Yazar: George Orwell
Orijinal Adı: Animal Farm
Orijinal Dili: İngilizce
Yayınevi: Can Sanat Yayınları
Çeviren: Celal Üster
Basım Yeri / Tarihi: İstanbul, Şubat 2014, 37. Baskı
İngiliz
yazar George Orwell, ülkemizde daha çok Bin Dokuz Yüz Seksen Dört adlı
kitabıyla tanınır. Hayvan Çiftliği, onun çağdaş klasikler arasına girmiş bir
diğer çok ünlü eseridir. 1940lardaki "reel sosyalizm"in eleştirisi
olan bu roman, dünya edebiyatında yergi türünün başyapıtlarından biri olarak
kabul edilir.
Hayvan Çiftliğinin başkişileri hayvanlardır. Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanlara başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirir. Amaçları daha eşitlikçi bir topluluk oluşturmaktır. Aralarında en akıllı olan domuzlar, kısa sürede önder bir takım oluşturur; ama devrimi de yine onlar yolundan saptırır. Ne yazık ki insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük kurulmuştur artık. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun, düpedüz Stalin’i simgelediği açıktır. Diğer kahramanlar gerçek kişileri çağrıştırmasalar da, bir diktatörlük ortamında olabilecek kişilerdir.
Altbaşlığı Bir Peri Masalı olan Hayvan Çiftliği, bir masal anlatımıyla yazılmıştır; ama küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değil, çarpıcı bir politik taşlamadır.
(Arka Kapaktan)
Hayvan Çiftliğinin başkişileri hayvanlardır. Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanlara başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirir. Amaçları daha eşitlikçi bir topluluk oluşturmaktır. Aralarında en akıllı olan domuzlar, kısa sürede önder bir takım oluşturur; ama devrimi de yine onlar yolundan saptırır. Ne yazık ki insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük kurulmuştur artık. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun, düpedüz Stalin’i simgelediği açıktır. Diğer kahramanlar gerçek kişileri çağrıştırmasalar da, bir diktatörlük ortamında olabilecek kişilerdir.
Altbaşlığı Bir Peri Masalı olan Hayvan Çiftliği, bir masal anlatımıyla yazılmıştır; ama küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değil, çarpıcı bir politik taşlamadır.
(Arka Kapaktan)
Yorumlarımız:
Bu roman
için kitabın arka kapağında ‘dünya edebiyatında yergi türünün başyapıtlarından
biri olarak kabul edilir’ der. Gerçekten çok duru ve akıcı bir şekilde
yazılmış; düşündürücü, bazen ürkütücü, bazen ironik ve bazen de merak uyandıran
bir eser.1945 de ilk baskısı yapılan bu roman bana göre bugün de bir başyapıt,
maalesef yarın da bir başyapıt olarak kalacaktır. Çünkü lider koltuğuna oturan
nerdeyse her canlı empati yapmayı unutup, o koltuğa yapışıp, artan hırs
ve tutkuları ile sınırsız bir güce dönüşüyor. Ancak liderin etrafındaki poh
pohçuları kendi menfaatleri uğruna tüm gerçeklere gözlerini kapayarak liderden
de lider oluyorlar. Geriye kalan, itaat eden, aşağılanan, hürriyetleri
kısıtlanan zavallı gurubun durumu ise çok daha vahim. Çünkü onlar kendilerine
yapılmış haksızlıkları onlar için ‘en iyisi’ sanarak uyutuluyorlar. Bu roman
toplumu işte böyle üç farklı katmandan irdeliyor. Karakterlerin hayvan olması
sadece bir metafor. Uzun lafın kısası burada anlatılanlar ne yazık ki bana hiç
yabancı gelmedi. Ya size? LEYLA
George Orwell'in Hayvan Çiftliği adlı eserini okumaya
başladığımda, lise yıllarında edebiyat derslerinde okuduğumuz Fransız şair La
Fontaine'i anımsattı bana, fabl tarzı satırlar.Bazen bir masal gibi algılasam
da iktidar hırsının insanlara neler yaptırabileceğini anlatıyordu.Yazar
Stalin dönemine atıfta bulunmuş. Bu gerçekliği günümüzde bile görmek mümkün
diye düşünüyorum. Kitabı okurken, ilgimi çeken diğer bir konu, bir nevi
toplum üzerine uygulanan meditasyondu. Toplumlar nasıl inanmadıkları olaylara,
inanır olabiliyorlardı. Sağ kalma ve çıkarları uğruna, inandıklarından
uzaklaşabiliyorlardı.
Hayvan Çiftliğinde çiftliği ele geçirerek, iki ayaklılara
karşı, dört ayaklıların eşitlik ve özgürlük mücadelesi anlatılıyor. Daha sonra
domuzlar ve onlardan birinin liderliğinde her şeyin saptırılması ve
diktatörlüğe dönüşmesiyle sonuçlanıyor. Kitabın ön sayfasında ise Stalin
dönemine karşı bir taşlama olarak yorumlanmıştır.
Okunması çok kolay, hatırlattıkları çok çok önemli çağdaş
klasik bir eser bence. Şiddetle tavsiye ederim. ZELİHA
Yazar dünyayı
değiştirme hayalini, hayvanların devrimine tanıklık eden bir çiftlikle
anlatıyor. Bay Jones'un kölesi olmaktan sıkılmış olan hayvanlar, bir devrim
düzenleyerek Beylik Çiftliği'nin yönetimini ele geçiriyorlar. Ancak saf
anlamda başlayan devrim süreci kurnaz hayvanlar tarafından başladığı noktaya
geri dönüyor. Hayvan Çiftliği’nde domuzlar kurnaz politikacıları, köpekler onlara
dalkavukluk eden iş adamlarını temsil ediyor. Koyunlar ise hayalleri olan, her
başa gelen lidere inanan saf halkı temsil ediyor.
Yazıldığı dönem itibari ile Sosyalizm’i ve Stalin’i
eleştiren kitabı aslında günümüzde her ülkeye uyarlayabiliriz. Yani seneler
geçse de politik rejimler değişse de alt sınıf için kader hiç değişmiyor,
sadece isimler değişiyor.
Kitap masal gibi yazıldığından çok kolay okunuyor. Ama
çok dikkatli okumak gerek her satırda sisteme ve sistemi yönetenlere dâhice
yapılmış taşlamalar var. NURİZER