28 Şubat 2022 Pazartesi

Deniz Kenarında

 




                                               Yazar: Abdulrazak Gurnah

                                               Özgün Adı: By The Sea

                                               Orijinal Dili: İngilizce

                                               Yayınevi: İletişim Yayınları

                                               Çeviren: Müge Günay

                                               Basım Yeri / Tarihi: İstanbul, 2021, 2.Baskı

  

Deniz Kenarında göç deneyiminin yol açtığı kimlik karmaşası, aidiyet sorunu ve kültürel etkileşim üzerine sarsıcı bir roman. Ülkesinden sahte bir pasaportla kaçıp İngiltere’ye sığınma talebinde bulunan Salih Ömer’in eski hayatıyla yeni hayatı arasındaki eşikte bir pasaport memuru durmaktadır. Bir mülteci olarak ayak bastığı yeni ülkede İngilizce bildiğini saklayarak görünmez olmayı seçen ve bir tür pasif direniş sergileyen Salih Ömer zamanla hikâyesini çevresindeki insanlara anlatmayı öğrenir. İngiltere’de tanıştığı Latif’le ilişkisi ise onu kendi geçmişiyle yüzleşmeye götürür. Aşk, ihanet, mültecilik ve yabancılık deneyimlerinin sömürgecilik çağındaki anlamlarına dair sarsıcı bir anlatı sunan Deniz Kenarında, Abdulrazak Gurnah’ın unutulmaz yapıtlarından biri.

 

Yorumlarımız:

 

Bu ay okuduğumuz “Deniz Kenarında”, 2001 yılında yayınlanan bir Abdulrazak Gurnah romanı.

Gurnah bir Doğu Afrika anlatıcısı; o coğrafyadan uzaklaşıp İngiltere’de yaşamını sürdürse de ruhen orada bulunanların hikayelerini yazıyor. Yaşamı ile romanları bu noktada kesişiyor. Gurnah’ın diğer yazmış olduğu dokuz romanında olduğu gibi bu romanında da ana karakter Zanzibar’dan İngiltere’ye iltica eden bir sığınmacı. 

Romanın iki anlatıcısı var. Salih Ömer ve Latif Mahmut. Her ikisininde yaşantısı, aile ve aile ilişkisi ayrı ayrı hikâye edilir. Romanını bir yerlerinde iki anlatıcının yolu kesişir. Her ikisi de farklı zamanlarda Zanzibar’dan İngiltere’ye sığınmacı olarak gelip, yerleşirler. Geçmişte Zanzibar’da aralarında olan miras davası, İngiltere’de yollarının ikinci kez kesişmesi ile aralarındaki hesaplaşma yeniden başlar. Flashback’ler ile geçmişte yaşananlara gidip gelinir. Her ikisi de olayları farklı hatırladıkları ve yaşadıklarını görürler. Anlatıcıların arasındaki husumet, romanın sonunda yabancı oldukları ülkede dostluğa dönüşür.

Anlatıcılar hikayelerini anlatırken; arka planda sömürge ve sömürge sonrası yaşamı, mülteci olma ve yabancı ülkede hissettiği yabancılık ve kendi ülkesine de artık yabancılaşması anlatılır.

Romanın dili sade ve akıcı bir anlatımı var. Başarılı bir kurgu ile olay örgüsü romanın sonunda açıklığa kavuşuyor. Bu da romanın merak ve sürükleyici özelliklerini artırıyor. Doğu Afrika romanı olmasına rağmen Müslüman ve Arap toplumunun hikayesini anlattığından dolayı okurken çok da yabancılık çekmediğimi söyleyebilirim.

Karakterlerin isimlerinin Türkçe olması, İslam dini öğelerini sıklıkla kullanması gibi.

2021 de Nobel Edebiyat Ödülünü almış, yeni bir yazar tanımış olmak bu ayın ödülü oldu. IŞIL

 

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder