Yazar:
Laetitia Colombani
Özgün Adı: La Teresse
Orijinal Dili: İtalyanca
Yayınevi: Yan Pasaj Yayınevi
Çeviren:
Gülşah Ercenk
Basım
Yeri / Tarihi: İstanbul,Ekim 2023, 17.Baskı
Üç
kadın. Üç hayat. Üç kıta…
Tek
bir talep: özgürlük!
İtalya.
Giulia, babasının atölyesinde çalışan genç bir kadın. Babasının geçirdiği kaza
sonrası nesillerdir faaliyet gösteren, aile yadigârı o atölye ile ilgili bir
gerçekle karşı karşıya kalıyor. Giulia’nın iki seçeneği var: Ya içinde
sıkıştığı koşullardan kurtulmanın yolunu bulacak ya da orada boğulacak.
Kanada.
Başarılı ve tanınmış Avukat Sarah, çalıştığı hukuk bürosunda uğruna ömrünü
harcadığı terfinin arifesinde bir şey fark ediyor: bir hastalık. Tüm kariyer
planları alt üst olmak üzere.
Hindistan.
Smita, kast sisteminin en alt tabakası olan “Dalit”lerden biri. Tek bir hayali
var: Kızını, içinde bulundukları yoksul ve acınacak hayat koşullarından
kurtarıp okula gönderebilmek.
Birbirlerinden
habersiz ve ayrı dünyalarda yaşayan Giulia, Sarah ve Smita’nın hikâyesi bu.
Kapağını açacağınız bu kitapla önünüze serilecek olan; birbirlerine ne kadar
yürekten ve eşsiz bağlarla bağlı olduklarını bilmeden, kaderlerine razı olmayıp
savaşmaya karar veren üç kadının umut ve dayanışmayla dokudukları hayatları.
Yorumlarımız:
Bu ay Fransız yazar Laetitia Colombani’nin ki kendisi
aynı zamanda senarist, yönetici, oyuncu imiş, ve Gülşah Ercenk’in dilimize
çevirdiği Saç Örgüsü adlı romanı okuduk. Kitapta üç kıtada, farklı sosyal
yapıdaki toplumlarda yaşayan, dini, dili ve en önemlisi örf ve adetleri çok
ayrı olan üç kadının hayat mücadelesinde
bitmeyen güçlerine, azimlerine, kararlılıklarına odaklanılmış. Bu kısa roman, belki de okunması kolay, dili sade, karakter tanımları çok
canlı, herhangi bir toplumda da farklı boyutlarda görülebilecek kadın
hikayelerinden oluştuğu için çok satmış: Fransa’da bir milyon satışa ulaşmış,
40 dile çevrilmiş ve 9 ödül almış.
Bu kadınlar Hintli Smita, İtalyan Giulia ve Kanadalı
Sarah. Hint geleneklerindeki kast sisteminin bile dışındaki Dalit yani Dokunulmaz
gurubundan olan Smita’nın ve kocasının hayatı insan onurunu ayaklar altına
alacak kadar acı ve çarpıcı. Bu ailenin tek kızı olan Lalita’yı eğitim
alabileceği, özgürce yaşayabileceği bir hayata kavuşturmak uğruna köyden
kaçıran annenin hikayesini yazar müthiş anlatmış; adeta film seyreder gibi
gözümüze, yüreğimize akıtmış. İkinci hikaye 20 yaşındaki Giulia’nın iflas
etmekte olan bir ailenin düzlüğe çıkması için olan çabasını, aile baskısına
direnmesini, sevdiği Sih gencinden ne olursa olsun vazgeçmemesini anlatırken
bize kadının o yaşta aklını kullanabilme
yetisini, gücünü, kararlılığını gösteriyor. Son hikaye Sarah’ın, en gelişmiş ülkelerden biri olan Kanada’da
bile iş hayatındaki kadına karşı olan ikiyüzlü, acımasız davranışları
karşısında daha da güçlü kaldığının ,
hırsının doğru yolda bileylediğinin,
kendisini bulduğunun hikayesi.
Bu hikayeleri anlatırken saç bir bağlayıcı olarak ,
ancak hikayenin en sonunda anlatılmış. Ben bu anlamda saçın kullanılması
metaforunu sevdim, fakat biraz daha işlenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Sonuç olarak literatürde popüler kategorisinde yer
alan bu roman bize dünya kadınları hakkında bilgiler sunan bir kitap. Bence
kulübümüz için listede olması ve analizler yapılması gerekmiyor. Hepimiz
rahatça kendimiz okuyup, çıkarımlarda bulunabiliriz. Bu nedenle biz romanı
kısaca tartıştıktan sonra biraz da literatürde edebi ve popüler roman
kavramları nedir; kadın haklarının legal olarak hayata geçişi farklı ülkelerde
hangi yıllarda olmuştur konuları ile tartışmalarımızı zenginleştirdik. Bunu
fırsat bilerek, 1926 yılında Türk Medeni kanunun kabulü ile kadınlara çeşitli
haklar tanınmasının başlamasını ve 1934 yılına kadar aralıklarla yeni kanun maddeleri eklenerek kadına her platformda seçme ve seçilme
haklarının verilmesini sağlayan Atatürk’e minnettarlığımızı, teşekkürümüzü
borç biliriz.
Özgür, kadın ayrımcılığının olmadığı ortamlarda nice kitap okumalara….
Dünyanın neresine
gidersek değiştiremediğimiz bir yazgı vardır. Kadın olmak!
Saç örgüsü romanında üç ayrı ülke, üç farklı
sosyolojik yapı ve inanç, birbirine geçerek örülen saç örgüsü gibi ortak bir
kader vardı.
Hindistanda kast sistemine dahi dahil olmayan
Dalit'lerden, kızının yazgısını değiştirmeye çalışan bir anne. Annenin olağan
üstü mücadelesi..
İtalya'da iş yerini kurtarmak için kızını gözden
çıkaran başka bir anne. Genç kızın
inanılmaz yaşam hikayesi. Herşeye rağmen ben ve duygularım diyerek arayışları,
mücadelesi..
Kanada'da hırslı
bir avukat kadının yaşadıkları...
Daha fazlası için okumanızı öneririm. Bir çırpıda
bitireceksiniz. Birçok ödüller almış , aynı zamanda senarist ve yazar Laetitia
Colombani'in bu eseri edebi değer taşır mı? Biz de bunu tartıştık. Ama dünya
oluştuğundan beri kadının ezilmişliğini dile getiren, her kadının kendinden
birşeyler bulabileceği modern klasik bir roman. İyi okumalar. ZELİHA