yaşından sonra kilise okuluna devam etti. 1931’de yakalandığı tüberküloz sonrası yattığı sanatoryumdaki iki yılını kitap okuyarak geçirdi. 1934’te tıp fakültesine kaydolsada, buradaki dersleri yerine edebiyat fakültesinin derslerini takip etti. Çağdaş edebiyat dersleri veren Pedro Salinas’tan oldukça etkilenen Cela, ilk şiirlerini ve yazılarını “Onunla tanışmasaydım, yazmayı bu denli ciddiye alamazdım,” dediği hocası Salinas’a gösterdi ve onun yönlendirmelerine sadık kaldı. İç Savaş patlak verince Cela’nın ve daha sonra İspanya’nın önemli entelektüelleri arasında yer alacak arkadaşlarının öğrenimleri yarıda kesildi. Cela, milliyetçi tarafta yer aldı. Savaşta yaralandı. Bu sırada şiir yazmaya devam etti ve ilk kitabını oluşturdu. 1940’ta hukuk okumaya başladı.

Annesini öldüren bir adamın öyküsünü anlattığı ilk romanı “Pascal Duarte ve Ailesi” 1942’de yayımlandı. Romanın kazandığı olağanüstü başarı Cela’ya hukuk öğrenimini de yarıda bırakma cesareti verdi ve Cela hayatını yazmaya adadı.

Gençliğindeki görüşlerine veya sınıfına rağmen Franco rejimi ile uyuşamadı. 1945 ve 1950 yılları arasında “Arı Kovanı’nı (La colmena)” yazdı. Roman, uzun bir sansür sürecinin sonunda 1951’de yayımlanabildi ve kısa bir süre sonra yasaklandı. Uzun bir edisyon ve sansür süreci geçiren kitap resmî basım iznini ancak 1963’te alabildi.

1953`te yakın akrabayla cinsel ilişki sorununu işleyen “Mrs. Caldwell habla con su hijo (Mrs. Caldwell Oğluyla Konuşuyor)” romanını yayınladı.

1954 yılından itibaren Mallorca adasında yaşamaya başladı ve orada aylık Papeles de Son Armadans adlı edebî dergiyi kurarak politik fikirleri nedeniyle edebî sürgünde olan yazarların ürünlerini yayımladı. Şiir, roman, öykü, gezi kitabı, deneme, fabl türlerinde art arda eserler vermeye devam eden Cela, Franco’nun ölümünden sonra daha aktif bir yaşam sürmeye başladı ve politik görevler de üstlendi.

1989’da “zengin ve yoğun nesri”nden ötürü Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü.

Kendisine has gerçekçiliğin en iyi örneğini verdiği Arı Kovanı romanı, 1982’de Mario Camus tarafından beyaz perdeye aktırıldı. Cela'nın da küçük ama önemli bir rol de oynadığı bu film, 1983 yılında, 33. Berlin Şenliği'nde, Altın Ayı Ödülünü kazanmıştır.

“Karanlık Gerçekçi” edebiyatın öncüsü olarak tanınan Cela, on ikisi roman olmak üzere çeşitli türlerde yetmiş eser verdi. “İspanya’nın Cervantes’ten sonraki en önemli yazarı” olarak da nitelendirilen Jose Cela, 2002 yılında Madrid’de hayata gözlerini yumdu.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder