11 Nisan 2023 Salı

Siddhartha

 



                                               Yazar: Hermann Hesse

                                               Orijinal Dili: Almanca

                                               Çeviren: Kamuran Şipal

                                               Yayınevi: Can Yayınları

                                               Basım Yeri / Tarihi: İstanbul, Ekim 2022 - 59.Baskı

 

"Genel olarak herkesçe kabullenilmiş Buddha imgesini aşan bir Buddha yaratmak, daha önce eşine rastlanmamış, büyük bir başarıdır. Siddhartha, benim gözümde, Kutsal Kitap'tan kat kat üstün bir ilaçtır..." 20. yüzyılın en büyük romancılarından Henry Miller'a bu sözleri söyleten Siddhartha, 1946 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Alman yazar Hermann Hesse'nin başyapıtıdır. 1. Dünya Savaşı'nı izleyen yıllarda insanları yaşamlarını yeniden kurmaya çağıran, Doğu gizemciliğini yücelten Siddhartha, kuşaklar boyunca nerdeyse bir "kutsal kitap" gibi okunmuştur. Siddhartha'da Buddha'nın yaşamının ilk yıllarını şiirsel bir üslupla anlatan Hesse, insanın öz benliğini bularak uygarlığın yerleşik biçimlerinden kurtulmaya çalışmasını işler. "Bu kitapta," der, "tüm dinlerde, insanların benimsediği tüm inanış biçimlerinde ortak olan yanı, tüm ulusal ayrımları aşan, tüm ırkların, tüm bireylerin benimseyebileceği şeyi yakalamaya çalıştım."

 

Yorumlarımız:

 

Herman Hesse Siddhartha romanını 1922’de kaleme almış , o günden bu güne kadar bir çok dile çevrilmiştir. Özellikle 1960’lar da Amerika’da Budizm ve Zen Budizm felsefesinin patlama yapması kitaba olan yoğun ilgiyi artırmıştır .

Siddhartha ‘da Hesse insanı birey olma vasfıyla ele alır. 18. yy Almanya’sında ortaya çıkan Bildungroman örneklerindendir. Bildungromanlarda romanın başkahramanının yaşamı çocukluktan varmak istediği hedefe ulaştığı olgunluk yıllarına kadar anlatılır. Fiziksel ve ruhsal yönden yaşadığı aşamalar ayrıntılı bir şekilde biyografik olarak okuyucuya aktarılır .

Siddhartha bir yol hikayesidir. Siddhartha’nın ruhsal yönden öz ben arayışı, dönüşüm ve bilgeliğe ulaşmak için çıktığı fiziksel ve ruhsal yolculuğu anlatır.

Brahman soylu bir ailenin iyi yetişmiş çocuğu Siddhartha, geleceğin bilge kişisi ve rahibi olarak yetiştirilmiş olmasına rağmen öğrendikleri kendine yetmemekte iç huzuru bulamamaktadır. Amacı olan bilgeliğe ulaşmak için iç sesine uyar, arayış yolculuğuna çıkar. Bu yolculukta ona birlikte büyüdüğü arkadaşı Govinda eşlik eder. İlk olarak kentten geçen Samanalara katılırlar. Onlarla aç, susuz, yorgun, çile hayatı yaşarlar. Siddhartha çok geçmeden fark eder ki öğrendikleri geçici bir arınmadır .

Gotama adlı bir bilgenin var olduğu haberini alırlar ve onun öğretisine katılırlar .

Gerçek bir Buddha olan Gotama’nın öğretiside Siddhartha’ya yeterli gelmez. Govinda Buddha ile yoluna devam ederken Siddhartha oradan ayrılır .

Geceyi ırmak kıyısında bir kulübede geçirir. Orada gördüğü rüya, bilgeliğe ulaşma çabasının yönünü manevi olandan maddi olana yöneltir ve karşıtlığın birliği bütünlüğü için kente yani maddi hayata doğru ırmağın karşısına yönlenir. Irmak burada bir sınırdır manevi hayat ve maddi hayat arasında.

Kentte maddi hayata dair her şeyi en dibine kadar yaşar. Bu sırada gördüğü ikinci rüya ona maddi dünyayı terk etmesi gerektiğini işaret eder.

Irmak kıyısına dönen Siddhartha hayatına son vermek isteği duyar ve uykuya dalar. Uyku onun için arınma ve yenilenme yaratır, yeniden yaşama döner. Manevi ve maddi yolculukları sonrasında ruhsal uyanış yaşar. Irmak kıyısında kayıkçı Vasudeva ile yaşar.Vasudeva onun bilgelik yolunda ırmağa ve kendi iç sesine kulak vermesi için yol göstericisi olur.Siddhartha özbenliğine ulaştığında Vasudeva görevini tamamlamış olur, ırmak kıyısını terk eder.

Romanın sonunda dostu Govinda ile yeniden karşılaştığında ona söyledikleri romanın özüdür.  ”Bilgi bir başkasına aktarılabilir, bilgelikse hayır. Bilgelik keşfedilir, bilgelik el üstünde taşıyabilir insanı, bilgelikle mucizeler yaratılabilir ama bilgelik anlatılamaz ve öğretilemez”. Ruhsal bütünlük bireye özgü ve yaşanarak elde edilir.

Bu yolculukta karşına çıkan herkes ve her şeyden birer öğretmenmiş gibi ders alıp, Evren’in birlik ve bütünlüğünü, tüm zıtlıkları ile mükemmellik, kusursuzluk anlamındaki “Om” olduğunu anladığında ruhsal bütünlüğe ulaşır.

Roman 148 sayfa oldukça kısa , akıcı , rahat okuna bilen , bir o kadar da her satırında felsefik düşüncelerin olduğu okumaktan sıkılmayacağınız bir kitap.

 

 

 

 

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder