Çağdaş dünya edebiyatında saygın bir yeri
bulunan Fowles, 31 Mart 1926'da Essex'te doğdu. Oxford Ünivesitesi'nde
Fransızca eğitimi gördü. Bu dönemde Fransız varoluşçu yazarlar Albert Camus ve
Jean-Paul Sartre'ın kitaplarının etkisi altına girdi. Fransa ve Yunanistan'da
öğretmenlik yaptı. Özellikle Yunanistan'da kaldığı yıllarda yazmak hayatının en
önemli uğraşlarından birine dönüştü.
Postmodern romancıların öncülerinden biri
olarak kabul edilen Fowles, ilk romanı The Collector (1963;
Koleksiyoncu) büyük bir ticari başarı kazanınca kendini tamamen yazarlığa adadı.
Fowles bir düşünce metni olan ikinci kitabı The Aristos’ta (1964;
Aristos) sanat, din, siyaset ve toplum hakkındaki düşüncelerine yer vermiştir. The
Magus (1965; Büyücü) labirentimsi yapısıyla Fowles’un anlatı ustalığını
gözler önüne serer. Yazımına 1952’de başladığı bu roman ilk kez 1965’te
yayımlanmış, 1977’de yazarın yaptığı birçok üslup ve yapı değişikliğiyle tekrar
yayımlanmıştır. The French Lieutenant’s Woman (1969, Fransız Teğmenin
Kadını) Fowles’un en başarılı ve yenilikçi romanı olarak değerlendirilmiştir. The
Ebony Tower (1974; Abanoz Kule) her biri bir sanat biçimiyle bağlantılı ve
yaratım sürecinin bir yönüyle ilgili öykülerden oluşur. Daniel Martin
(1977) bir adamın kendini arayışını konu alan, Fowles’un deyişiyle “duygusal
anlamda otobiyografik” bir romandır. Mantissa (1982; Mantissa)
cinsellikten edebiyat kuramına bir dizi konuyu ele alır ve modern edebiyatta
yazarın rolü üzerinde odaklanır. Akıl ile boş inanç, delilik ve doğaüstü,
özgürlük ve rastlantı, bilim ve büyü gibi kavramların tartışıldığı, çarpıcı bir
gerilim romanının ötesine uzanıp metafizik boyutlara da erişen son romanı A
Maggot (1985; Yaratık) ise on sekizinci yüzyılda Shaker mezhebinin ortaya
çıkışını konu edinir. Kendi yapıtlarının yazılış serüveninden toplumsal
analizlere kadar çeşitli yazılar içeren en son yapıtı Wormholes (1998; Zaman
Tüneli) ise makale ve söyleşilerinden oluşuyor.
Fransız Teğmenin Kadını, Harold Pinter'in
yazdığı senaryo ile filme de çekilmiş, Karel Reisz yönetimindeki filmin
başrollerinde Jeremy Irons ve Meryl Streep oynamıştır. Bu filmin dışında The
Collector (1965), The Magus (1968) ve The Ebony Tower (1984) adlı eserleri de
sinemaya uyarlanmıştır.
Fowles’u hangi kulvara yerleştirirsek
yerleştirelim onun bir “Çağdaş İngiliz Edebiyatı” anlatı ustası olduğu su
götürmez bir gerçektir. Romanlarını okurken bir başyapıt okuduğunuzu size
hissettiren Fowles, okurunu alır, zirveye çıkarır ve orada bırakır. Ölümünden
iki yıl önce Paris Review’a verdiği röportajında Oxford Üniversitesi’ne girene
kadar yazarlığı düşünmediğini, ailesinde yazarlık veya sanatla ilgili hiç kimse
olmadığını, fakültedeki “varoluş̧” seminerlerinden çok etkilendiğini ve
analitik psikolojinin kurucusu Carl G. Jung’a olan hayranlığını anlatır. Ayrıca
Moliere’in oyunlarından, Baudelaire ve Mallarme’nin şiirlerinden etkilendiğini
saklamaz. The Guardian’a verdiği bir diğer röportajında ise kendini huysuz,
aksi ve hırçın bir adam olarak tanımlar. Öldüğü güne kadar münzevi bir yaşamı
tercih etmiştir.
1968 yılından itibaren Fowles
İngiltere’nin güneyinde, küçük bir liman kasabası olan Lyme Regis’te yaşamıştır.
Yaşadığı yerin yerel tarihine duyduğu ilgiden dolayı 1979’da Lyme Regis
Müzesi’nin kuratörlüğüne atanan Fowles, 7 Kasım 2005’te yaşama veda etti.