2011 yılının ilk toplantısı 5 Ocak Çarşamba Ufuk’un evinde. Tartışacağımız kitap, Gabriel Garcia Marquez’in “Kolera Günlerinde Aşk” isimli romanı. Toplantıya gitmeden yazarı biraz tanıyalım:
1927'de kuzey Kolombiya’da küçük bir şehir olan Aracataca'da doğdu. Büyükannesiyle büyükbabasının evinde, teyzelerinin yanında büyüdü. Boş inançlara bağlı, olağanüstü olayları doğallıkla anlatan, her söylenene inanan bu kadınların anlattıkları, yazarın üslubunun biçimlenmesine büyük etki yaptı
Márquez 12 yaşında kazandığı bir burs sonucu başkent Bogota'nın kuzeyindeki Zipaquirá şehrinde Compañía de Jesús 'da eğitim gördü.1946 yılında ebeveynlerinin isteği üzerine Universidad Nacional de Colombia 'da hukuk eğitimi almaya başladı. Márquez burada, daha sonra karısı olacak Mercedes Barcha Pardo ile tanıştı.
Hukuk eğitiminden sıkıldığından 1950 yılında okulu yarım bırakan Márquez, şiir ve edebiyatla igilenmeye başladı..
1954 yılından sonra küçük öykü ve film senaryoları da yazdığı "El Espectador" gazatesinde çalışmaya başlamıştır. Gazetecilik deneyimi sayesinde romanlarındaki büyülü gerçekçiliği, tuzağa düşmeden, ayaklarını yere sağlamca basarak işleyebildi. İlk kitabı La hojarasca (Yaprak Fırtınası) 1955 yılında Bogota'da yayınlandı. Politik görüşlerinden dolayı uzun yıllar Meksika ve İspanya'da sürgün yaşadı.
Hukuk eğitiminden sıkıldığından 1950 yılında okulu yarım bırakan Márquez, şiir ve edebiyatla igilenmeye başladı..
1954 yılından sonra küçük öykü ve film senaryoları da yazdığı "El Espectador" gazatesinde çalışmaya başlamıştır. Gazetecilik deneyimi sayesinde romanlarındaki büyülü gerçekçiliği, tuzağa düşmeden, ayaklarını yere sağlamca basarak işleyebildi. İlk kitabı La hojarasca (Yaprak Fırtınası) 1955 yılında Bogota'da yayınlandı. Politik görüşlerinden dolayı uzun yıllar Meksika ve İspanya'da sürgün yaşadı.
Gazatecilik mesleği onu Roma, Polonya, Macaristan, Paris, Caracas ve New York gibi yerlere sürüklemiştir. Bu arada da sürekli öykü ve senaryo yazmaya devam eden yazar, 1967’de yayınlandığında edebiyat dünyasında büyük yankılar uyandıran "Yüzyıllık Yalnızlık"tan sonra çarpıcı bir anlatımla, büyülü gerçekçilikle işlediği pek çok roman yazdı. 1982’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldı.
Yazarın 70. yaşgünü kutladığı 1997 yılı medya tarafından Gabriel Marquez yılı olarak ilan edilmiştir. Kolombiyalı yazar, 2005 yılından beri Ciudad de Mexico'da yaşamaktadır.
Yazarın Türkçeye çevrilmiş bazı romanları: Aşk ve Öbür Cinler, Başkan Babamızın Sonbaharı, Kırmızı Pazartesi, Kolera Günlerinde Aşk, Labiretindeki General, Şili'de Gizlice, Yüzyıllık Yalnızlık, Şer Saati, Benim Hüzünlü Orospularım
Öyküleri ise: Albaya Mektup Yazan Kimse Yok, Bir Kayıp Denizci, Hanım Ana'nın Cenaze Töreni, Kötü Saatte, On İki Gezici Öykü, Yaprak Fırtınası, İyi Kalpli Erendira, Sevgiden Öte Sürekli Ölüm
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder